It’s another lonely evening
– Yine yalnız bir akşam
In another lonely town
– Başka bir yalnız kasabada
But I ain’t too young to worry
– Ama endişelenecek kadar genç değilim.
And I ain’t too old to cry
– Ve ağlayacak kadar yaşlı değilim
When a woman gets me down
– Bir kadın beni rahatsız ediyor. zaman
Got another empty bottle
– Boş bir şişe daha aldım.
Mmh and another empty bed
– Mmh ve başka bir boş yatak
Ain’t too young to admit it
– İtiraf etmek için çok genç değil.
And I’m not too old to lie
– Ve yalan söyleyecek kadar yaşlı değilim.
I’m just another empty head
– Ben sadece başka bir boş kafayım.
Mmh, that’s why I’m lonely
– Yalnızım neden Mmh, bu
I’m so lonely
– Çok yalnızım
But I know what I’m going to do
– Ama ben gidiyorum ne yapacağımızı çok iyi biliyorum
I’m gonna ride on
– Üzerine gideceğim
Ride on
– Devam et
(Ride on) standing on the edge of the road
– Yolun kenarında dururken
(Ride on) thumb in the air
– Başparmak havada
(Ride on) one of these days I’m gonna change my evil ways
– Bu günlerden birinde kötü alışkanlıklarımı değiştireceğim.
‘Til then I’ll just keep riding on
– O zamana kadar binmeye devam edeceğim
Broke another promise
– Başka bir sözü bozdu
And I broke another heart
– Ve bir kalp daha kırdım
But I ain’t too young to realize
– Ama farkına varamayacak kadar genç değilim.
That I ain’t too old to try
– Denemek için çok yaşlı olmadığımı
Try to get back to the start
– En başa dönmeye çalış
And it’s another red-light nightmare
– Ve bu başka bir kırmızı ışık kabusu
Woah, an’ another red-light street
– Woah, başka bir kırmızı ışık sokağı
And I ain’t too old to hurry
– Ve acele etmek için çok yaşlı değilim.
‘Cause I ain’t too old to die
– Çünkü ölmek için çok yaşlı değilim.
But I sure am hard to beat
– Ama yenilmesi zor olduğuma eminim.
But I’m lonely
– Ama yalnızım
Lord, I’m lonely
– Tanrım, yalnızım.
What am I gonna do?
– Ne yapacağım ben?
(Ride on)
– (Binmek)
(Ride on) got myself a one-way ticket
– Kendime tek yön bilet aldım.
(Ride on) goin’ the wrong way
– (Binmek) goin’ yanlış bir şekilde
(Ride on)
– (Binmek)
(Ride on) gonna change my evil ways
– Kötü yollarımı değiştireceğim.
(Ride on)
– (Binmek)
One of these days
– Bu günlerden biri
One of these days
– Bu günlerden biri
(Ride on)
– (Binmek)
(Ride on) I’m gonna
– (Binmek) ben
(Ride on)
– (Binmek)
(Ride on) mmh, lookin’ for a truck
– (Yolculuk mmh, görünüyor üzerinde)’ bir kamyon için
(Ride on) Mmh
– (Devam et) Mmh
(Ride on) keep on riding
– (Binmek) binmek devam
Ridin’ on, and on, and on, and on, and on, and on, and on, and on, and on
– Ve üzerinde, ve üzerinde, ve üzerinde, ve üzerinde, ve üzerinde, ve üzerinde, ve üzerinde, ve son moda’
(Ride on) have myself a good time
– (Binmek) iyi eğlenceler kendimi
(Ride on) mmh, yeah
– (Devam et) mmh, evet
(Ride on) ride, ride, ride
– (Yolculuk yolculuk), yolculuk, yolculuk
(Ride on) one of these days
– Bu günlerden birinde
(Ride on) one of these days
– Bu günlerden birinde
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.