오 해변이 있어 나의 옷소매 끝에
– Kolumun ucunda bir plaj var.
두 볼에 흐르는
– İki top akan
물줄기를 닦아낸 탓에
– Dereyi sudan sildim.
오 해변이 있어 나의 눈꼬리 끝에
– Gözümün ucunda bir kumsal var.
뜨겁게 차오른
– Sıcak ve soğuk
물방울이 스며든 탓에
– Su damlacıkları içeri sızdı.
나 혼자 외딴섬 길을 잃었어
– Uzak bir adada yalnız kayboldum.
감정의 빈혈기 전쟁이 난 머릿속
– Anemik duygu Savaşının başında
추억의 물결 속에 발을 담그기엔
– Ayaklarınızı anıların dalgasına daldırmak için
심장까지 얼어붙을 만큼 차가워
– Kalbini donduracak kadar soğuk.
오 해변이 있어 나의 옷소매 끝에
– Kolumun ucunda bir plaj var.
두 볼에 흐르는
– İki top akan
물줄기를 닦아낸 탓에
– Dereyi sudan sildim.
오 해변이 있어 나의 눈꼬리 끝에
– Gözümün ucunda bir kumsal var.
뜨겁게 차오른
– Sıcak ve soğuk
물방울이 스며든 탓에
– Su damlacıkları içeri sızdı.
오 해변
– Cuckold Plaj
Illa, illa, illa, illa, illa
– İlla, illa, illa, illa, illa
Illa, illa, illa, illa, illa
– İlla, illa, illa, illa, illa
눈가에 일렁이는 파도에 (Illa, illa, illa)
– Dalgalar üzerinde kar (Illa, ılla, ılla)
난 또 휩쓸리네 (Illa, illa, illa, illa)
– Tekrar süpürüldüm (Illa, ılla, ılla, ılla)
우는 법을 알려주고 사라진 네 덕에
– Bana nasıl ağlayacağımı söyle, sonra gidersin.
동공에 자욱한
– Öğrenci üzerinde Sisli
안개는 걷힐 날이 없네
– Sisin yürüyeceği bir gün yok.
둘이 걷던 모든 길을 편히 걷질 못해
– Onların yürüdüğü kadar yürüyemem.
사무치게 끌어안던
– Seni ofise sürüklüyordum.
네가 이제 없기에
– Çünkü artık orada değilsin.
소매로 눈가를 비벼
– Gözlerini kollarınla ovala.
꿈이 아니라서 싫어
– Nefret ediyorum çünkü bu bir rüya değil.
이런 나를 두고 어디가
– Beni nerede bırakıyorsun?
내 기분은 폭풍우가
– Ruh halim fırtınalı
지나간 뒤 저기압
– Geçtikten sonra düşük basınç
오 해변이 있어 나의 옷소매 끝에
– Kolumun ucunda bir plaj var.
두 볼에 흐르는
– İki top akan
물줄기를 닦아낸 탓에
– Dereyi sudan sildim.
오 해변이 있어 나의 눈꼬리 끝에
– Gözümün ucunda bir kumsal var.
뜨겁게 차오른
– Sıcak ve soğuk
물방울이 스며든 탓에
– Su damlacıkları içeri sızdı.
오 해변
– Cuckold Plaj
Illa, illa, illa, illa, illa
– İlla, illa, illa, illa, illa
Illa, illa, illa, illa, illa
– İlla, illa, illa, illa, illa
눈가에 일렁이는 파도에 (Illa, illa, illa)
– Dalgalar üzerinde kar (Illa, ılla, ılla)
난 또 휩쓸리네 (Illa, illa, illa, illa, illa)
– Tekrar süpürüldüm (Illa, ılla, ılla, ılla, ılla)
그리워함은 내가 제일 잘하는 일
– Kaçırdığım en iyi şey
울적함은 내게 가장 편안한 집
– Ağlamak benim için en rahat ev
깨져버린 맘의 모서리는
– Kırık kalbinin köşeleri
뾰족해질 테고
– Ben tepe var.
찔리는 건 어차피 또 나일 테지만
– Eğer bıçaklanırsan, yine Nil olacaksın.
익숙한 상처인걸 익숙한 작별인걸
– Tanıdık bir yara, tanıdık bir veda.
어색한 안녕과 덩그러니까지
– Garip veda ve dungy.
익숙한 장면인걸
– Tanıdık bir sahne.
오 해변
– Cuckold Plaj
Illa, illa, illa, illa, illa
– İlla, illa, illa, illa, illa
Illa, illa, illa, illa, illa
– İlla, illa, illa, illa, illa
눈가에 일렁이는 파도에 (Illa, illa, illa)
– Dalgalar üzerinde kar (Illa, ılla, ılla)
난 또 휩쓸리네 (Illa, illa, illa, illa, illa)
– Tekrar süpürüldüm (Illa, ılla, ılla, ılla, ılla)
파도 소리와 달구경
– Dalgaların sesi ve ay görünümü
새로운 눈물 안 흘려
– Yeni gözyaşı yok.
무너질 걸 알면서도
– Parçalanacağını biliyorum.
다시 쌓겠지 모래성
– Tekrar birikecek. Kumdan Kale.
파도 소리와 달구경
– Dalgaların sesi ve ay görünümü
새로운 눈물 안 흘려
– Yeni gözyaşı yok.
무너질 걸 알면서도
– Parçalanacağını biliyorum.
다시 쌓겠지 모래성
– Tekrar birikecek. Kumdan Kale.
오 해변이 있어 나의 옷소매 끝에
– Kolumun ucunda bir plaj var.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.