Yeah-yeah-yeah
– Evet-evet-evet
BLACKPINK in your area
– Bölgenizdeki BLACKPİNK
Yeah-yeah-yeah
– Evet-evet-evet
천사 같은 “Hi”, 끝엔 악마 같은 “Bye”
– Melek “Merhaba”, şeytani”Güle güle” sonunda
매번 미칠듯한 high, 뒤엔 뱉어야 하는 price
– Her seferinde, delice yüksek, arkasına tükürmek için fiyat
이건 답이 없는 test, 매번 속더라도, yes
– Bu cevapsız bir sınav, her seferinde kandırılsan bile, evet
딱한 감정의 노예, 얼어 죽을 사랑해
– Acı duyguların kölesi, donarak ölmeyi sever
Here I come, kick in the door, oh
– İşte geliyorum, kapıyı tekmele, oh
가장 독한 걸로 줘, oh
– Bana en zehirli şeyi ver, oh.
뻔하디 뻔한 그 love (love)
– aşk (aşk)
더 내놔봐, give me some more (ah)
– Bana biraz daha ver (ah)
알아서 매달려 벼랑 끝에
– Uçurumun ucunda asılmaya dikkat et.
한마디면 또 like 헤벌레 해
– Tek kelimeyle, yine Heber gibi yap.
그 따뜻한 떨림이 새빨간 설렘이
– Bu sıcak titreme kırmızı bir heyecandır
마치 heaven 같겠지만 you might not get in it
– Cennet gibi, ama içine giremeyebilirsin.
Look at me, look at you, 누가 더 아플까?
– Bana bak, sana bak,kim daha hasta?
You smart (you smart) 누가? You are
– Sen akıllısın (sen akıllısın) Kim? Sen
두 눈에 피눈물 흐르게 된다면
– Gözlerinde kanlı yaşlar varsa, onları göremezsin.
So sorry (so sorry) 누가? You are
– Çok üzgünüm (çok üzgünüm) Kim? Sen
나 어떡해 나약한 날 견딜 수 없어
– Zayıf güne dayanamıyorum.
애써 두 눈을 가린 채
– Gözlerimi kapatmaya çalışıyorum.
사랑의 숨통을 끊어야겠어
– Aşkın nefesini kesmem gerek.
Let’s kill this love
– Bu aşkı öldürelim
Yeah-yeah-yeah-yeah-yeah
– -Evet-Evet-Evet-Evet-Evet
Ram-papam-papam-papam
– Koç-papam-papam-papam
Let’s kill this love
– Bu aşkı öldürelim
Ram-papam-papam-papam
– Koç-papam-papam-papam
Feelin’ like a sinner
– Günahkar gibi hissediyorum
It’s so fire with him, I go boo-hoo
– Onunla o kadar ateşli ki, boo-hoo’ya gidiyorum.
He said, “You look crazy”
– “Deli görünüyorsun” dedi.
Thank you, baby, I owe it all to you
– Teşekkür ederim bebeğim, hepsini sana borçluyum.
Got me all messed up, his love is my favorite
– Beni mahvetti, onun aşkı benim favorim
But you plus me, sadly, can be dangerous
– Ama sen ve ben ne yazık ki tehlikeli olabiliriz.
Lucky me, lucky you, 결국엔 거짓말
– Bana şanslı, şanslı, sonunda, yatıyor
We lie (we lie), so what? so what?
– Yalan söylüyoruz (yalan söylüyoruz), ne olmuş yani? ne olmuş yani?
만약에 내가 널 지우게 된다면
– Eğer seni silersem.
So sorry (so sorry), I’m not sorry (I’m not sorry)
– Çok üzgünüm (çok üzgünüm), üzgün değilim (üzgün değilim)
나 어떡해 나약한 날 견딜 수 없어
– Zayıf güne dayanamıyorum.
애써 눈물을 감춘 채
– Gözyaşlarımı saklamaya çalıştım.
사랑의 숨통을 끊어야겠어
– Aşkın nefesini kesmem gerek.
Let’s kill this love
– Bu aşkı öldürelim
Yeah-yeah-yeah-yeah-yeah
– -Evet-Evet-Evet-Evet-Evet
Ram-papam-papam-papam
– Koç-papam-papam-papam
Let’s kill this love
– Bu aşkı öldürelim
Ram-papam-papam-papam
– Koç-papam-papam-papam
We all commit to love that makes you cry, oh
– Hepimiz seni ağlatan sevgiye bağlıyız, oh
We’re all making love that kills you inside, yeah
– Hepimiz seni içeride öldüren sevişiyoruz, evet
We must kill this love, yeah, it’s sad but true
– Bu aşkı öldürmeliyiz, evet, üzücü ama gerçek
Gotta kill this love before it kills you, too
– Seni de öldürmeden önce bu aşkı öldürmeliyim.
Kill this love, yeah, it’s sad but true
– Bu aşkı öldür, evet, üzücü ama gerçek
Gotta kill this love, gotta kill, let’s kill this love
– Bu aşkı öldürmeliyim, öldürmeliyim, bu aşkı öldürelim
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.