ボクが好きなバナナを
– en sevdiğim muz.
キミはキライっていう
– sen bir katilsin.
でもそれでキミがボクをキライってことにはならないでしょ?
– ama bu beni öldürdüğün anlamına gelmez, değil mi?
守るべきモノ
– Korunacak şeyler
お互いのスキなモノ
– Birbirimizin güzel şeyleri
どちらも真ん中にあるのは愛のはず
– ikisi de aşkın ortasında olmalı.
ならそれを貫くために戦うより
– o zaman bunun için savaşmaktansa bunun için savaşmayı tercih ederim.
それを分け合って育ててみない?
– neden paylaşıp büyütmüyoruz?
未来へありったけのhope (hope)
– gelecek için umut (umut)
希望という種を遠く(遠く)
– Umut tohumu çok uzaktadır.
見上げた空のムコウへ届けと思いっきり飛ばした
– onu gökyüzündeki mukou’ya uçurdum ve baktım.
今はまだ見えないfuture
– henüz geleceği göremiyorum.
でも必ずいつかは花が
– ama eminim bir gün çiçekler…
咲いてまた次の種を誰かに渡せる日が来るはずさ
– çiçek açacağı gün gelecek ve bir sonraki tohumu tekrar birine verebileceksin.
Hope (hope), let’s get together
– Umut (umut), bir araya gelelim
And let us sing out!
– Ve şarkı söyleyelim!
Somewhere out there someday
– Bir gün dışarıda bir yerde
We can all be as one
– Hepimiz bir olabiliriz
たぶんね、ボクらが思うよりずっと
– belki düşündüğümüzden daha fazla.
この世界は広くて狭い
– Bu dünya geniş ve dar
自分事だって思ってた方が愛せるじゃん なんてね
– kendini düşünürsen seni sevebilirim.
妬んで足を引っ張っても
– kıskanıp bacaklarını çeksen bile
結局は自分の足を
– ve sonunda
掴んで前進めてないんじゃ意味ないんだ
– onu tutup ilerlemezsen hiç mantıklı olmaz.
昨日のマイナスを嘆くより明日を語ろう
– Dünün olumsuzluğuna ağıt yakmak yerine yarından bahsedelim
「口」に「+」で夢が「叶」う魔法さ
– “Ağız” ve “+”, hayallerin gerçekleştiği sihirdir.
明日へありったけのhope (hope)
– Umut (umut) is on Facebook.
いこうよ愛の待つplace (place)
– Gidelim, aşkı bekleyen bir yer (yer)
霧がかかった未来のムコウへと思いきって飛び込んで
– sisli geleceğe atladım mukou
今はまだ見えないflower
– Şimdi hala çiçek göremiyorum
でも必ずそこには光が
– ama orada her zaman ışık vardır.
射し込む美しき世界がボクらを待っているはずさ
– ateş eden güzel dünya bizi bekliyor olmalı
(Hope)
– (Umudum)
(Singing!)
– (Şarkı!)
(Hope)
– (Umudum)
(Oh…)
– (Aman…)
(Hope)
– (Umudum)
(Oh…)
– (Aman…)
(All be as one)
– (Tek olarak)
世界へ届けこのhope (hope)
– Dünyaya Bu umudu teslim et (umut)
希望という種を遠く(遠く)
– Umut tohumu çok uzaktadır.
見上げた空のムコウへ届けと願い込め飛ばした
– Uzaklara baktı ve uçtu gökyüzünde mukou teslim etmeyi umuyorum
芽生え始めたこのfuture (future)
– Filizlenmeye başlayan bu gelecek (gelecek)
そしてきっとその花が
– ve eminim o çiçek
咲いてまた次の時代へ続く花道を作っていく I pray
– Çiçek açacak ve bir sonraki döneme devam edecek bir çiçek yolu yapmam için dua ediyorum
Hope (hope), let’s get together (let’s get together)
– Umut (umut), bir araya gelelim (bir araya gelelim)
And let us sing out! (Sing out!)
– Ve şarkı söyleyelim! (Söyleyin!)
Somewhere out there someday
– Bir gün dışarıda bir yerde
We can all be as one (all be as one)
– Hepimiz bir olabiliriz (hepimiz bir olabiliriz)
Hope (hope), let’s get together (let’s get together)
– Umut (umut), bir araya gelelim (bir araya gelelim)
And let us sing out! (Sing out!)
– Ve şarkı söyleyelim! (Söyleyin!)
Somewhere out there someday
– Bir gün dışarıda bir yerde
We can all be as one
– Hepimiz bir olabiliriz
Hope, let’s get together
– Hope, bir araya gelelim.
And let us sing out!
– Ve şarkı söyleyelim!
Somewhere out there someday
– Bir gün dışarıda bir yerde
We can all be as one
– Hepimiz bir olabiliriz
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.