밑에 까만 그림자 하나가 깊게
– Siyah gölgenin altında bir derin
나만 바라만 보다가 밉게
– Bana bakan ve benden nefret eden tek kişi benim.
혼자 어딘가 달아난 그때
– Yalnız bir yere kaçtığımda
아침 햇살이 내려와
– Sabah güneşi batıyor.
어두운 방 안에서
– Karanlık bir odanın içinde
나 홀로 생각에 잠겨
– Yalnızım ve düşünceye kilitlendim
저 하늘에 달빛이 깊은 어둠을 삼켜
– Gökyüzündeki ay ışığı derin karanlığı yutar.
별들의 품에 안겨 스르르 눈이 감겨
– Yıldızların kollarındayım ve gözlerim kapalı.
꿈 속에 펼쳐진 모습들은 놀라운 광경
– Rüyanın görüntüsü inanılmaz bir manzara
손 흔들며 안녕하며
– Ellerini sallayarak vedalaş.
나를 반겨 주는 달과 별들
– Beni geri getiren Ay ve Yıldızlar
덩달아 신나서 환하게 웃는 내 얼굴
– Yüzüm heyecanlı ve parlak bir şekilde gülümsüyor
지금이 순간이 영원하길 기도하며
– Bu anın sonsuza dek sürmesi için dua ediyorum.
이 모든 것들이 마치
– Bütün bunlar gibi
기적과도 같은 선물
– Mucize gibi bir hediye
더 가까이
– Daha yakın
저 하늘 위로
– O gökyüzünde
밤새도록 바람 타고 날고 싶어
– Bütün gece rüzgarda uçmak istiyorum.
그냥 걷기만 하는 발 대신에
– Sadece ayaklarının üzerinde yürümek yerine
하얀 날개를 꼭 갖고 싶어
– Beyaz kanatlar istiyorum.
숨겨왔던 감추고 있던
– Sakladım, sakladım, sakladım, sakladım, sakladım.
간직했던 한 사람도 몰랐었던
– Tuttuğum tek bir kişiyi tanımıyordum.
아직 꺼내지 못한 이 비밀까지
– Bu sırrı henüz çözemedik.
저기 별하고 얘기 할래
– Oradaki yıldızlarla konuşmak istiyorum.
짙게 다시 어둠이 내린 밤 늦게
– Gecenin geç saatlerinde karanlık tekrar çöktü.
작은 방 안에 들어가 이제
– Hemen küçük odaya gir.
나 뿐이라는 생각 난 그때
– Sadece ben olduğumu sanıyordum.
눈물 한 방울 흘러와
– Bir damla gözyaşı.
내일을 알 수 없는 삶이라도
– Yarın bilinmeyen bir hayat olsa bile.
건널 수 없을 만큼 깊숙한 강이라도
– Geçemeyeceğin kadar derin bir nehir bile.
저 높은 산이라도
– Şu yüksek dağ.
어두운 밤이라도
– Karanlık bir gece.
어렵고 두렵지만 갈래
– Zor ve korkarım ama gidiyorum.
내 등 뒤에 날개를
– Arkamdan kanatlar
활짝 피고서 누구보다
– Herkesten daha genişim.
밝게 미소 짓고서
– Parlak gülümseyen
혼자가 아닌 걸 비로소 알게 됐어
– Yalnız olmadığımı biliyordum.
하늘과 별
– Gökyüzü ve Yıldızlar
바람과 햇살아 날 안아주렴
– Rüzgarda ve güneşte bana sarıl.
소중한 내 비밀 너희들만 알아주렴
– Değerli sırrımı sadece siz biliyorsunuz.
더 가까이
– Daha yakın
저 하늘 위로
– O gökyüzünde
밤새도록 바람 타고 날고 싶어
– Bütün gece rüzgarda uçmak istiyorum.
그냥 걷기만 하는 발 대신에
– Sadece ayaklarının üzerinde yürümek yerine
하얀 날개를 꼭 갖고 싶어
– Beyaz kanatlar istiyorum.
숨겨왔던
– Saklı
감추고 있던
– Saklıyordum.
간직했던 한 사람도 몰랐었던
– Tuttuğum tek bir kişiyi tanımıyordum.
아직 꺼내지 못 한 이 비밀까지
– Bu sırrı henüz çözemedim.
저기 별하고 얘기 할래
– Oradaki yıldızlarla konuşmak istiyorum.
그때가 그리워
– O zamanı özlüyorum.
별들을 그리며
– Çizim yıldızları
달빛과 둘이서
– Ay ışığı ve iki.
춤추던 dreamer
– Dans eden hayalperest
하늘 위로 날며 처음 만나는 자유
– Gökyüzünün üzerinde uçma ve ilk kez buluşma özgürlüğü
꿈 속에서 또 만나요 Bizniz IU
– Bir rüyada tekrar buluşalım Bizniz IU
그때가 그리워
– O zamanı özlüyorum.
별들을 그리며
– Çizim yıldızları
달빛과 둘이서
– Ay ışığı ve iki.
춤추던 dreamer
– Dans eden hayalperest
하늘 위로 날며 처음 만나는 자유
– Gökyüzünün üzerinde uçma ve ilk kez buluşma özgürlüğü
꿈 속에서 또 만나요 Bizniz IU
– Bir rüyada tekrar buluşalım Bizniz IU
누군가가
– Birisi
내게 다가와
– Bana gel.
왜 아무 말 안 하는지 되묻지만
– Neden bir şey söylemediğini soruyorum.
쉽게 말하는 말보다 상상이 더
– Kolay kelimelerden daha fazla hayal gücü
오래 기억되고 좋은 걸
– Uzun hatırladı ve iyi sürtük
Fly to the moon Dream comes true
– Aya uçmak Rüya gerçek oluyor
Sky’s the limit infinity
– Gökyüzü sonsuzluğun sınırı
This is my little secret
– Bu benim küçük sırrım
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.