Christopher Fitzgerald & Kimiko Glenn & Waitress Original Broadway Cast Ensemble - Never Ever Getting Rid Of Me İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Çevirisi
Please just take the mixed bouquet and leave!- Lütfen karışık buketi al ve git!
Just leave!
- Sadece git!
Dawn!
- Şafak!
I will never let you let me leave
- Gitmeme izin vermene asla izin vermeyeceğim.
I promise I'm not lying
- Yalan söylemiyorum yemin ederim
Go ahead, ask anybody who has seen me trying
- Devam et, beni denerken gören herkese sor.
I'm not going, if it seems like I did
- Gitmiyorum, eğer öyle görünüyorsa
I'm probably waiting outside
- Muhtemelen dışarıda bekliyorum.
Such a stubborn man, you'll likely never meet another
- Böyle inatçı bir adam, muhtemelen başka biriyle tanışmayacaksın
When we have our family dinner, you can ask my mother
- Aile yemeğimizi yediğimizde anneme sorabilirsin.
She's the best, you'll learn more about her on our family history test
- O en iyisi, aile öyküsü testimizde onun hakkında daha fazla şey öğreneceksin
I'm gonna do this right
- Bunu doğru yapacağım.
Show you I'm not moving
- Sana hareket etmediğimi göstereceğim.
Wherever you go, I won't be far to follow
- Nereye gidersen git, takip edecek kadar uzakta olmayacağım.
Oh, I'm gonna love you so
- Kendimi çok seveceğim
You'll learn what I already know
- Zaten bildiklerimi öğreneceksin.
I love you means you're never, ever, ever getting rid of me
- Seni seviyorum demek asla, asla, asla benden kurtulamayacağın anlamına geliyor.
You can try, oh, but I
- Deneyebilirsin, ama ben
I love you means you're never, ever, ever getting rid of me
- Seni seviyorum demek asla, asla, asla benden kurtulamayacağın anlamına geliyor.
Ready for your check?
- Çekine hazır mısın?
Not quite, pie for everybody!
- Pek sayılmaz, herkese turta!
What?
- Ne?
I grew up an only child in the suburb of the city
- Şehrin banliyösünde tek bir çocuk olarak büyüdüm.
Spent my days alone, my only friend was a stray kitty called sardine
- Günlerimi yalnız geçirdim, tek arkadaşım sardalya adında başıboş bir kedicikti.
I thought it was hilarious to call a cat a kind of fish
- Bir kediye balık demenin komik olduğunu düşündüm.
She played hard to get, hissing while she scratched me
- Beni tırmalarken tıslayarak zor oynadı.
What she was trying to say was "Ogie come and catch me"
- Söylemeye çalıştığı şey "Ogie gel ve beni yakala" idi.
I learned quickly
- Çabuk öğrendim
That perseverance stood between a cat and her new best friend, me
- Bu azim bir kedi ve onun yeni en iyi arkadaşı arasında durdu, ben
Oh, I'm gonna do this right
- Bunu doğru yapacağım.
Show you I'm not moving
- Sana hareket etmediğimi göstereceğim.
Wherever you go, I won't be far to follow
- Nereye gidersen git, takip edecek kadar uzakta olmayacağım.
Oh, I'm gonna love you so
- Kendimi çok seveceğim
You'll learn what I already know
- Zaten bildiklerimi öğreneceksin.
I love you means you're never, ever, ever getting rid of me
- Seni seviyorum demek asla, asla, asla benden kurtulamayacağın anlamına geliyor.
When you say never
- Asla dediğinde
You can try, oh, but I
- Deneyebilirsin, ama ben
I love you means blah, blah, blah, yip, yap, yap, yap
- Seviyorum bla, bla, bla, yip, yap, yap, yap anlamına gelir
Now get back to work!
- Şimdi işe geri almak!
Oh, you can try, but I
- Deneyebilirsin ama ben
I love you means you're never, ever, ever getting rid of me
- Seni seviyorum demek asla, asla, asla benden kurtulamayacağın anlamına geliyor.
Paylaş:
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.