He’s outside of the show in L.A
– Los Angeles’taki gösterinin dışında.
For like everyday for a few weeks
– Birkaç hafta boyunca her gün olduğu gibi
Wait for someone to take the bait
– Birinin yemi yutmasını bekle.
He could be anyone’s mistake
– Herhangi birinin hatası olabilir.
Just say your boyfriend’s out of town
– Erkek arkadaşının şehir dışında olduğunu söyle.
Don’t let him bum a cigarette
– Ben bir sigara serseri etmesine izin verme
Respect? No way
– Saygı mı? Olanaksız
He’s from California
– Kaliforniyalı.
Show Up! Get laid
– Ortaya! Sevişmek
They can’t all ignore ya
– Hepsi seni görmezden gelemez.
La- La- La- La- La- La- La- La- La
– La- La- La- La- La- La- La- La- La
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
No one’s rooting for ya
– Kimse senin için kök salmıyor.
Check for the blue check
– Mavi çeki kontrol et
Hit ’em in the DM
– DM vurun
Are 20k fake fans really gonna reel ’em in?
– 20 Bin sahte taraftar gerçekten onları çekecek mi?
Go fish catfish tell him what you spent
– Git yayın balığı yakala ona ne harcadığını söyle
Say yes, shameless
– Evet de, utanmaz
He wants someone famous
– Ünlü birini istiyor.
Model, actress
– Model, oyuncu
Body soft as plastic
– Vücut plastik kadar yumuşak
La- La- La- La- La- La- La- La- La
– La- La- La- La- La- La- La- La- La
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
See how far you make it
– Buraya kadar kazandığını görmek
Cause someone should say it
– Çünkü biri bunu söylemeli.
Listen buddy, listen buddy, listen
– Dinle dostum, dinle dostum, dinle
Everyone knows you’re playing
– Herkes oynadığını biliyor.
Stop being phony, it’s all in your head
– Sahte olmayı bırak, hepsi senin kafanda.
But does it take the pain away?
– Ama acıyı dindiriyor mu?
You must be so exhausted
– Gerekir bitkin sana
(Yeah, this is a pretty cool spot, huh?)
– (Evet, burası oldukça havalı bir yer, değil mi?)
(Yeah, I like it)
– (Evet, hoşuma gitti)
(Yeah my buddy actually owns this place!)
– (Evet dostum aslında bu yerin sahibi!)
La- La- La- La- La- La- La- La- La
– La- La- La- La- La- La- La- La- La
You’re gonna call me, right?
– Beni arayacaksın, değil mi?
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
Meet some actor’s daughter
– Aktörün kızıyla tanış.
Say yes, undress
– Evet de, soyun
Sell her pics, you monster
– Fotoğraflarını sat, seni canavar.
La- La- La- La- La- La- La- La- La
– La- La- La- La- La- La- La- La- La
It’s all fake, hot take
– Hepsi sahte, sıcak bir çekim
No one’s falling for it
– Kimse buna kanmıyor.
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
Good luck, fukboi
– İyi şanslar, fukboi.
Predatory, no one likes you sorry
– Yırtıcı, kimse senden hoşlanmıyor üzgünüm

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.