Le strade son piene da un’ora
– Sokaklar bir saattir dolu.
Di gente che corre e ha paura
– Koşan ve korkan insanlar
Che possa arrivare in questo momento
– Bu zamanda gelebilir
La fine del mondo
– Dünyanın sonu
E il mondo dovrebbe accettare
– Ve dünya kabul etmeli
Nel giro di questa mezz’ora che sta per passare
– Yarım saat içinde bu geçmek üzere
Che tutto finisca di colpo e nel niente, il futuro e il presente
– Her şey aniden ve hiçbir şeyde, gelecekte ve şimdiki zamanda bitsin
Io ti prendo in disparte
– Kenara bırakırım
Per te ho la cura, da qui non si parte
– Senin için tedavim var, buradan başlamazsın
Stringimi
– Sıkmak
Anche se questo mondo dovesse finire
– Bu dünya sona erse bile
Amami
– Aşk
Che se mai nuovo giorno dovesse arrivare
– Eğer yeni bir gün gelirse
Ci trovi qui, stesi qui
– Bizi burada buluyorsun, burada yatarken
Ad aspettarlo così
– Onun için bu gibi bekliyor
Così (Così)
– Yani (Yani)
E il sole ritorna a danzare
– Ve güneş dansa geri döner
Sui passi di questo pianeta che sta per finire
– Bitmek üzere olan bu gezegenin basamaklarında
E intanto ci uccide a colpi di niente l’idea del presente
– Ve bu arada, şimdiki fikir bizi hiçbir şeyle öldürmez
Io ti prendo in disparte
– Kenara bırakırım
Per te ho la cura, da qui non si parte
– Senin için tedavim var, buradan başlamazsın
Stringimi
– Sıkmak
Anche se questo mondo dovesse finire
– Bu dünya sona erse bile
Amami
– Aşk
Che se mai nuovo giorno dovesse arrivare
– Eğer yeni bir gün gelirse
Ci trovi qui, stesi qui
– Bizi burada buluyorsun, burada yatarken
Ad aspettarlo così
– Onun için bu gibi bekliyor
Così
– İyi
Colgo l’attimo, forse l’ultimo
– Anı yakalarım, belki de sonuncusu
E mi lascio andare al mondo
– Ve kendimi dünyaya bıraktım
Incantesimo, puro e magico
– Büyü, saf ve büyülü
Affidarsi all’infinito
– Sonsuzluğa güvenmek
Io non tremo, no, non tremo
– Titremiyorum, hayır, titremiyorum
Se mi resti ancora accanto
– Eğer hala yanımda kalırsan
Ho la cura contro il tempo
– Zamana karşı önemsiyorum
Ti proteggo e intanto canto
– Seni koruyorum ve bu arada şarkı söylüyorum
Abbiamo ancora tempo per fare le valigie (Stringimi)
– Hala toplanmak için zamanımız var (beni sıkın)
Facciamo ancora in tempo e tu smettila di ridere
– Yine de zamanında yapalım ve gülmeyi bırak
E fermati un secondo e lascia stare il mondo (Amami)
– Ve bir saniye dur ve dünyayı yalnız bırak (beni Sev)
E punta dritto a me, che ti salvo in un abbraccio
– Ve bana doğru işaret et, seni bir kucaklamada kurtarıyorum
E non seguire il senso di chi scappa adesso (Restiamo qui)
– Ve şimdi kaçanların duygusunu takip etmeyin (burada kalalım)
Noi restiamo vivi, vivi, in quest’angolo di mondo (Ad abbracciarci così)
– Dünyanın bu köşesinde canlı, canlı kalıyoruz (birbirimizi kucaklamak için)
In quest’angolo di mondo, oh (Così)
– Dünyanın bu köşesinde, oh (yani)
Abbiamo ancora tempo per fare le valigie (E stringimi)
– Hala toplanmak için zamanımız var (ve beni sıkmak)
Siamo l’unica cura alla fine del tempo
– Zamanın sonundaki tek tedavi biziz.
Fermati un secondo e lascia stare il mondo (E amami)
– Bir saniye dur ve dünyayı yalnız bırak (ve beni sev)
Rimaniamo sospesi in quest’attimo eterno
– Bu sonsuz anda askıya alındık
Il mondo è qui, ancora qui (E non seguire il senso di chi scappa adesso)
– Dünya burada, hala burada (ve şimdi kaçanların duygusunu takip etmeyin)
Noi restiamo vivi
– Hayatta kalıyoruz
Pronto a sorriderci (Noi restiamo vivi)
– Gülümsemeye hazır (hayatta kalıyoruz)
In quest’angolo di mondo
– Dünyanın bu köşesinde
In quest’angolo di mondo
– Dünyanın bu köşesinde
Stringimi
– Sıkmak
Tanto questa non è poi la fine del mondo
– Yani bu dünyanın sonu değil
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.