Ariana Grande – 7 Rings Şarkı Sözleri ve Türkçe Anlamları

Yeah, breakfast at Tiffany’s and bottles of bubbles
– Evet Tiffanylerde kahvaltı ve balon şişeleri
Girls with tattoos who like getting in trouble
– Belaya girmeyi seven dövmeli kızlar
Lashes and diamonds, ATM machines
– Kirpikler ve elmaslar, ATM makineleri
Buy myself all of my favorite things
– Kendime en sevdiğim şeyleri alıyorum
Been through some bad shit, I should be a sad bitch
– Boktan şeylere maruz kaldım, üzgün bir orospu olmalıyım
Who woulda thought it’d turn me to a savage?
– Beni bir vahşiye dönüştüreceğini kim bilebilirdi?… 
Rather be tied up with cuffs and not strings
– İpler yerine kelepçeler ile bağlı kalmayı tercih ederim
Write my own checks like I write what I sing
– Söylediğim şarkıları yazar gibi kendi çeklerimi yazıyorum


My wrist, stop watchin’, my neck is flossin
– Bileğim, bakmayı bırak, boynum gösterişli
Make big deposits, my gloss is poppin
– Büyük mevduatlar yap, parıltıcım yakıyor
You like my hair? Gee, thanks, just bought it
– Saçımı sevdin mi? Vay be, teşekkürler, yeni aldım
I see it, I like it, I want it, I got it
– Görürüm, beğenirim, isterim, alırım


I want it, I got it, I want it, I got it
– İsterim, alırım, isterim, alırım
I want it, I got it, I want it, I got it
– İsterim, alırım, isterim, alırım
You like my hair? Gee, thanks, just bought it
– Saçımı sevdin mi? Vay be, teşekkürler, yeni aldım
I see it, I like it, I want it, I got it
– Görürüm, beğenirim, isterim, alırım


Wearing a ring, but ain’t gon’ be no “Mrs.”
– Yüzük takıyorum, ama ‘bayan’ olmayacağım
Bought matching diamonds for six of my bitches
– Orospularımın altı tanesi için eşleşen elmaslar aldım
I’d rather spoil all my friends with my riches
– Tüm arkadaşlarımı zenginliğim ile şımartmayı tercih ederim
Think retail therapy my new addiction
– Yeni bağımlılığımın parakende terapisi olduğunu düşünüyorum
Whoever said money can’t solve your problems
– Kim para sorunlarınızı çözemez dediyse
Must not have had enough money to solve ’em
– Onları çözecek yeterli parası yoktur
They say, “Which one?” I say, “Nah, I want all of ’em”
– “Hangisi?” derler Derim ki, “Hayır, hepsini istiyorum”
Happiness is the same price as red-bottoms
– Mutluluk kırmızı tabanlılar ile aynı pahada


My smile is beamin’, my skin is gleamin
– Gülüşüm ışık sağlıyor, cildim parlıyor
The way it shine, I know you’ve seen it
– Parlama şekli, biliyorum saha önceden gördün
I bought a crib just for the closet
– Sadece bir dolap için eve aldım
Both his and hers, I want it, I got it
– Hem onun hem de onunkini isterim, alırım


I want it, I got it, I want it, I got it
– İsterim, alırım, isterim, alırım
I want it, I got it, I want it, I got it
– İsterim, alırım, isterim, alırım
You like my hair? Gee, thanks, just bought it
– Saçımı sevdin mi? Vay be, teşekkürler, yeni aldım
I see it, I like it, I want it, I got it
– Görürüm, beğenirim, isterim, alırım


Yeah, my receipts be lookin’ like phone numbers
– Evet makbuzlarım telefon nunarasi gibi gözüküyor
If it ain’t money, then wrong number
– Eğer para degilse, o zaman yanlış numara
Black card is my business card
– Siyah kart benim iş kartım
The way it be settin’ the tone for me
– Benim için tonu ayarlayan yol
I don’t mean to brag, but I be like, “Put it in the bag,”
– Övunmek için değil ama şöyleyim, “Çantaya koy”
When you see them racks, they stacked up like my ass,
– O askıları görünce, kıçım gibi yığılmışlar
Shoot, go from the store to the booth
– Ateş, mağazadan kabine git
Make it all back in one loop, gimme the loot
– Bir çırpıda geri al, bana para ver
Never mind, I got the juice
– Boşver, içkiyi aldım
Nothing but net when we shoot
– Çekim yaparken kazanmaktan başka birşey değil
Look at my neck, look at my jet
– Boynuma bak, Jetime bak
Ain’t got enough money to pay me respect
– Bana saygı duymaya yeterli paran yok
Ain’t no budget when I’m on the set
– Ben setteyken bütçen yok
If I like it, then that’s what I get,
– Eğer onu beğendiysem, aldığım şey odur


I want it, I got it, I want it, I got it
– İsterim, alırım, isterim, alırım
I want it, I got it, I want it, I got it
– İsterim, alırım, isterim, alırım
You like my hair? Gee, thanks, just bought it
– Saçımı sevdin mi? Vay be, teşekkürler, yeni aldım
I see it, I like it, I want it, I got it
– Görürüm, beğenirim, isterim, alırım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın