É só isso
– Sadece
Não tem mais jeito
– Daha fazla yol yok
Acabou, boa sorte
– Bitti, iyi şanslar
Não tenho o que dizer
– Diyecek bir şeyim yok
São só palavras
– Sadece kelimeler değil
E o que eu sinto
– Ve ne hissettiğimi
Não mudará
– Değişmeyecek
Tudo o que quer me dar
– Bana vermek istediğin her şeyi
É demais
– Bu çok fazla
É pesado
– Ağır
Não há paz
– Barış yok
Tudo o que quer de mim
– Benden istediğin her şey
Irreais
– Gerçek dışı
Expectativas
– Beklenti
Desleais (yes)
– Vefasız (evet)
That’s it
– İşte bu
There’s no way
– İmkanı yok
It’s over, good luck
– Bitti, iyi şanslar
I’ve nothing left to say
– Söyleyecek bir şeyim yok
It’s only words
– Tek kelime
And what l feel
– Ve ne hissettiğimi
Won’t change
– Değişmeyecek
Tudo o que quer me dar
– Bana vermek istediğin her şeyi
(Everything you want to give me) é demais
– (Bana vermek istediğin her şey)
É pesado (it’s too much)
– Çok fazla (çok fazla)
Não há paz (it’s heavy)
– Barış yok (ağır)
Tudo o que quer de mim (there’s no peace)
– Benden istediğin her şey (huzur yok)
Irreais (all you want from me)
– (Benden istediğin kadar)
Expectativas (isn’t real)
– Beklentiler (gerçek değil)
Desleais (expectations)
– Haksız (beklentiler)
Mesmo se segure
– Tutsa bile
Quero que se cure
– İyileşmek istiyorum
Dessa pessoa
– O kişi
Que o aconselha
– Sana kim tavsiye ediyor
Há um desencontro
– Bir uyumsuzluk var
Veja por esse ponto
– Bu noktaya bakın
Há tantas pessoas especiais
– Bu kadar çok özel insanlar vardır
Now even if you hold yourself
– Şimdi kendine sarılsan bile
I want you to get cured
– Tedavi almak istiyorum
From this person who advises you
– Size tavsiyede bulunan bu kişiden
There is a disconnection
– Bir kopukluk var
See through this point of view
– Bu bakış açısına bakın
There are so many special people in the world
– Dünyada o kadar çok özel insan var ki
So many special people in the world, in the world
– Dünyada, dünyada pek çok özel insan
All you want, all you want
– İstediğiniz tüm, tüm
Tudo o que quer me dar
– Bana vermek istediğin her şeyi
(Everything you want to give me) é demais
– (Bana vermek istediğin her şey)
É pesado (it’s too much)
– Çok fazla (çok fazla)
Não há paz (it’s heavy)
– Barış yok (ağır)
Tudo o que quer de mim (there’s no peace)
– Benden istediğin her şey (huzur yok)
Irreais (all you want from me)
– (Benden istediğin kadar)
Expectativas (isn’t real)
– Beklentiler (gerçek değil)
Desleais (expectations)
– Haksız (beklentiler)
Now we’re falling (falling), falling (falling)
– Şimdi düşüyoruz (düşüyoruz), düşüyoruz (düşüyoruz)
Into the night (into the night)
– Geceye (geceye)
Falling (falling), falling (falling)
– Düşmek (düşmek), düşmek (düşmek)
Into the night
– Geceye
Um bom encontro é de dois
– İyi bir randevu iki
Now we’re falling (falling), falling (falling)
– Şimdi düşüyoruz (düşüyoruz), düşüyoruz (düşüyoruz)
Into the night (into the night)
– Geceye (geceye)
Falling (falling), falling (falling)
– Düşmek (düşmek), düşmek (düşmek)
Into the night
– Geceye
Vanessa Da Mata – Boa Sorte/Good Luck 葡萄牙語 歌詞 土耳其 翻譯
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.