BTS - Home Korece Şarkı Sözleri Türkçe Çevirisi
I'm exhausted man- Ben bitkin bir adamım
Oh, guess what?
- Bil bakalım ne oldu?
I just want to go home
- Sadece eve gitmek istiyorum
미칠듯한 설레임에
- Çılgın bir heyecan içinde
인사조차 (yeah) 못했어 (right)
- Evet, Merhaba bile demedim.)
Yeah, I'm going out, baby
- Evet, dışarı çıkıyorum bebeğim.
온 세상이 내 집 (whoa, whoa, whoa)
- Bütün dünya benim evim (whoa, whoa, whoa)
Crazy for myself (yeah)
- Kendim için deli (Evet)
저 문을 열면 뭐든 다 될 것처럼 (right)
- Bu kapıyı açarsam bir şey yapılacakmış gibi (doğru)
마치 무슨 본때를 보여줄 것처럼 (uh)
- Bazı jailbreak göstermek gibi (uh)
집을 나섰지
- Evi terk ettim.
(이 모든 상상이 다 신기루로 끝나지 않길 ay)
- (Tüm bu hayal gücü bir serapla bitmesin)
Oh yeah, I did it, me shine with flashin' lights
- Oh evet, yaptım, yanıp sönen ışıklarla parlıyorum
Got lotta friends, 고즈넉한 내 공간
- Çok arkadaşım var, benim alanımda cömert
그래 기억해 뭐든 다 할 수 있을 것만 같던 때
- Evet, her şeyi yapabileceğimi düşündüğümü unutma.
I saw the ocean, yeah, 이 문을 열기도 전에
- Okyanusu gördüm, evet, bu kapıyı açmadan önce
Oh yeah
- Oh evet
뭔가 채울수록 더 비어가 (비어가)
- Daha fazla bir şey doldurmak, daha fazla boş (boş)
함께일수록 더 혼자인 것 같아 (whoa)
- Ne kadar çok birlikteyseniz, o kadar çok yalnızsınız (whoa)
반쯤 감긴 눈, 잠 못 드는 밤
- Yarı kapalı gözler, uykusuz gece
네가 있는 곳
- Nerede olduğunu
아마 그곳이 mi casa
- Belki mi casa vardır
With you I'ma feel rich (yeah)
- Seninle zengin hissediyorum (Evet)
바로 그곳이 mi casa
- Bu mi casa olduğunu
미리 켜둬 너의 switch (switch)
- Anahtarınızı önceden açın (anahtar)
Yeah
- Evet
말을 안 해도 편안할 거야 (right)
- Konuşmazsam rahat ederim.)
너만 있다면 다 내 집이 될 거야 (yeah)
- Sadece sen olsaydın, hepsi benim evim olurdu.)
You know I want that home
- O evi istediğimi biliyorsun.
You know you got that home (woo)
- O eve sahip olduğunu biliyorsun (woo)
Your love, your love, your love (I miss that)
- Aşkın, aşkın, aşkın (bunu özlüyorum)
Your love, your love, your love (I want that)
- Senin aşkın, senin aşkın, senin aşkın (bunu istiyorum)
Your touch, your touch, your touch (I need that)
- Dokunuşun, dokunuşun, dokunuşun (buna ihtiyacım var)
La-la-la-la-la-la-la-la-la-la, I love it (yeah, yeah, yeah)
- La-la-la-la-la-la-la-la-la-la, onu seviyorum (Evet, Evet, Evet)
불 꺼진 현관에 eh
- ışıklar kapalıyken verandada
내 발이 이상해 eh
- Ayaklarım garip eh
눈 감고 이불 안에 eh
- # gözlerin kapalı yorganın içinde #
있어도 이상해 eh
- Eh olsan bile garip.
