Coo-coo, damn
– Coo-coo, lanet olsun
Floor seats for the Knicks
– Knicks için yer koltukları
Couple models gon’ kiss (Huh)
– Birkaç model öpüşecek (Ha)
They don’t even want a pic
– Ben bir pic bile istemiyorlar
Wanna lick up on the (Yeah, yeah)
– Yalamak ister misin (Evet, evet)
I done made a couple hits
– Yapılan birkaç hit yaptım
Goin’ hammer with the Bic (Huh)
– Bıc ile çekiç (Huh)
God handed me the gift
– Tanrı bana bir hediye verdi
Nothin’ slammin’ for a brick (Yeah, yeah, right)
– Bir tuğla için hiçbir şey çarpmıyor (Evet, evet, doğru)
Rollie ain’t got a tick (Tick, tick, tick)
– Rollie’nin kene yok (Kene, kene, kene)
I attract a lot of ticks (Huh)
– Çok fazla kene çekiyorum (Huh)
Gettin’ caught up in the mix (Hoo)
– Karışıma kapılmak (Hoo)
Hollywood, same chicks (Right)
– Hollywood, aynı kızlar (Sağda)
Didn’t know that I’d be doing this (Yeah)
– Bunu yapacağımı bilmiyordum (Evet)
Went to school for paintin’ pics (Huh)
– Resim yapmak için okula gittim.
Now I paint the bigger pic (Coo-coo)
– Şimdi daha büyük resmi çiziyorum (Coo-coo)
See, I’m really with the shits (Damn)
– Gördün mü, gerçekten boka battım (Kahretsin)
We all grinded for the floor seats
– Hepimiz yer koltukları için öğütüldük
Now all of the pretty girls, they know me
– Şimdi bütün güzel kızlar, beni tanıyorlar.
I’m on a jumbotron, you can’t ignore me
– Bir jumbotron’dayım, beni görmezden gelemezsin.
Just look at my seats, I’m sittin’ cozy (That’s right)
– Sadece koltuklarıma bak, rahat oturuyorum (Bu doğru)
We all grinded for the floor seats (Huh)
– Hepimiz yer koltukları için öğütüldük (Huh)
Now all the pretty girls, they know me (Coo-coo)
– Şimdi bütün güzel kızlar, beni tanıyorlar (Coo-coo)
I’m on a jumbotron, you can’t ignore me
– Bir jumbotron’dayım, beni görmezden gelemezsin.
Just look at my seats, I’m sittin’ cozy (Hoo, hoo, hoo, oh)
– Sadece koltuklarıma bak, rahat oturuyorum (Hoo, hoo, hoo, oh)
Tiffany store on Fifth
– Beşinci katta Tiffany mağazası
I’m performin’ with the glist’ (Huh)
– Bu glist’ ile performin’ ben (Ha)
All the glist’ up on the wrist
– Bileğindeki tüm parıltılar
Waterfall, not the drip (Yeah, yeah)
– Şelale, damla değil (Evet, evet)
Montage with a bitch
– Bir orospu ile montaj
Massage with her tits (Huh)
– Göğüsleri ile masaj (Huh)
Hit the ‘Gram with a pic
– Bir resim ile ‘Gram vurmak
Whole computer catch a glitch (Yeah, right)
– Bütün bilgisayar bir aksaklık yakaladı (Evet, doğru)
They say I remind ’em of Rich (C’mon)
– Onlara Zenginleri hatırlattığımı söylüyorlar.
Richard Porter with the chips (Huh)
– Cipsli Richard Porter (Ha)
Lookin’ like I caught a lick (Woo)
– Sanki bir yalama yakalamışım gibi (Woo)
You a hater, just admit (Right)
– Sen bir hatersin, sadece itiraf et (Doğru)
You niggas be owin’ like Rick (Yeah)
– Siz zenciler Rick gibi oluyorsunuz (Evet)
I put you on to this shit (Huh)
– Bu bok için (Ha)seni koydum
I was born in this shit
– Bu bokun içinde doğdum.
I’m the don of this shit
– Ben bu pisliğin donuyum.
We all grinded for the floor seats
– Hepimiz yer koltukları için öğütüldük
Now all the pretty girls, they know me
– Şimdi bütün güzel kızlar, beni tanıyorlar.
I’m on a jumbotron, you can’t ignore me
– Bir jumbotron’dayım, beni görmezden gelemezsin.
Just look at my seats, I’m sittin’ cozy (That’s right)
– Sadece koltuklarıma bak, rahat oturuyorum (Bu doğru)
We all grinded for the floor seats (Huh)
– Hepimiz yer koltukları için öğütüldük (Huh)
Now all the pretty girls, they know me (Coo-coo)
– Şimdi bütün güzel kızlar, beni tanıyorlar (Coo-coo)
I’m on a jumbotron, you can’t ignore me
– Bir jumbotron’dayım, beni görmezden gelemezsin.
Just look at my seats, I’m sittin’ cozy (Hoo, hoo, hoo, oh)
– Sadece koltuklarıma bak, rahat oturuyorum (Hoo, hoo, hoo, oh)
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.