Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
T’as besoin d’une voiture pour aller travailler
– İşe gitmek için bir arabaya ihtiyacın var mı
Tu travailles pour rembourser la voiture que tu viens d’acheter (viens d’acheter)
– Yeni satın aldığınız arabayı ödemek için çalışıyorsunuz (yeni satın aldınız)
Tu vois l’genre de cercle vicieux?
– Kısır döngüyü görüyor musun?
Le genre de trucs qui donne envie d’tout faire sauf de mourir vieux (mourir vieux)
– Yaşlı ölmek dışında her şeyi yapmak istemeni sağlayan türden şeyler (yaşlı ölmek)
Tu peux courir à l’infini
– Sonsuzluğa koşabilirsin.
À la poursuite du bonheur
– Mutluluğun peşinde
La Terre est ronde, autant l’attendre ici (l’attendre ici)
– Dünya yuvarlaktır, onu burada bekleyebiliriz (burada bekleyin)
J’suis pas fainéant mais j’ai la flemme
– Tembel değilim ama tembelim.
Et ça va finir en arrêt maladie pour toute la semaine (toute la semaine)
– Ve tüm hafta boyunca hastalık izninde sona erecek (tüm hafta)
J’veux profiter des gens qu’j’aime
– Sevdiğim insanlardan zevk almak istiyorum.
J’veux prendre le temps, avant qu’le temps m’prenne et m’emmène (et m’emmène)
– Zaman beni almadan ve beni almadan önce zaman ayırmak istiyorum (ve beni alır)
J’ai des centaines de trucs sur le feu
– Ateşte yüzlerce şey var.
Mais j’ferai juste c’que je veux quand même
– Ama yine de istediğimi yapacağım.
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Les rappeurs cainris donnent les mêmes conseils que mes parents
– Cainris rapçileri ailemle aynı tavsiyeyi veriyor.
Fais c’que tu veux dans ta vie, mais surtout, fais d’l’argent (fais d’l’argent)
– Hayatında istediğini yap, ama her şeyden önce para kazan (para kazan)
J’essaye de trouver l’équilibre
– Dengeyi bulmaya çalışıyorum.
À quoi ça sert de préparer l’avenir si t’oublies d’vivre? (t’oublies d’vivre)
– Yaşamayı unutursan geleceğe hazırlanmanın ne anlamı var? (yaşamayı unutuyorsun)
En caleçon qui m’sert de pyjama
– Bana pijama olarak hizmet eden külotlarda
Au lieu d’lécher mon patron pour une avance qu’il m’filera pas (m’filera pas)
– Patronumu bana vermeyeceği bir avans için yalamak yerine (bana vermeyecek)
Ce soir, j’rameuterai l’équipe
– Bu akşam takım getiririm
En attendant, merci d’appeler
– Bu arada, lütfen arayın.
Mais s’il te plaît, parle après l’bip (parle après l’bip)
– Ama lütfen, bip sesinden sonra konuşun (bip sesinden sonra konuşun)
Aujourd’hui, je me sens bien
– Bugün kendimi iyi hissediyorum
J’voudrais pas tout gâcher,
– Her şeyi mahvetmek istemem.,
J’vais tout remettre au lendemain (au lendemain)
– Ertesi güne kadar hepsini erteleyeceğim (ertesi gün)
Y’a vraiment rien dont j’ai vraiment besoin
– Gerçekten ihtiyacım olan hiçbir şey yok.
On verra bien si j’me perds en chemin
– Bakalım yolda kaybolacak mıyım
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Pourquoi faire tout d’suite tout c’qu’on peut faire plus tard? (plus tard)
– Neden daha sonra yapabileceğimiz her şeyi hemen yapıyoruz? (sonraları)
Tout c’qu’on veut c’est profiter d’l’instant (d’l’instant)
– Tek istediğimiz anın tadını çıkarmak (an)
On s’épanouit dans la lumière du soir (du soir)
– Akşam ışığında çiçek açıyoruz (akşam)
Tout c’qu’on veut c’est pouvoir vivre maintenant (maintenant)
– Tek istediğimiz şimdi yaşayabilmek (şimdi)
Pourquoi faire tout d’suite tout c’qu’on peut faire plus tard? (plus tard)
– Neden daha sonra yapabileceğimiz her şeyi hemen yapıyoruz? (sonraları)
Tout c’qu’on veut c’est profiter d’l’instant (d’l’instant)
– Tek istediğimiz anın tadını çıkarmak (an)
On s’épanouit dans la lumière du soir (du soir)
– Akşam ışığında çiçek açıyoruz (akşam)
Tout c’qu’on veut c’est pouvoir vivre maintenant (maintenant)
– Tek istediğimiz şimdi yaşayabilmek (şimdi)
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Au fond, j’crois qu’la Terre est ronde
– Derinlerde, sanırım Dünya yuvarlak
Pour une seule bonne raison
– Sadece iyi bir nedenden dolayı
Après avoir fait l’tour du monde
– Dünyanın etrafını dolaştıktan sonra
Tout c’qu’on veut, c’est être à la maison
– Tek istediğimiz evde olmak.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.