Mother Mother - Problems İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Çevirisi
You and me, we're not the same- Sen ve ben, aynı değiliz.
I am a sinner, you are a saint
- Ben bir günahkarım, sen bir azizsin.
When we get to the pearly gates
- İnci kapılarına vardığımızda
You'll get the green light
- Yeşil ışığı alacaksın.
I'll get the old door in the face
- Eski kapıyı yüzüne vuracağım.
Doo-doo-doo
- Doo-doo-doo
I'm a loser, a disgrace
- Bir kaybeden, bir başbelasıyım
Yeah!
- Evet!
I've found love in the strangest place
- Aşkı en garip yerde buldum.
Tied up and branded, locked in a cage
- Bağlanmış ve damgalanmış, bir kafese kilitlenmiş
I say I'm gonna stage a great escape
- Harika bir kaçış düzenleyeceğimi söylüyorum.
Let loose and love all, pent up but painfully out of place
- Serbest bırak ve herkesi sev, bastırılmış ama acı verici bir şekilde yersiz
Doo-doo-doo
- Doo-doo-doo
I'm a loser, a disgrace
- Bir kaybeden, bir başbelasıyım
You're a beauty, a luminary, in my face
- Sen benim yüzümde bir güzelsin, bir armatürsün.
I've got a lot, not a lot, I gotta lot less than a lot
- Çok şeyim var, çok değil, çok şeyden çok daha azım var
I've got problems
- Sorunlarım var
Not just the ones that are little
- Sadece küçük olanlar değil
It's those people problems
- Bu insanların sorunları.
That's something to consider
- Bu dikkate alınması gereken bir şey
When you come for dinner at my place
- Benim evime yemeğe geldiğinde
Ooh-ooh-ooh
- Ooh-ooh-ooh
Ooh-ooh-ooh-ooh
- Ooh-ooh-ooh-ooh
Ooh-ooh-ooh
- Ooh-ooh-ooh
Yeah!
- Evet!
I seem to find myself with the craziest of dames
- Kendimi en çılgın kızlarla buluyorum.
They get the ball on me
- Topu üzerime alıyorlar.
Not to forget the chains (yeah, yeah, yeah)
- Zincirleri unutmamak için (evet, evet, evet)
Some say strange be a stranger's game
- Bazıları garip bir yabancının oyunu olduğunu söylüyor
Some go to baseball, some go debase a face
- Kimisi beyzbola gider, kimisi yüzünü küçük düşürür.
They can't seem to say
- Söyleyemiyor gibiler.
Doo-doo-doo
- Doo-doo-doo
I'm a loser, a disgrace (yeah)
- Ben bir eziğim, bir yüz karasıyım (evet)
You're a beauty, a luminary, in my face
- Sen benim yüzümde bir güzelsin, bir armatürsün.
I've got a lot, not a lot, I gotta lot less than a lot
- Çok şeyim var, çok değil, çok şeyden çok daha azım var
I've got problems
- Sorunlarım var
Not just the ones that are little
- Sadece küçük olanlar değil
It's those people problems
- Bu insanların sorunları.
That's something to consider
- Bu dikkate alınması gereken bir şey
When you come for dinner at my place
- Benim evime yemeğe geldiğinde
Woo!
- Woo!
Yeah!
- Evet!
I've got problems
- Sorunlarım var
Not just ones that are little
- Sadece küçük olanlar değil
It's those people problems
- Bu insanların sorunları.
That's something to consider
- Bu dikkate alınması gereken bir şey
When you come for dinner at my
- Akşam yemeğine benim evime geldiğinde
Something to consider
- Dikkate alınması gereken bir şey
When you come to dinner at my place
- Benim evimde yemeğe geldiğinde
Paylaş:
- Kategori
- Şarkı Sözleri Çevirileri
- Etiketler
- Mother Mother
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın.