Coez - Come nelle canzoni İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Çevirisi
Con te ho imparato il termine mancarsi- Seninle bayan terimini öğrendim.
Perdersi davvero senza ritrovarsi
- Kendini bulmadan gerçekten kaybolmak
Nella notte brilli anche da cento passi
- Gece yüz adımdan bile parlıyor
Io mi incazzo e ridi ma con gli occhi bassi
- Sinirleniyorum ve gülüyorum ama düşük gözlerle
Guardarti è un po' come guardare indietro
- Sana bakmak biraz geriye bakmak gibi
E canto i Beastie Boys nella metro
- Ve metrodaki Beastie Boys şarkısını söylüyorum
Tutti i miei sogni dentro un super attico
- Tüm hayallerim süper bir çatı katında
Non ci pensavo su nemmeno un attimo
- Bu konuda bir an bile düşünmedim.
A fare a meno di te
- Sensiz yapmak için
L'amore con i finestrini chiusi
- Kapalı pencerelerle aşk
I corpi fra i sedili confusi
- Koltuklar arasındaki cesetler karıştı
Farlo fingendo d'essere due sconosciuti
- İki yabancıymış gibi davranarak yap
E adesso che nemmeno mi saluti
- Artık bana merhaba bile demediğine göre
Amore, vaffanculo
- Aşkım, siktir git
Da ragazzino mi reggеvi il fumo
- Çocukken dumanımı tutardın.
Mi leggevi dentro comе nessuno
- Beni kimse gibi içimden okumuyorsun.
E forse è vero che ne ho fatte di cazzate
- Belki de işleri batırdığım doğrudur.
Però t'ho amato sempre, te lo giuro
- Ama seni her zaman sevdim, yemin ederim
Ehi
- Hey
Io non lo so cos'è che non va in me stasera
- Bu gece neyim var bilmiyorum.
È come se si fosse rotta la città
- Sanki şehir yıkılmış gibi.
Per due come noi scappati presto dal quartiere
- Bizim gibi iki kişi mahalleden erken kaçtı.
E che adesso non sanno nemmeno più come si fa
- Ve şimdi artık bunu nasıl yapacaklarını bile bilmiyorlar
A stare insieme male
- Kötü bir şekilde birlikte olmak
Se non ricordo male
- Eğer doğru hatırlıyorsam
Ti ho dato tutto di me
- Sana kendimle ilgili her şeyi verdim.
Forse ti ho dato il peggio di me
- Belki de sana kendimden en kötüsünü verdim.
Che tanto il meglio era uguale
- En iyinin eşit olduğunu
Ora che piangi a fare
- Şimdi yapmak için ağladığına göre
Tutte le cose migliori e peggiori le ho fatte con te
- Seninle yaptığım en iyi ve en kötü şeyler
Ma solo il meglio non vale
- Ama sadece en iyisi buna değmez
Tu c'hai l'anima pura e i piedi freddi
- Saf bir ruhun ve soğuk ayakların var.
Io la pelle dura e poca cura dei difetti che ti vanno stretti
- Bakalım bu kusurların ben derisi sert ve az bakım sıkı
E pure se ti specchi ti perdi la bellezza quella vera che stasera solo tu rifletti
- Ve yansıtsan bile bu gece sadece senin yansıttığın gerçek güzelliği özlüyorsun
E qualche volta sbagli il nome
- Ve bazen adını yanlış anlıyorsun.
Ferisci tutti sì ma non me
- Herkesi incitmek evet ama beni değil
E se lo chiedono rispondo
- Eğer soran olursa, cevap veririm
Che in fondo c'avevamo ragione
- Derinlerde haklı olduğumuzu
Ehi
- Hey
Io non lo so cos'è che non va in me stasera
- Bu gece neyim var bilmiyorum.
È come se si fosse rotta la città
- Sanki şehir yıkılmış gibi.
Per due come noi scappati presto dal quartiere
- Bizim gibi iki kişi mahalleden erken kaçtı.
E che adesso non sanno nemmeno più come si fa
- Ve şimdi artık bunu nasıl yapacaklarını bile bilmiyorlar
A stare insieme male
- Kötü bir şekilde birlikte olmak
Se non ricordo male
- Eğer doğru hatırlıyorsam
Ti ho dato tutto di me
- Sana kendimle ilgili her şeyi verdim.
Forse ti ho dato il peggio di me
- Belki de sana kendimden en kötüsünü verdim.
Che tanto il meglio era uguale
- En iyinin eşit olduğunu
Ora che piangi a fare
- Şimdi yapmak için ağladığına göre
Tutte le cose migliori e peggiori le ho fatte con te
- Seninle yaptığım en iyi ve en kötü şeyler
Ma solo il meglio non vale
- Ama sadece en iyisi buna değmez
Eh
- Ha
E non lo chiedere a nessuno a meno che non sia me
- Ve ben olmadığım sürece kimseye sorma.
E non lo chiederò a nessuno a meno che non sia te
- Ve sen olmadığın sürece kimseye sormayacağım.
Sì perché non c'era nessuno, c'eravamo io e te
- Evet çünkü kimse yoktu, sen ve ben vardık.
Che siamo sempre da soli come nelle canzoni
- Şarkılardaki gibi hep yalnız olduğumuzu
Ma stare insieme male
- Ama birlikte olmak kötü
Non lo sappiamo fare
- Ben nasıl yapılacağını bilmiyoruz
Ti ho dato tutto di me
- Sana kendimle ilgili her şeyi verdim.
Forse ti ho dato il peggio di me
- Belki de sana kendimden en kötüsünü verdim.
Che tanto il meglio era uguale
- En iyinin eşit olduğunu
Ora che piangi a fare
- Şimdi yapmak için ağladığına göre
Tutte le cose migliori e peggiori le ho fatte con te
- Seninle yaptığım en iyi ve en kötü şeyler
Ma solo il meglio non vale
- Ama sadece en iyisi buna değmez
Paylaş:
- Kategori
- Şarkı Sözleri Çevirileri
- Etiketler
- Coez
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.