13 Block – Petit cœur Fransızca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

BLO
– BLO
(A.W.A the mafia, my nigga)
– (Mafya, zencim)

Toujours le bras long, j’suis dans ton salon
– Her zaman uzun bir kolla, oturma odandayım.
J’connais ton daron, il me connaît ton daron
– Ben senin daronunu tanıyorum, o beni tanıyor senin daronunu
Scooter, écouteurs, beleck aux guetteurs
– Scooter, kulaklık, gözcülere beleck
Beleck celui de devant, beleck celui de derrière
– Öndeki Beleck, arkadaki beleck
La bonbonne est vide, est vide, est vide
– Teneke kutu boş, boş, boş
Est vide, est vide, évidemment
– Boş, boş, belli ki
Donc les porcs je les évite, aussi, très vite, évi-évidemment
– Bu yüzden domuzlardan da çok hızlı bir şekilde kaçınıyorum, elbette
Tu me serres pas la main, je te serre pas la main
– Sen elimi sıkmıyorsun, ben senin elini sıkmıyorum.
On se parle pas oggi, on se parle pas demain
– Oggi konuşmuyoruz, yarın konuşmuyoruz.
Je ne veux que les gains, je recherche que le pain
– Sadece kazancı istiyorum, sadece ekmeği arıyorum.
Tu dégaines, je dégaine, ça va très vite
– Sen çiziyorsun, ben çiziyorum, çok hızlı gidiyor
J’ai jamais dit tout ça mon ami (nan)
– Bunları hiç söylemedim dostum.
Mélange pas le business et la famille (no)
– İş ve aileyi karıştırmayın (hayır)
C’est pas parce que t’as changé d’avis (han)
– Fikrini değiştirdiğin için değil (han)
Que j’suis obligé de changer d’avis (nan)
– Fikrimi değiştirmek zorunda kaldığımı (hayır)
Soixante, soixante
– Altmış, altmış

Un, deux, trois, soleil
– Bir, iki, üç, güneş
Pour des gros relevés mortels
– Büyük, ölümcül araştırmalar için
Quatre, cinq, six, on n’a pas de factices
– Dört, beş, altı, hiç sahtemiz yok.
Sept, huit, neuf, trois, cinq, sept
– Yedi, sekiz, dokuz, üç, beş, yedi
Zéro neuf, zéro neuf
– Sıfır dokuz, sıfır dokuz

J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
Qui n’a pas vécu, verra tchi (nonante)
– Kim yaşamadı, tchı’yi görecek (doksanlar)
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
Anticipe la frappe, Verratti
– Grevi tahmin et Verratti.
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
J’vais laisser, laisser
– Gidiyorum, gidiyorum.
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
J’ai laissé, laissé
– Ayrıldım, ayrıldım

Mets le prix et j’serais là ce soir
– Fiyatı koy ve bu gece orada olacağım.
J’prends beaucoup de verres
– Bir sürü içkim var.
Et j’suis pas là pour boire, ok (han)
– Ve buraya içmeye gelmedim, tamam mı (han)
Tu n’as (hey), même pas de quoi, payer une kehba
– Bir kehba için ne ödeyeceğinize bile sahip değilsiniz
Et tu (quoi), veux venir (hein), parler (wesh), d’affaires
– Ve sen (ne), gelmek (huh), konuşmak (wesh), iş hakkında konuşmak istiyorsun
Tu grattais dans la street pour le délai (pour le délai)
– Gecikme için sokakta tırmalıyordun (gecikme için)
J’vais gratter dans ta bitch pour le délai (pour le délai)
– Gecikme için sürtüğünü kaşıyacağım (gecikme için)
J’vais gratter dans la zik pour le délai (pour le délai)
– Gecikme için zik’i çizeceğim (gecikme için)
New-new avoir le bolide de tes rêves (new new)
– Yeni-yeni hayallerinizdeki arabaya sahip olun (yeni yeni)
Sexy, t’as mal agi, on te pénètre
– Seksi, yanlış bir şey yaptın, sana nüfuz ediyoruz
T’es un fils dans la street, on te fait naître (Sidiko)
– Sen sokakta bir evlatsın, seni biz dünyaya getiriyoruz (Sidiko)

J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
Qui n’a pas vécu, verra tchi (nonante)
– Kim yaşamadı, tchı’yi görecek (doksanlar)
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
Anticipe la frappe, Verratti
– Grevi tahmin et Verratti.
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
J’l’ai laissé, laissé
– Bıraktım, bıraktım
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
J’l’ai laissé, laissé
– Bıraktım, bıraktım

Un, deux, trois, soleil
– Bir, iki, üç, güneş
Pour des gros relevés mortels
– Büyük, ölümcül araştırmalar için
Quatre, cinq, six, on n’a pas de factices
– Dört, beş, altı, hiç sahtemiz yok.
Sept, huit, neuf, trois, cinq, sept
– Yedi, sekiz, dokuz, üç, beş, yedi
Zéro neuf, zéro neuf
– Sıfır dokuz, sıfır dokuz

Trop ont dû quitter le navire
– Çok fazla kişi gemiyi terk etmek zorunda kaldı
Et forcer de rejoindre la pirogue (bi-binks)
– Ve sığınağa katılmaya zorlayın (bi-binks)
Traversée qui se fait sans pilote (ouais)
– Pilot olmadan yapılan geçiş (evet)
Fils de pute, j’crois qu’il a fait quitter sa folle
– Orospu çocuğu, sanırım deli gibi gitti.
Che-lou comme la huiss’ qui vient pécho (ouais)
– Che-lou, günah işlemeye gelen huiss gibi (evet)
En strass avec sac et puis bottes
– Rhinestones ile çanta ve sonra çizmeler
Pantalon des forces de l’ordre (ouais)
– Kolluk pantolonu (evet)
Niquez vos mères ce que t’iras dire aux autres (bi-binks, binks)
– Başkalarına ne söyleyeceğini ananı sikeyim (bi-binks, binks)
Fuck ceux qui renseignent (fuck ceux qui renseignent)
– Haber verenlerin canı cehenneme (haber verenlerin canı cehenneme)
Cette trace n’est pas bonne (cette trace n’est pas bonne)
– Bu iz iyi değil (bu iz iyi değil)
Personne te fréquente (personne te fréquente)
– Kimse seninle çıkmıyor (kimse seninle çıkmıyor)
T’es plus un homme (t’es plus un homme)
– Artık bir erkek değilsin (artık bir erkek değilsin)
Les mauvaises nouvelles ont des ailes (piou piou piou)
– Kötü haberin kanatları var (piou piou piou)
Touche à ça ou à lui pour faire sortir les dettes
– Borçlarını almak için buna ya da ona dokun
(13 Blo gang)
– (13 Blo çetesi)

J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
Qui n’a pas vécu, verra tchi (nonante)
– Kim yaşamadı, tchı’yi görecek (doksanlar)
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
Anticipe la frappe, Verratti
– Grevi tahmin et Verratti.
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
J’l’ai laissé, laissé
– Bıraktım, bıraktım
J’ai laissé mon cœur à la maison
– Kalbimi evde bıraktım.
J’l’ai laissé, laissé
– Bıraktım, bıraktım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın