He was working at the record shop
– Erkek plakçıda çalışıyordu
I would kiss him in the parking lot
– Onu otoparkta öpmek isterdim
Tasting like cigarettes and soda pop
– Sigara ve gazoz gibi tadıyordu
17
He would tell me I was beautiful
– Bana çok güzel olduğumu söylemek isterdi
Sneaking in the neighbour’s swimming pool
– Komşunun yüzme havuzuna gizlice yaklaşırdı
Yeah, he told me how to break the rules
– Evet, tabuları nasıl yıkacağını anlatırdı
17
But hey, this isn’t long gone
– Ama hey, bu uzun sürmedi
When I hear the song
– Şarkıyı duyduğumda
It takes me back…
– Beni geçmişe götürdü…
We were on top of the world
– Dünyanın zirvesindeydik
Back when I was your girl
– Senin sevgilin olduğum zamana döndüm
We were living so wild and free
– Çok çılgın ve özgür yaşarduk
Acting stupid for fun
– Eğlenmek için aptalca davranırdık
All we needed was some love
– Tek ihtiyacımız biraz sevgiydi
That’s the way its suppose to be
– Öyle de olması gerekirdi
17
Stealing beers out of the trailer park
– Karavan parkından bira çalardık
Flicking lighters just to fight the dark
– Karanlığı dövmek için çakmağı çakardık
Favorite place was sitting in car
– Araba, oturulacak en güzel yerdi
17
Lay a blanket on the rooftop
– Çatıda bir şilteye uzan
That time I knew I wanted me to stop
– O zaman kendimi durdurmak istediğimi biliyordum
It was so cold but we kept him hot
– Çok soğuktu ama biz onu ısıttık
17
But hey, this isn’t long gone
– Ama hey, bu uzun sürmedi
When I hear the song
– Şarkıyı duyduğumda
It takes me back…
– Beni geçmişe götürdü…
We were on top of the world
– Dünyanın zirvesindeydik
Back when I was your girl
– Senin sevgilin olduğum zamana döndüm
We were living so wild and free
– Çok çılgın ve özgür yaşarduk
Acting stupid for fun
– Eğlenmek için aptalca davranırdık
All we needed was some love
– Tek ihtiyacımız biraz sevgiydi
That’s the way its suppose to be
– Öyle de olması gerekirdi
17
We were running red lights
– Kırmızı ışıkları yakar
We were going all night
– Tüm geceyi dışarda geçirirdik
Didn’t care about anything
– Hiçbir şeyi takmazdık
We were living my dream
– Benim hayalimi yaşardık
We were living our dream
– Bizim hayalimizi yaşardık
We were 17
– 17 yaşındaydık
Ohhhhhhh
– Ohhhhhhh
I remember what it felt like
– Nasıl hissettiğimi hatırlıyorum
Just a small town kind of life
– Hayat gibi küçük bir kasaba
If only I could go back in time
– Keşke zamanda geriye gidebilsem
17
We were on top of the world
– Dünyanın zirvesindeydik
Back when I was your girl
– Senin sevgilin olduğum zamana döndüm
We were living so wild and free
– Çok çılgın ve özgür yaşarduk
Acting stupid for fun
– Eğlenmek için aptalca davranırdık
All we needed was some love
– Tek ihtiyacımız biraz sevgiydi
That’s the way its suppose to be
– Öyle de olması gerekirdi
17
We were running red lights
– Kırmızı ışıkları yakar
We were going all night
– Tüm geceyi dışarda geçirirdik
Didn’t care about anything
– Hiçbir şeyi takmazdık
We were living my dream
– Benim hayalimi yaşardık
We were living our dream
– Bizim hayalimizi yaşardık
We were 17
– 17 yaşındaydık
17
17
17
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.