No talk, seven days
– Konuşmak yok, yedi gün
Dead air, empty space
– Ölü hava, boş alan
Is this where we are now?
– Şu an bulunduğumuz yer burası mı?
Would call, but I don’t
– Arardım ama aramadım.
You could, but you won’t
– Yapabilirsin, ama yapmayacaksın
‘Cause it’s been too long now
– Çünkü çok uzun zaman oldu
I know that it happens
– Bunun olduğunu biliyorum
People they grow apart but
– İnsanlar ayrı büyürler ama
I never imagined
– Hiç hayal etmemiştim.
It’d happen to us
– Başımıza gelirdi.
‘Cause I knew you so well
– Çünkü seni çok iyi tanıyordum
Better than myself
– Kendimden daha iyi
But everything’s changed now
– Ama şimdi her şey değişti
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Drifting slowly down
– Yavaşça aşağı sürükleniyor
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
All this distance
– Bütün bu mesafe
I’ve been reaching out
– Elimi uzatıyordum.
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel the way we’re falling outta touch?
– Birbirimizden kopma şeklimizi hissediyor musun?
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel the way we’re falling outta touch?
– Birbirimizden kopma şeklimizi hissediyor musun?
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel the way we’re falling outta touch?
– Birbirimizden kopma şeklimizi hissediyor musun?
Long days, busy lives
– Uzun günler, yoğun yaşıyor
Just can’t find the time
– Sadece zaman bulamıyorum
Keep making excuses
– Özür dilemeye devam
Would call, but I don’t
– Arardım ama aramadım.
You could, but you won’t
– Yapabilirsin, ama yapmayacaksın
We’ve gotten used to it
– Gotten için kullandık
I know that it happens
– Bunun olduğunu biliyorum
People they grow apart but
– İnsanlar ayrı büyürler ama
I never imagined
– Hiç hayal etmemiştim.
It’d happen to us
– Başımıza gelirdi.
‘Cause I knew you so well
– Çünkü seni çok iyi tanıyordum
Better than myself
– Kendimden daha iyi
Better than myself
– Kendimden daha iyi
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Drifting slowly down
– Yavaşça aşağı sürükleniyor
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
All this distance
– Bütün bu mesafe
I’ve been reaching out
– Elimi uzatıyordum.
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel the way we’re falling outta touch?
– Birbirimizden kopma şeklimizi hissediyor musun?
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel the way we’re falling outta touch?
– Birbirimizden kopma şeklimizi hissediyor musun?
Do you feel it?
– Hissediyor musun?
Do you feel the way we’re falling outta touch?
– Birbirimizden kopma şeklimizi hissediyor musun?
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.