I’ve been standing at the edge of the water
– Suyun ucunda duruyordum
‘Long as I can remember, never really knowing why
– Hatırlayabildiğim sürece asla gerçek nedenini bilmedim
I wish I could be the perfect daughter
– Keşke mükemmel kızlardan olsaydım
But I come back to the water, no matter how hard I try
– Ama suya geri gelirim , her ne olursa olsun zoru denerim
Every turn I take, every trail I track
– Her dönüşümde alırım , her denememde parçalarım
Every path I make, every road leads back
– Her patikada yaparım , her yol geriye gider
To the place I know, where I can not go
– Bildiğim yerlere , gidemem
Though I long to be
– Yine de uzayabilirim
See the line where the sky meets the sea? It calls me
– Gökyüzünün denizle karşılaştığı yerdeki çizgileri görüyor musun ? beni çağırıyor
And no one knows, how far it goes
– Ve kimse bilmez , ne kadar sürer
If the wind in my sail on the sea stays behind me
– Eğer rüzgarlar denizin yelkeninde arkamda kalırsa
One day I’ll know, if I go there’s just no telling how far I’ll go
– Bir gün bileceğim , eğer ben sadece ne kadar süre gideceğimi söylemezsem
Oh oh oh, oh, oh oh oh oh, oh oh oh, oh oh
– Oh oh oh, oh, oh oh oh oh, oh oh oh, oh oh
I know, everybody on this island seems so happy on this island
– Biliyorum herkes adada çok mutlu görünüyor
Everything is by design
– Her şey tasarım tarafından
I know, everybody on this island has a role on this island
– Biliyorum , herkes adada bir role sahip
So maybe I can roll with mine
– Bu yüzden belki kendimle dalgalanırım
I can lead with pride, I can make us strong
– Gururum ile öncülük edebilirim , bizi güçlü yapabilirim
I’ll be satisfied if I play along
– Eğer bir oyunsa ben memnun olacağım
But the voice inside sings a different song
– Ama sesler içerisinde farklı bir şarkı söyleniyor
What is wrong with me?
– Benimle ne yanlışın var ?
See the light as it shines on the sea? It’s blinding
– Denizin üzerindeki parlayan ışıkları görüyor musun ? kör ediyor
But no one knows, how deep it goes
– Ama kimse bilmez , nasıl derine gider
And it seems like it’s calling out to me, so come find me
– Ve beni dışarı çağırıyormuş gibi görünüyor , bu yüzden gel bul beni
And let me know, what’s beyond that line, will I cross that line?
– Ve bilmeme izin ver , çizgilerin ötesinde ne var , ben çizgileri geçecek miyim ?
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.