둥 붕 뜬 기분
- Eyersiz boo duygu
빙 도는 두 눈
- Bing iki gözünü çeviriyor
이 멋진 공간에 eh
- bu harika alanda eh
나 완전 초라해, hey (Suga)
- Çok perişanım, hey (Suga)
완전 초라해 세상은 우리가 세상을 다 가진 줄 아는군 (oh yah)
- O kadar perişan ki, dünya tüm dünyaya sahip olduğumuzu biliyor (oh yah)
꿈에 그리던 big house, big cars, big rings
- büyük ev, büyük arabalar, büyük yüzükler
내가 원한 건 모든 걸 가져도 (가져도)
- Tek istediğim her şeye sahip olmaktı (ve sahip olmaktı).)
뭔가 허전한 지금 모든 걸 이룬 자가 느낀 낯선 기분 (ay, ay)
- Şimdi her şeyi başarmış bir adam tarafından hissedilen garip bir duygu (ay, ay).)
But 지금 떠나도 돌아올 곳이 있기에 나서는 문 (huh?)
- Ama şimdi gidersen, geri dönecek bir yer var, bu yüzden kapıya gideceğim (ha?)
갈림길에서 자꾸 생각나 (생각나)
- Yol ayrımında kendimi hatırlatıp duruyorum.)
볼품없던 날 알아줬던 너 (너)
- Sen kim beni yapışkan biliyordu (sen)
네 생각에 웃을 수 있었어
- Düşüncelerine gülebilirim.
네가 있는 곳
- Nerede olduğunu
아마 그곳이 mi casa (casa)
- Belki mi casa (casa) var)
With you I'ma feel rich (rich, rich, rich)
- Seninle zengin hissediyorum (zengin, zengin, zengin)
바로 그곳이 mi casa (mi casa)
- Bu mi casa olduğunu )
미리 켜둬 너의 switch (switch, switch, switch)
- Anahtarınızı önceden açın (anahtar, anahtar, anahtar)
Yeah
- Evet
말을 안 해도 (도) 편안할 거야 (거야)
- Konuşmasan bile rahat edersin.)
너만 있다면 다 내 집이 될 거야
- Sadece sen olsaydın, hepsi benim evim olurdu.
You know I want that home (home)
- Bu evi istediğimi biliyorsun (ev)
You know you got that home (home)
- Bu eve sahip olduğunu biliyorsun (ev)
그 언젠가
- Bir ara
초인종이 세 번 울리면
- Kapı zili üç kez çaldığında
문을 열어주겠니
- Kapıyı açacağım.
미처 못한 인사를 전할 수 있게
- Böylece hiçbir şey söyleyemeyeceğin bir selamlama söyleyebilirsin.
그땐 말할게
- O zaman ben sana söyleyeyim.
오랜만이야 mi casa (casa)
- Uzun bir zaman oldu.)
With you I just feel rich (rich, rich, rich)
- Seninle sadece zengin hissediyorum (zengin, zengin, zengin)
다녀왔어, hi mi casa (mi casa)
- Buradayım, Merhaba mi casa.)
켜뒀구나 너의 switch (switch, switch, switch)
- Açık buldum. anahtarınız (anahtar, anahtar, anahtar)
Yeah
- Evet
말을 안 해도 (도) 편안하잖아 (yeah)
- Konuşmasan bile rahat edersin. evet.)
네가 있어서 나의 집이 된 거야 (woo)
- Benim evim oldu çünkü sen oradaydın (woo)
You know I want that home (home)
- Bu evi istediğimi biliyorsun (ev)
You know you got that home (yeah, home)
- O eve sahip olduğunu biliyorsun (Evet, ev)
Your love, your love, your love (I miss that)
- Aşkın, aşkın, aşkın (bunu özlüyorum)
Your love, your love, your love (I want that)
- Senin aşkın, senin aşkın, senin aşkın (bunu istiyorum)
Your touch, your touch, your touch (I need that)
- Dokunuşun, dokunuşun, dokunuşun (buna ihtiyacım var)
La-la-la-la-la-la-la, li-la-la-la, love it
- La-la-la-la-la-la-la, li-la-la-la, onu seviyorum
Paylaş:
- Kategori
- Şarkı Sözleri Çevirileri
- Etiketler
- BTS
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.