Alanis Morissette – Ironic İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

An old man turned ninety-eight
– Yaşlı bir adam doksan sekiz yaşında
He won the lottery and died the next day
– Piyangoyu kazandı ve ertesi gün öldü
It’s a black fly in your Chardonnay
– Bu senin Chardonnay siyah bir sinek
It’s a death row pardon two minutes too late
– Bu bir ölüm cezası, iki dakika çok geç
Isn’t it ironic, don’t you think?
– Ne ironik değil mi sence de?

It’s like rain on your wedding day
– Düğün gününde yağmur gibi
It’s a free ride when you’ve already paid
– Zaten ödediğinizde ücretsiz bir yolculuk
It’s the good advice that you just didn’t take
– Bu sadece almadığın iyi bir tavsiye
And who would’ve thought it, it figures
– Ve kimin aklına gelirdi, şimdi anlıyorum

Mr. Play-It-Safe was afraid to fly
– Bay Play-İt-Safe uçmaktan korkuyordu
He packed his suitcase and kissed his kids good-bye
– Bavulunu topladı ve çocuklarına veda etti
He waited his whole damn life to take that flight
– Tüm hayatı boyunca o uçağa binmeyi bekledi.
And as the plane crashed down he thought “Well isn’t this nice”
– Ve uçak düştüğünde, ” bu iyi değil mi”
And isn’t it ironic, don’t you think?
– Ve bu ironik değil mi sence de?

It’s like rain on your wedding day
– Düğün gününde yağmur gibi
It’s a free ride when you’ve already paid
– Zaten ödediğinizde ücretsiz bir yolculuk
It’s the good advice that you just didn’t take
– Bu sadece almadığın iyi bir tavsiye
And who would’ve thought it, it figures
– Ve kimin aklına gelirdi, şimdi anlıyorum

Well life has a funny way of sneaking up on you
– Hayatın sana gizlice girmenin komik bir yolu var
When you think everything’s okay and everything’s going right
– Her şeyin yolunda olduğunu ve her şeyin yolunda gittiğini düşündüğünüzde
And life has a funny way of helping you out when
– Ve hayatın ne zaman sana yardım etmenin komik bir yolu var
You think everything’s gone wrong and everything blows up in your face
– Her şeyin ters gittiğini düşünüyorsun ve her şey yüzüne patlıyor

A traffic jam when you’re already late
– Zaten geç kaldığınızda bir trafik sıkışıklığı
A “No Smoking” sign on your cigarette break
– Sigara molasında “Sigara İçilmez” işareti
It’s like ten thousand spoons when all you need is a knife
– İhtiyacın olan tek şey bir bıçak olduğunda on bin kaşık gibi
It’s meeting the man of my dreams, and then meeting his beautiful wife
– Hayallerimin erkeğiyle tanışmak ve sonra güzel karısıyla tanışmak
And isn’t it ironic, don’t you think?
– Ve bu ironik değil mi sence de?
A little too ironic, and yeah I really do think
– Biraz fazla ironik ve evet gerçekten düşünüyorum

It’s like rain on your wedding day
– Düğün gününde yağmur gibi
It’s a free ride when you’ve already paid
– Zaten ödediğinizde ücretsiz bir yolculuk
It’s the good advice that you just didn’t take
– Bu sadece almadığın iyi bir tavsiye
And who would’ve thought it, it figures
– Ve kimin aklına gelirdi, şimdi anlıyorum

Life has a funny way of sneaking up on you
– Hayatın sana gizlice girmenin komik bir yolu var
Life has a funny, funny way of helping you out
– Hayatın sana yardım etmenin komik, eğlenceli bir yolu var
Helping you out
– Yardım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın