Never in the field of human affection
– Asla insan sevgisi alanında
Had so much been given for so few attention
– Bu kadar az ilgi için çok şey verilmiş olsaydı
Never in the field of human affection
– Asla insan sevgisi alanında
Had so much been given for so few attention
– Bu kadar az ilgi için çok şey verilmiş olsaydı
Winston boy
– Winston çocuk
Oh there is packing quietly, alone
– Oh sessizce toplanıyor, yalnız
You could mistake a clock ticking
– Bir saatin geçmesiyle hata yapabilirsin.
For a cricket cricketing
– Bir kriket kriket için
When you’re around him
– Onun yanındayken
But I swear
– Ama yemin ederim
Nobody knows
– Kimse bilmiyor
Nobody knows what’s on this boys mind
– Kimse bu çocuklara akıl bilir
And nobody sees
– Ve kimse görmüyor
Nobody sees what he’s been picturing
– Kimse ne hayal ettiğini görmüyor.
We all make a living by what we get
– Hepimiz kazandıklarımızla geçiniriz.
But we make life by what we give
– Ama biz verdiklerimizle hayat kurarız.
By what we give
– Verdiklerimizle
But in some special circumstances
– Ancak bazı özel durumlarda
This special circumstance
– Bu özel durum
Winston boy will have to end living for he ends enough living to give
– Winston çocuğu yaşamaya son vermek zorunda kalacak çünkü verecek kadar hayatını bitirecek
Where is your family
– Ailen nerede
Where are your loved ones
– Sevdikleriniz nerede?
Someone uttered
– Birisi söyledi
As he went on, crossing the channel
– Devam ederken, kanalı geçerken
Well they say no man can be a prophet in his own country
– Kendi ülkesinde hiç kimsenin peygamber olamayacağını söylüyorlar.
So I left, here I am
– Ben de ayrıldım, işte buradayım.
Come one embrace me, hold me
– Gel bir sarıl bana, sarıl bana
I’m your brother
– Ben senin kardeşinim
While as he kept on talking?? of the magnificent oh well
– Konuşmaya devam ederken mi?? muhteşem oh iyi
It’s about time he embraced a guitar borrowed
– Ödünç aldığı bir gitarı kucaklamanın zamanı gelmişti.
Borrowed from me
– Bana ödünç
Come to think about it
– Bunu düşünmeye gel.
I think a few years ago I heard him talk about how God blessed an eagle with 54 stars
– Sanırım birkaç yıl önce Tanrı’nın bir kartalı 54 yıldızla nasıl kutsadığı hakkında konuştuğunu duydum.
And maybe he’s gone
– Ve belki de gitti
He’s gone
– O gitti
Wandering living for his kind of stars
– Onun gibi yıldızlar için yaşayan başıboş
But if them stars
– Ama eğer yıldızlarsa
If we think about it
– Eğer bunu düşünürsek
If beautiful stars
– Eğer güzel yıldızlar
They tend to shoot through the night and you never find them again
– Gece boyunca ateş etme eğilimindedirler ve onları bir daha asla bulamazsınız
Never and never and never again
– Asla ve asla ve bir daha asla
And so don’t you judge Winston Boy
– Sen de Winston Boy’u yargılama.
Don’t you ever judge Winston boy
– Winston boy’u hiç yargılamaz mısın?
One day this boy might be the man
– Bir gün bu çocuk o adam olabilir.
Though clearly nobody knows when or how
– Açıkça kimse ne zaman ve nasıl olduğunu bilmiyor olsa da
One day this boy will stand in front of??
– Bir gün bu çocuk önünde mi duracak??
As the world gets him by permanent
– Dünya onu kalıcı hale getirirken
There you will tell the world where he’s been and how
– Orada dünyaya nerede olduğunu ve nasıl olduğunu anlatacaksın.
Underground to upper ground in the depths of??
– Yeraltından yerin derinliklerine kadar mı??
Sureley survived
– Sureley kurtuldu
They share his story with a cup of thea streaming from his eyes
– Hikayesini gözlerinden akan bir fincan thea ile paylaşıyorlar
One day this boy will be fine
– Bir gün bu çocuk iyi olacak.
One day this boy will be fine
– Bir gün bu çocuk iyi olacak.
Better watch out now
– Şimdi daha iyi dikkat et
That day might be today
– O gün bugün olabilir

Benjamin Clementine – Winston Churchill’s Boy İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.