Yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet
You was cruisin’ with your top down, Fourth of July
– Dört Temmuz’da tepen aşağı doğru yolculuk ediyordun.
I was movin’ down the block, we got caught at the light
– Bloktan aşağı iniyordum, ışığa yakalandık.
Out my window, I was shootin’ my shot
– Penceremden dışarı, atışımı yapıyordum.
Watchin’ fireworks in the sky
– Gökyüzündeki havai fişekleri izliyorum
In the summers, we let the top down, soak up the light
– Yazları tepeyi indiririz, ışığı ıslatırız.
All I wanted was just to lock down the love of my life
– Tek istediğim hayatımın aşkını kilitlemekti.
Nice and simple like a midnight drive
– Gece yarısı sürüşü gibi güzel ve basit
Watchin’ fireworks in the sky
– Gökyüzündeki havai fişekleri izliyorum
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
You’ll find love
– Aşkı bulacaksın
With me somehow
– Bir şekilde benimle
Yeah, somehow
– Evet, bir şekilde
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
We was movin’ kinda fast, but the feelin’ was right
– Biraz hızlı hareket ediyorduk ama his haklıydı.
We should cruise up to Nevada, get married tonight
– Nevada’ya gidip bu gece evlenmeliyiz.
Life is simple ‘long as you in my life
– Hayat basit ‘ sen benim hayatımda olduğun sürece
Watchin’ fireworks in the sky
– Gökyüzündeki havai fişekleri izliyorum
In the summers we spent the nights makin’ love in the park
– Yazları geceleri parkta sevişerek geçirdik.
We was buzzin’ off cherry wine, lookin’ up at the stars
– Kiraz şarabından vızıldıyorduk, yıldızlara bakıyorduk.
I felt blissful how you felt in my arms
– Kollarımda hissettiğin mutluluğu hissettim.
Woke up, you was singin’ a song like
– Uyandım, şöyle bir şarkı söylüyordun
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
You’ll find love
– Aşkı bulacaksın
With me somehow
– Bir şekilde benimle
Yeah, somehow
– Evet, bir şekilde
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
(Ooh-ooh) every line, every word
– (Ooh-ooh) her satır, her kelime
Every noun and verb can’t define you
– Her isim ve fiil sizi tanımlayamaz
(Ooh-ooh) you were shy but you told me
– Utangaçtın ama bana söyledin.
To pull over and I’m right behind you
– Kenara çekip arkandayım.
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
You’ll find love
– Aşkı bulacaksın
With me somehow
– Bir şekilde benimle
Yeah, somehow
– Evet, bir şekilde
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
You’ll find love
– Aşkı bulacaksın
With me somehow
– Bir şekilde benimle
Yeah, somehow
– Evet, bir şekilde
I’m callin’ it now
– Şimdi ben yöneteceğim
Fire in the sky, yeah
– Gökyüzünde ateş, evet
Now I can see brighter days
– Şimdi daha parlak günler görebiliyorum.
Fire in the sky
– Gökyüzünde ateş
Now I can see brighter days
– Şimdi daha parlak günler görebiliyorum.
Hey mate, that’s fire
– Hey dostum, bu ateş.
Anderson .Paak – Fire In The Sky İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.