Min pappa väckte mig den morgonen
– Babam o sabah beni uyandırdı.
När nån sköt statsministern
– Başbakan vurulduğunda
Jag fyllde sexton år
– 16 yaşıma bastığım
Var kär i Betty Blue
– Betty Blue’ya aşık ol
Visst gör det ont när knoppar brister
– Tomurcuklar patladığında kesinlikle acıyor
Oskuldens tid, vi var naiva
– Masumiyet zamanı, saftık
Trodde vi var osårbara
– Yenilmez olduğumuzu sanıyordum.
En psalm på Sergels torg
– Sergel’in meydanında bir mezmur
I brutalismens grå betong
– Brütalizmin gri betonunda
Tryggare kan ingen vara
– Daha güvenli olamaz
Vi visste inte ett skit om rosa champagne
– Pembe şampanya hakkında hiçbir şey bilmiyorduk.
Way back in ’86
– 86’da çok eskiden
Vi köpte två stora stark
– İki tane büyük aldık.
Men betalade för en
– Ama parasını ben ödedim
Vi längtade långt härifrån
– Buradan çok uzaklara özlem duyduk
Längtade var som helst
– Her yerde özlem
Släpp det bara, släpp det
– Bırak gitsin, bırak gitsin
Låt det vara, vara
– Olsun, olacak
Vid ett hotell i Kalifornien väntar havet
– Kaliforniya’da bir Otelde okyanus sizi bekliyor
Vi checkar in och tar en drink i baren
– Check-in yapıp barda bir şeyler içeceğiz.
Släpp det, baby släpp det
– Bırak, bebeğim bırak
Vi kan dra nu, vi drar nu
– Şimdi gidebiliriz, şimdi gidebiliriz
Det är nån annans tid att stå på barrikaden
– Barikatın üzerinde durmanın zamanı geldi.
Jag är säker på att kidsen klarar av det
– Eminim çocuklar halledebilir.
Vi var en storm, ett heligt regn
– Bir fırtınaydık, kutsal bir yağmurduk.
Vi trodde kaos öppnar himlen
– Kaosun gökyüzünü açtığını düşündük.
Det känns som om det var igår
– Daha dünmüş gibi geliyor
Och vi är tjugo år
– Ve biz yirmi yaşındayız
Och ser när Katarina kyrka brinner
– Ve Catherine’in kilisesinin nasıl yandığını izleyin
En del dom dansar för att glömma
– Bazı insanlar unutmak için dans eder.
Andra dansar för att minnas
– Diğerleri hatırlamak için dans eder
Den första natten när vi träffades
– Tanıştığımız ilk gece
Så sa du till mig
– Bana söylediğin buydu.
Allt här kommer dö
– Burada her şey ölecek.
Allt ska försvinna
– Her şey kaybolmalı
Så fyll upp kuporna med rosa kristall
– Bu yüzden bardakları pembe kristalle doldurun
För en sista fest
– Son bir parti için
Jag säger skål, tack för allt
– Şerefe diyorum, her şey için teşekkürler
Älskling du är bäst
– Bebeğim sen en iyisisin
Och tar mig långt härifrån
– Ve beni buradan uzağa götürüyor
Tar mig var som helst
– Beni her yere götürür
Släpp det bara, släpp det
– Bırak gitsin, bırak gitsin
Låt det vara, vara
– Olsun, olacak
Vid ett hotell i Kalifornien väntar havet
– Kaliforniya’da bir Otelde okyanus sizi bekliyor
Vi checkar in och tar en drink i baren
– Check-in yapıp barda bir şeyler içeceğiz.
Släpp det, baby släpp det
– Bırak, bebeğim bırak
Vi kan dra nu, vi drar nu
– Şimdi gidebiliriz, şimdi gidebiliriz
Det är nån annans tid att stå på barrikaden
– Barikatın üzerinde durmanın zamanı geldi.
Jag är säker på att kidsen klarar av det
– Eminim çocuklar halledebilir.
(För dom är smartare än vi)
– (Bizden daha akıllılar.)
(Dom har mindre nostalgi)
– (Daha az nostaljileri var)
(Dom är starkare, snabbare, argare)
– (Daha güçlü, daha hızlı, daha kızgınlar)
(För dom är smartare än vi)
– (Bizden daha akıllılar.)
(Dom har mera empati)
– (Daha fazla empatim var.)
(Dom är mjukare, öppnare, varmare)
– (Daha yumuşak, daha açık, daha sıcaktırlar)
Joakim Berg – Aniara İsveçce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.