Jeden Tag, im Morgenrot
– Her gün, Şafakta
Vom Sonnenaufgang bis zum Untergang
– Güneşin doğuşundan gün batımına kadar
Wird ‘a fremde Hand aus ‘am fremden Land
– Yabancı bir ülkede “yabancı bir el” olmak
Zu ei’m untrennbaren Liebesband
– Ayrılmaz bir aşk bağına
Am Nordpol, am Südpol
– Kuzey Kutbu, Güney Kutbu
Vom Kaukasus bis nach Südtirol
– Kafkasya’dan Güney Tirol’e
Kanada oder Afrika
– Kanada veya Afrika
Honolulu, Ipanema
– Honolulu, Ipanema
Weil das Feuer der Liebe irgendwo brennt
– Çünkü Aşk ateşi bir yerde yanıyor
Wenn man weiter als bis zu sei’m Tellerrand rennt
– Eğer kutunun dışında koşarsan
Lass di antreiben von deiner Zeit
– Di’nin zamanından uzaklaşmasına izin ver
Liebe ist, was von uns bleibt
– Aşk bizden geriye kalan şeydir
Ob Frau und Mann, oder Mann und Mann
– Kadın ve erkek mi, erkek ve erkek mi
Oder zwei Mädchen dann, irgendwann
– Ya da iki kız sonra, bir gün
Wenn der Forrest Gump nimmer laufen kann
– Forrest Gump asla çalışamazsa
Ist es Liebe, ist es Leben, dann ist das die Liebe
– Aşk mı, hayat mı, o zaman aşk mı
Jeden Tag, im Abendrot
– Her gün, akşam Kırmızı
Vom Sternenaufgang bis zum Untergang
– Yıldızların doğuşundan Batışa
Wird ‘a Funkenflug zu ‘am Flächenbrand
– “Bir kıvılcım uçacak”
Den kei’ Kraft auf Erden bändigen kann
– Yeryüzündeki gücü evcilleştirebilir
Von der Nordsee zur Südsee
– Kuzey Denizi’nden Güney Denizi’ne
Bis zum Morgenstern am Milky Way
– Samanyolu’nda sabah yıldızına kadar
Gibt’s ‘a Kraftwerk in dem die Liebe brennt
– Aşkın yandığı bir enerji santrali var mı
Wie ‘a Kometenregen am Firmament
– Gökyüzünde bir kuyruklu yıldız yağmuru gibi
Ob Frau und Mann, oder Mann und Mann
– Kadın ve erkek mi, erkek ve erkek mi
Oder zwei Mädchen dann, irgendwann
– Ya da iki kız sonra, bir gün
Wenn der Forrest Gump nimmer laufen kann
– Forrest Gump asla çalışamazsa
Ist es Liebe, ist es Leben
– Aşk mı, hayat mı
Dann ist das die Liebe, dann ist das das Leben
– O zaman bu aşk, o zaman bu hayat
Dann ist das die Liebe, dann ist das das Leben
– O zaman bu aşk, o zaman bu hayat
Ob Frau und Mann, oder Mann und Mann
– Kadın ve erkek mi, erkek ve erkek mi
Oder zwei Mädchen dann, irgendwann
– Ya da iki kız sonra, bir gün
Ob Frau und Mann, oder Mann und Mann
– Kadın ve erkek mi, erkek ve erkek mi
Oder zwei Mädchen dann, irgendwann
– Ya da iki kız sonra, bir gün
Du bist so wie du bist, und des ist gut so
– Sen olduğun kişisin ve bu iyi bir şey
Es gibt ein’ Grund dafür, und des ist gut so
– Bunun bir nedeni var ve bu iyi bir şey
Wärst du net da, hätt die Welt di vermisst
– Eğer orada olmasaydın, dünya di’yi özlerdi.
Und des ist gut so, des ist gut so
– Ve bu iyi, bu iyi
Ob Frau und Mann, oder Mann und Mann
– Kadın ve erkek mi, erkek ve erkek mi
Oder zwei Mädchen dann, irgendwann
– Ya da iki kız sonra, bir gün
Wenn der Forrest Gump nimmer laufen kann
– Forrest Gump asla çalışamazsa
Ist es Liebe, ist es Leben
– Aşk mı, hayat mı
Dann ist das die Liebe, dann ist das das Leben
– O zaman bu aşk, o zaman bu hayat
Dann ist das die Liebe, dann ist das das Leben
– O zaman bu aşk, o zaman bu hayat
Dann ist das die Liebe, dann ist das das Leben
– O zaman bu aşk, o zaman bu hayat
Dann ist das die Liebe
– O zaman bu aşk

Andreas Gabalier – LIEBELEBEN Almanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.