Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen Lachen
Sözleri çok fazla duydum ben
– Ich habe zu viele Worte gehört
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen Lachen
Sözleri çok fazla duydum ben
– Ich habe zu viele Worte gehört
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Önümdeki lean, değil o Volim
– Lean vor mir, nicht Vollim
Görünmezim, görmedim hemen ödeyin
– Unsichtbar, nicht gesehen, sofort bezahlen
Başarıdan değil, kasvetten değil
– Nicht aus Erfolg, nicht aus Düsternis
Paramızdan bahsettim, almıştım risk
– Ich habe über mein Geld gesprochen, Ich habe es riskiert.
Zorlamışım şansımı, gelmedi polis
– Glück gehabt, die Polizei kam nicht
Pek de duman almadım, gördüm halis
– Ich hatte nicht viel rauch, ich sah ihn
Trafiğe kapılıp da yattın hapis
– Im Verkehr gefangen und im Gefängnis
İçime tıkanıp da kaldı bu his
– Und dieses Gefühl blieb in mir stecken.
Yarım kalan duygular var
– Gefühle, die unvollendet bleiben
Çok değişik uydurmalar
– Sehr unterschiedliche Erfindungen
Soyutlandım hiç durmadan
– Ich bin immer isoliert
Boyutlandım hiç sormadan
– Größe ohne Frage
Yorulmadım, dans ettim Antalya’da
– Ich bin nicht müde, ich tanze in Antalya
Her yanı duman ettim angaryada
– Ich rauche überall in der Stadt
Hep bi’ yanda bekledi anne, baba
– Immer auf der anderen Seite, Mama, Papa
Sen beni anlayıp da kaçmadın ha
– Du hast mich nicht verstanden und bist weggelaufen.
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen Lachen
Sözleri çok fazla duydum ben
– Ich habe zu viele Worte gehört
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen Lachen
Sözleri çok fazla duydum ben
– Ich habe zu viele Worte gehört
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Bu gözler gerçekten üzgün (yeah)
– Diese Augen sind wahrlich traurig.
Ordan belli değil mi? (yeah)
– Ist das nicht offensichtlich? (yeah)
Geçmişim değil elimde
– Ich habe keine Vergangenheit
Şu anda kalamadım hiç (yeah)
– Ich konnte jetzt nicht bleiben (yeah)
Kötüler cehennemi niçin var?
– Warum gibt es die Hölle der bösen?
Bu dünya kötüden ibaretse
– Wenn diese Welt schlecht ist
Sorun var, olamıyorum kibar
– Ich habe Probleme, ich kann nicht höflich sein
Ya bu günler sadece lanetse
– Wenn diese Tage nur ein Fluch sind
Kaçamam, peşimdeler yolu çiz
– Ich kann nicht entkommen, Sie sind hinter mir.
Artık tiz gelmemeli sesimiz
– Unsere Stimme soll nicht mehr schrill sein
Duymazsan anons verebiliriz
– Wenn nicht, können wir eine Ankündigung machen.
Anla ki her şekil çözebiliriz
– Verstehen Sie, dass wir jede Form lösen können
Siz yaşıyonuz, peki niçin?
– Sie leben, warum?
Bildiğinizden emin misiniz?
– Sind Sie sicher, dass Sie das Wissen?
Deşiyorum yaralarımı, oyun değil
– Meine Wunden heilen, kein Spiel
Onu bıraktım, büyümeyi beklemedim (eh-yeah)
– Ich habe ihn verlassen, Ich habe nicht erwartet, erwachsen zu werden (eh-yeah)
Gerçekten üzgün bu gözler (ey)
– Diese Augen sind wahrlich traurig.
Gerçekten üzgün bu gözler (ay-yay)
– Diese Augen sind wahrlich traurig.
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler, aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen das Lachen, Spiegel vermissen das Lachen
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen Lachen
Sözleri çok fazla duydum ben
– Ich habe zu viele Worte gehört
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Gerçekten üzgün bu gözler
– Diese wirklich traurigen Augen
Aynalar gülmeyi özler
– Spiegel vermissen Lachen
Sözleri çok fazla duydum ben
– Ich habe zu viele Worte gehört
Gerçekten üzgün bu gözler (gerçekten)
– Diese Augen sind wahrlich traurig.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.