Amy MacDonald – This Is The Life İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Oh the wind whistles down
– Oh rüzgar ıslık çalıyor
The cold dark street tonight
– Bu gece soğuk karanlık sokak
And the people they were dancing to the music vibe
– Ve insanlar müzik vibe dans ediyorlardı
And the boys chase the girls with the curls in their hair
– Ve çocuklar saçlarında bukleler olan kızları kovalarlar
While the shy tormented youth sit way over there
– Utangaç işkence gören gençler orada otururken
And the songs they get louder
– Ve şarkılar daha da yükseliyor
Each one better than before
– Her biri eskisinden daha iyi

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

So you’re heading down the road in your taxi for four
– Yani dört kişilik taksiyle yola çıkıyorsun.
And you’re waiting outside Jimmy’s front door
– Ve sen Jimmy’nin ön kapısının önünde bekliyorsun
But nobody’s in and nobody’s home ’til four
– Ama kimse yok ve kimse evde değil ‘ til four
So you’re sitting there with nothing to do
– Yani orada hiçbir şey yapmadan oturuyorsun.
Talking about Robert Riger and his motley crew
– Robert Riger ve rengarenk ekibi hakkında konuşmak
And where you’re gonna go and where you’re gonna sleep tonight
– Ve nereye gideceksin ve bu gece nerede uyuyacaksın

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

And you’re singing the songs
– Ve sen bu şarkıları söylüyorsun
Thinking this is the life
– Bunun hayat olduğunu düşünmek
And you wake up in the morning and your head feels twice the size
– Ve sabah uyanırsın ve başın iki kat daha büyük hisseder
Where you gonna go? Where you gonna go?
– Nereye gideceksin? Nereye gideceksin?
Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?

Where you gonna sleep tonight?
– Bu gece nerede uyuyacaksın?




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın