I’m in a hurry to get things done
– İşleri halletmek için acelem var.
Oh, I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum.
All I really gotta do is live and die
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek
Even I’m in a hurry and don’t know why
– Benim bile acelem var ve nedenini bilmiyorum.
Don’t know why? I have to drive so fast
– Neden bilmiyorum? Bu kadar hızlı gitmek zorundayım
My car has nothing to prove
– Arabam kanıtlamak için bir şey yok
It’s not new
– Yeni değil
But it’ll do 0 to 60 in 5.2, oh
– Ama 5.2’de 0-60 yapacak, oh
I’m in a hurry to get things done
– İşleri halletmek için acelem var.
Oh, I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum.
All I really gotta do is live and die
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek
But I’m in a hurry and don’t know why
– Ama acelem var ve nedenini bilmiyorum.
Can’t be late, I leave in plenty of time
– Geç kalamam, çok vaktinde giderim.
Shakin’ hands with the clock
– Saatle el sıkışmak
I can’t stop
– Duramıyorum
I’m on a roll, and I’m ready to rock
– Yuvarlanıyorum ve sallanmaya hazırım.
Oh, I’m in a hurry to get things done
– İşleri halletmek için acelem var.
Oh, I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum.
All I really gotta do is live and die (all I got)
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek (sahip olduğum tek şey)
But I’m in a hurry and don’t know why
– Ama acelem var ve nedenini bilmiyorum.
Oh, I hear a voice
– Oh, bir ses duyuyorum
That says I’m running behind
– Bu geride koştuğumu gösteriyor.
I better pick up my pace
– İyi hızım alırım
It’s a race and there ain’t
– Bu bir yarış ve yok
No room for someone in second place
– İkinci sırada birine yer yok.
Tu-tu-tu-tu
– Tu-tu-tu-tu
Tu-tu-tu-tu
– Tu-tu-tu-tu
Tu-tu-tu-tu
– Tu-tu-tu-tu
Tu-tu-tu-tu
– Tu-tu-tu-tu
I’m in a hurry to get things done
– İşleri halletmek için acelem var.
I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum
All I really gotta do is live and die, but
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek, ama
I’m in a hurry and don’t know why
– Acelem var ve nedenini bilmiyorum.
I’m in a hurry to get things done (I don’t know why)
– İşleri halletmek için acelem var (nedenini bilmiyorum).
Oh, I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum.
All I really gotta do is live and die (all I got)
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek (sahip olduğum tek şey)
But I’m in a hurry and don’t know why
– Ama acelem var ve nedenini bilmiyorum.
I’m in a hurry to get things done
– İşleri halletmek için acelem var.
Oh, I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum.
All I really gotta do is live and die (all I got)
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek (sahip olduğum tek şey)
But I’m in a hurry and don’t know why
– Ama acelem var ve nedenini bilmiyorum.
I’m in a hurry to get things done
– İşleri halletmek için acelem var.
Oh, I rush and rush until life’s no fun
– Hayat eğlenceli olmayana kadar acele ediyorum ve acele ediyorum.
All I really gotta do is live and die
– Tek yapmam gereken yaşamak ve ölmek
But I’m in a hurry and don’t know why?
– Ama acelem var ve nedenini bilmiyorum?

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.