ağızdan kapmak * başkalarından dinlemek yolu ile yarım yamalak birtakım bilgiler edinmek. ağızlama * Ağızlamak işi. ağızlamak * Bir işi kolaylamak.* Bir parçayıyuvasına geçirmek için önce yuvanın ağzınıayarlamak.* Bir boğazın veya bir limanın ağzını ortalamak. ağızlara sakız olmak * herkesin diline düşmek. ağızlaşma * Ağızlaşmak işi veya durumu. ağızlaşmak * İki kan damarı, birbiri içine […]
Kategori: SÖZLÜK
Türkçe Sözlük A Sayfa 24
ağıtçı * Ölüye ağıt söylemek için para ile getirilen kimse, sağucu. ağıtçılık * Ağıtçının işi veya mesleği. ağıtlama * Ölmüşleri anmak için düzenlenen törende okunan övgü. ağız * Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayanboşluk.* Bu boşluğun dudaklarıçevrelediği bölümü.* Kapların veya içi boşşeylerin açık yanı.* Bir akarsuyun […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 23
ağır kaçmak * gücendirici olmak. ağır kayba uğramak * maddî ve manevî büyük zarar görmek. ağır kayıp * (savaş, deprem, sel gibi doğal afetlerde) Büyük kayıp.* Maddî zarar. ağır küre * Yer yuvarlağının, yoğunluğu ve katılığıçok olan bölümü, barisfer. ağır ol! * ciddî, ağırbaşlı, soğukkanlı, sabırlı ol!.* acele etme, yavaşol!. ağır oturmak * uslu durmak. […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 21
ağaç sansarı * Sansargillerden, sırtıkoyu esmer, karnıdaha açık, iyi tırmanan, postu değerli bir memeli türü (Martesmartes). ağaç yaşiken eğilir * çocuklar küçük yaşta kolay eğitilir, büyük insan kolay kolay eğitilemez. ağaççık * Taflan gibi, dallarıdibinden başlayarak çatallanan küçük ağaç. ağaççılık * Ağaç yetiştirme işi. ağaçdelen * Yuva yapmak için ağaçları oyan böcek. ağaçkakan * Serçegillerden, […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 22
ağdalık * Pekmez yapmaktan başka işe yaramayan üzüm. ağdırma * Ağdırmak işi. ağdırmak * Ağmasına sebep olmak.* Aşağı inmek, yük veya terazide denge bozularak bir yanıağır gelmek. ağı * Organizmaya girince kimyasal etkisiyle fizyolojik görevleri bozan ve miktarına göre canlıyıöldürebilenmadde, zehir. ağıağacı * Zakkum. ağıçiçeği * Zakkum. ağı gibi * acıveren, çok etkileyen.* çok sert, […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 20
agucuk * Süt çocuğu.* Süt çocuğunu sevmek için söylenir. agulama * Agulamak işi.* Yeni doğmuş bebeklerin çıkardığıses. agulamak * (bebek) Agu agu diye ses çıkarmak. aguş * Kucak. ağ * İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmışörgü.* Örümcek gibi birtakım hayvanların salgılarıyla oluşturduklarıörgü.* Ülke yüzeyine yaygınlaştırılmışörgü, şebeke.* Tuzak.* Oyun alanını ortadan ikiye bölen […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 18
affetmişsin * “hiç de öyle değil”, yanılıyorsun” anlamında kullanılır. affettirme * Affettirmek işi. affettirmek * Bağışlanmasını sağlamak. affettuoso * Bir parçanın yumuşak ve duygulu bir biçimde çalınacağınıanlatır. affeyleme * Affeylemek işi. affeylemek * Affetmek. affınıdilemek (veya istemek) * bir işveya görevi yerine getiremeyeceğini nezaketle bildirmek. affınıza sığınarak * “bağışlayacağınıza güvenerek” anlamında bir nezaket sözü. affolunma […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 17
adliyeci * Adliye kuruluşunda meslek görevlisi. adrenalin * Böbrek üstü bezlerinin etkili bir maddesi; hekimlikte damarlarıdaraltma, bronşlarıaçma, kanamalarıkesmegibi amaçlarla kullanılır. adres * Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, oturduğu yer.* Gönderilen şeyin üzerine, alıcının adınıve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı. adres bırakmak (göstermek veya vermek) * arandığında bulunabileceği, oturduğu yeri bildirmek. adres defteri * Kişilerin […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 16
adınıanmak (veya anmamak) * birinden söz etmek (veya etmemek). adını bağışlamak * bir başkasından adınısöylemesini istemek. adını bozmak * andına uymamak, andına aykırıdavranmak. adınıkirletmek (veya lekelemek) * adının kötüye çıkmasına yol açmak. adınıkoymak * karşılığınıveya fiyatınıkararlaştırmak. adınıtaşımak * birinin adıyla anılmak, sahip olduğu adın sorumluluğunu yüklenmişolmak. adınıvermek * birinin adını bildirmek.* biri tarafından salık verildiğini […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 15
adese * Mercek.* Kovucuk.* Görüşderecesi, inceliği. adet * Sayı.* Herhangi bir sayıda olan (şey), tane. âdet * Bir kimsenin yapmaya alışmışolduğu şey, alışkı.* Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre.* Ay başı. âdet edinmek * bir şeyi alışkanlık ve huy durumuna getirmek. âdet görmek * (kadın) ay başı olmak. âdet olmak * öteden beri yapılır […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 14
adamsızlık * Adamsız olma durumu. a’dan z’ye kadar * baştan aşağı, bütünüyle. Adana kebabı * Kıymasına bolca acı biber katılarak hazırlanan şişköfte. adanma * Adanmak işi. adanmak * Adamak işine konu olmak. adap * Töre.* Yol yordam, yol yöntem. adap erkân * Yol yöntem. adaptasyon * Uyarlama.* Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına […]
Türkçe Sözlük A Sayfa 13
adaletsizlik * Adalete aykırıdavranış. adalı * Ada halkından olan (kimse). adalî * Kas niteliğinde olan; kasla ilgili olan, kasıl.* Kasları iyi gelişmiş, adaleli, kaslı. adam * İnsan.* Erkek kişi.* İyi yetişmiş, değerli kimse.* Birinin yanında ve işinde bulunan kimse.* Birinin yararlandığı, kullandığı kimse.* Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı.* İyi huylu, güvenilir kimse.* (belirsizlik […]