Yo, Jugglerz
– Yo, Jugglerz
Yürek ve kalp (sakatat), kedi, ciğer, kasap (sakatat)
– Heart and heart( offal), cat, liver, Butcher (offal)
Attığım taş etti şak (sakatat), beynimi yer kebap gibi dert
– I threw the stone Shak (offal), eat my brain like a kebab trouble
Şişti mi dalağın? “Sakata geldin mi?” salağın teki der
– Is your spleen swollen? “Are you crippled?”he says he’s an idiot
İster sadakat herkes, bende kabahat, yeah
– Everyone wants loyalty, it’s my fault, yeah
Etin bir yerde (etin bir yerde), kemiğin kimlerde? (Kemiğin kimlerde?)
– Your flesh is somewhere, and who has your bone? (Who has your bone?)
Bu yamyamlardan gördüğüm işkembe, yeah
– The tripe I saw from these cannibals, yeah
Döner mezbahaya (döner mezbahaya), hayat basbayağı (hayat basbayağı)
– Döner abattoir (döner abattoir), hayat basbayağı (hayat basbayağı)
Yaşam pespaye, bağla tasmaya, yeah
– Life pespaye, tie it to the leash, yeah
Zor politikan, onlarca kan ve yalan, dayanamam kellem-paçam
– Hard politics, dozens of blood and lies, I can’t stand my head-my leg
Uykuluk, uykum darmadağın, böbreklеrin cam, dillerde kramp, ya
– Sleepiness, my sleep is cluttered, the glass of your kidneys, cramps in your tongues, or
Ettiğini bil kimlerlе dans, kuzularla kurtlar, yılanlar rant
– Know who you’re dancing with, lambs and wolves, snakes rant
Menüde sen varsın ve alakart, savaşak yapak gardaş, be para şart, yeah
– You’re on the menu and a la carte, war and war, money is essential, yeah
Yürek ve kalp (sakatat), kedi, ciğer, kasap (sakatat)
– Heart and heart( offal), cat, liver, Butcher (offal)
Attığım taş etti şak (sakatat), beynimi yer kebap gibi dert
– I threw the stone Shak (offal), eat my brain like a kebab trouble
Şişti mi dalağın? “Sakata geldin mi?” salağın teki der
– Is your spleen swollen? “Are you crippled?”he says he’s an idiot
İster sadakat herkes, bende kabahat, yeah
– Everyone wants loyalty, it’s my fault, yeah
Doyarlar kanla (doyarlar kanla), yetmez bir damla (yetmez bi’ damla)
– Doyarlar with blood (doyarlar with blood), not enough a drop (not enough a drop)
Yok etmek şanlı bir eylem Dünya’da, yeah
– A glorious act to destroy on Earth, yeah
Ölüm isterler (ölüm isterler), zûlüm isterler (zûlüm isterler)
– They want death (they want death), they want cruelty (they want cruelty)
“Yaşatmak neden hazır yitmişizken?” der (yeah)
– “Why are we ready to live?”der (yeah)
Hakkıdır halkın olan hakk-ı laf, ya da mahvolacak herkes saf ve saf
– It is the right of the people, the right of the people, or everyone who will be destroyed is pure and pure
Yanan ömür kömür değil ki bana sat, bastığın kaldırımlar bi’ katafalk
– Burning Life Is Not Coal, sell it to me, the sidewalks you step on are catafalks
Kapaksız gözlerde katarakt, kafataslarından yap bi’ basamak
– Cataract in eyes without caps, make a step from skulls
Dal bu vahşet pornosuna zap, zanaat bu topraklarda yaşamak
– Dal zap to this brutality porn, craft live in this land
Yürek ve kalp (sakatat), kedi, ciğer, kasap (sakatat)
– Heart and heart( offal), cat, liver, Butcher (offal)
Attığım taş etti şak (sakatat), beynimi yer kebap gibi dert
– I threw the stone Shak (offal), eat my brain like a kebab trouble
Şişti mi dalağın? “Sakata geldin mi?” salağın teki der
– Is your spleen swollen? “Are you crippled?”he says he’s an idiot
İster sadakat herkes, bende kabahat, yeah
– Everyone wants loyalty, it’s my fault, yeah
Etin bir yerde (etin bir yerde), kemiğin kimlerde? (Kemiğin kimlerde?)
– Your flesh is somewhere, and who has your bone? (Who has your bone?)
Bu yamyamlardan gördüğüm işkembe, yeah
– The tripe I saw from these cannibals, yeah
Döner mezbahaya, hayat basbayağı (hayat basbayağı)
– Döner abattoiraya, hayat basbayağı (hayat basbayağı)
Yaşam pespaye, bağla tasmaya
– Life pespaye, tie it to the collar
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.