Maybe if I
– Belki eğer ben
Woke up in the morning
– Sabah uyandım
Hearing your voice
– Sesini duymak
Maybe if I was with you
– Belki seninle olsaydım
어쩌면 우리 어려웠던 날들
– Belki zor günlerimiz
함께 보냈었다면
– Birlikte geçirseydik.
혹시 우린 어땠을까
– Ne olurdu miyiz?
The distance between you and me
– Seninle benim aramdaki mesafe
It never seems to disappear
– Hiç kaybolmuyor gibi görünüyor
얼어붙은 나의 말들과 너
– Donmuş atlarım ve sen
만약에 우리 우연히
– Eğer kazara
다시 또 만난다면
– Tekrar karşılaşırsak.
만약에 내가 널 위해
– Senin için yaparsam
조금 달라진다면
– Eğer biraz farklıysa
우리가 헤어져야만 했던 이유도
– Ayrılmamızın sebebi de buydu.
I’d try try try
– Denerdim denerdim
안아줄 수 있을까
– Sana sarılabilir miyim?
조금은 다른
– Biraz farklı
기억의 조각들
– Bellek Parçaları
하지만 꼭 닮은
– Ama her ne pahasına olursa olsun benzer
그리움의 마음들은
– Özlem kalpler
Only if you
– Sadece sen
If you come
– Eğer gelirsen
The distance between you and me
– Seninle benim aramdaki mesafe
It never seems to disappear
– Hiç kaybolmuyor gibi görünüyor
멈춰버린 우리 추억과 너
– Durma anılarımız ve sen
만약에 우리 우연히
– Eğer kazara
다시 또 만난다면
– Tekrar karşılaşırsak.
만약에 내가 널 위해
– Senin için yaparsam
조금 달라진다면
– Eğer biraz farklıysa
우리가 헤어져야만 했던 이유도
– Ayrılmamızın sebebi de buydu.
I would try try try
– Denemek denemek denemek istiyorum
안아줄 수 있을까
– Sana sarılabilir miyim?
눈을 뜨면 혹시 니가 서 있을까
– Gözlerini açarsan ayağa kalkar mısın?
어느 날 상상도 했어
– Bir gün hayal etmiştim.
한 번도 내게 해주지 않았던 말
– Bana hiç söylemediğin şey
그저 너니까 좋은 거라고 oh
– Sadece sensin. oh, güzel.
Tell me whenever
– Ne zaman istersen söyle
I’ll be wherever you are
– Nerede olursanız olun gelirim
Only if you come
– Sadece gelirsen
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.