Taladro, Sancak & Canfeza – Nafile Turkish Lyrics English Translations

Vuramadım yüzüne yüzüne
– I couldn’t hit you in the face
Akar gider içime içime
– It flows inside me, it goes inside me
Seni de söküp alsam nafile
– It would be futile if I took you out too
Anlamazlar, kimlere kanıyor eli mahkum
– They won’t understand, to whom is he bleeding, a prisoner
Gönlümü sarıyor, ki yalandan
– It surrounds my heart, which is a lie
Seni bula bula kendimi kaybettim
– I’ve lost it all over you
Üzgünüm, vuramadım yüzüne yüzüne
– Sorry, I couldn’t hit you in the face
Ayrıldım yüreğinin penceresinden
– I left the window of your heart
Damlayıp yüzüme düştüğün yerden
– From where you drip and fall on my face
Attığın her şeyi al şu içimden
– Take everything you threw away from me

Üzgünüm, vuramadım yüzüne yüzüne
– Sorry, I couldn’t hit you in the face
Ayrıldım yüreğinin penceresinden
– I left the window of your heart
Damlayıp yüzüme düştüğün yerden
– From where you drip and fall on my face
Attığın her şeyi al şu içimden
– Take everything you threw away from me

Gittim ama yine döndüm
– I left, but I’m back again
Gel yüreğimdeki yangını söndür
– Come put out the fire in my heart
Kendini kovduğun ine döndün
– You’re back to the den where you fired yourself
Seni birdenbire daha dibe gömdüm
– I buried you at the bottom all of a sudden
Belki de çıkaramam asla yeniden
– Maybe I’ll never get it out again
Cesaret edemez belki de yeni ben
– Maybe the new me won’t dare
Kim bilir? Ben olurum belki de yenilen
– Who knows? Maybe I’ll be refreshed
Lakin kazanmış saymam seni de
– But I don’t consider you a winner either
Kendimi uğruna harcayamam
– I can’t spend it for myself
Söz verdim kendime yar cayamam
– I promised I couldn’t hurt myself
Yan yana yazmadı bizi kader
– Fate did not write us side by side
Anlamsız kendini bu yolda parçalaman
– It’s pointless to tear yourself apart on this path
Biz değiliz sen ve beniz gayrı
– It’s not us, it’s you and us, it’s informal
Fiziki siyasi sınırımız ayrı
– Our physical political border is separate
Dokunmaz ikimize hayrı
– Good to both of us touches
Kaderimiz kızıl deniz gibi ayrık
– Our fate is as disjointed as the red sea
Bana ilham lazım bir han değil
– I need inspiration, not an inn
Zerresi kafi bir dirhem ne ki?
– What’s a mere dirham?
Nerdeyim bu anda zihnen peki?
– Where am I at this moment in your mind?
Yumruk değilse ne bu sinemdeki?
– If it’s not a fist, what is it in my sinus?
Seversin masal anlatmayı
– You like to tell tales
Masalın bana yasal ahlak payı
– The fairytale has a share of legal morality in me
His tatmadım yaşamaktan daha zayıf
– The feeling is weaker than having never tasted
Bizi bize böldü bu asal ahmak sayı
– This prime stupid number that divided us into us
Ben tek kaldım, bana yeterim
– I’m the only one left, I’m enough for me
Var derim avunup beterin beteri
– I say there is, and it’s worse
Hiç bir şey etmesem tek bir şey ederim
– If I didn’t say anything, I’d say one thing
Umursamasa da beni yok sayamaz emeğimi
– Even if he doesn’t care, he can’t ignore my work
Ben, kendimi bulurum kaybettiğim gibi
– I find myself, as I lost
Ruhuma kaydettiğimdin
– What I have recorded in my soul
Bana tıpkı senin olanı iade ettiğin gibi
– Just as you returned to me what was yours
Büyük ayıp ettiğini bil
– Know that you are a big shame

Üzgünüm, vuramadım yüzüne yüzüne
– Sorry, I couldn’t hit you in the face
Ayrıldım yüreğinin penceresinden
– I left the window of your heart
Damlayıp yüzüme düştüğün yerden
– From where you drip and fall on my face
Attığın her şeyi al şu içimden
– Take everything you threw away from me

Üzgünüm, vuramadım yüzüne yüzüne
– Sorry, I couldn’t hit you in the face
Ayrıldım yüreğinin penceresinden
– I left the window of your heart
Damlayıp yüzüme düştüğün yerden
– From where you drip and fall on my face
Attığın her şeyi al şu içimden
– Take everything you threw away from me

Dalgalı gönlün avucumda mı sığ?
– Is your wavy heart shallow in the palm of my hand?
Tok mu, aşk orucunda mısın?
– Are you full or on a love fast?
Bilmem kaç mevsim ateşten gömleği sardım
– I don’t know how many seasons I’ve wrapped a fire shirt
Dudağında mı sır?
– A secret on your lip?
Yanıyor liman ah!
– It’s on fire, ah!
Ben kaldım, sen demir aldın
– I stayed, you anchored
Ben yandım, sen de mi ahı?
– I’m burned, are you too ahi?
Açığım ama sen dem’i aldın
– I’m open, but you got the dem
İstiyorsan bizi çözmemi sensiz
– If you want me to solve us without you
İç acılarımın toplamı sensin
– You are the sum of my inner sufferings
Mümkün mü dışarı taşmak selsiz
– Is it possible to move out without flooding
Her selin ilk yağmuru sensin
– You are the first rain of every flood
Sorgulama yar
– Inquiry assistance
Kendini bir kalıba konduramayan ben
– I’m the one who can’t put himself in a mold
Seni sevmişim
– I loved you
Sen Sıfırsın bana bile çarpılamayan
– You’re a Zero that can’t even hit me
Savrul
– Savrul
Fırtına yuttum yağmurun ne ki
– I swallowed a storm, what’s with the rain
Islanıyorken ahmağın teki
– He’s an idiot when he’s getting wet
Kim benim yerime gözlerindeki?
– Who is in your eyes instead of me?
Saptı yolum
– My path has gone astray
Bişeyleri şiirlere saplıyorum
– I’m sticking something in the poems
Şöyle düşün; Ahrazım
– Think of it like this; Ahrazim
Ama ismini sesimde saklıyorum
– But I keep your name in my voice
Yalanın da güzel yananında
– It’s a good side of a lie
Zararın daha büyük yararından
– From the greater benefit of harm
Söylediklerim aramızda
– What I have said is between us dec
Ama Aramızda bozuk yaramız da
– But there’s also a decadent wound between us
Eğer içinde yoksa maralım
– If it’s not in it, let it be
Zorlayamam, içim hala yamalı
– I can’t force it, I’m still patchy inside
Yüzümüzdeki çizgiler aralık
– The lines on our faces are december
Eylül, ekim, sen ve aralık
– September october you and december

Üzgünüm, vuramadım yüzüne yüzüne
– Sorry, I couldn’t hit you in the face
Ayrıldım yüreğinin penceresinden
– I left the window of your heart
Damlayıp yüzüme düştüğün yerden
– From where you drip and fall on my face
Attığın her şeyi al şu içimden
– Take everything you threw away from me

Üzgünüm, vuramadım yüzüne yüzüne
– Sorry, I couldn’t hit you in the face
Ayrıldım yüreğinin penceresinden
– I left the window of your heart
Damlayıp yüzüme düştüğün yerden
– From where you drip and fall on my face
Attığın her şeyi al şu içimden
– Take everything you threw away from me




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın