Out in the loading bay light
– Yükleme bölmesi ışığında dışarı
Watching the fog recede
– Sisin geri çekilmesini izlemek
Divided the flame you slowly gave to me
– Yavaş yavaş bana verdiğin Alevi böldüm
Sign of relief in my mind
– Zihnimde rahatlama işareti
But I only caught you the one time
– Ama seni sadece bir kez yakaladım.
Later I’d watch you and wonder what it was like
– Daha sonra nasıl olduğunu sen izle diye düşünürdüm
How do you bear the full weight?
– Tüm ağırlığı nasıl taşıyorsun?
How does the long way feel?
– Uzun yol nasıl hissettiriyor?
Kneading your hand too tight against the wheel?
– Elinizi tekerleğe karşı çok sıkı yoğurmak mı?
How do you stay in that tower?
– O kulede nasıl kalıyorsun?
How do you reckon your own power?
– Kendi gücünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
How does the wheel not turn hour on hour on hour?
– Tekerlek saat başı saat başı nasıl dönmez?
I was trying to find my way
– Yolumu bulmaya çalışıyordum
I was thinking my mind was made
– Aklımın yapıldığını düşünüyordum.
But you were making my heart change shape
– Ama kalbimin şeklini değiştiriyordun.
It’s all that I could take
– Alabileceğim tek şey bu.
I was trying to find my way
– Yolumu bulmaya çalışıyordum
I was thinking my mind was made
– Aklımın yapıldığını düşünüyordum.
But you were making my heart change shape
– Ama kalbimin şeklini değiştiriyordun.
It’s all that I could take
– Alabileceğim tek şey bu.
How do you bear the full weight?
– Tüm ağırlığı nasıl taşıyorsun?
How does the long way feel?
– Uzun yol nasıl hissettiriyor?
Kneading your hand too tight against the wheel?
– Elinizi tekerleğe karşı çok sıkı yoğurmak mı?
How do you stay in that tower?
– O kulede nasıl kalıyorsun?
How do you reckon your own power?
– Kendi gücünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz?
How does the wheel not turn hour on hour on hour?
– Tekerlek saat başı saat başı nasıl dönmez?
I was trying to find my way
– Yolumu bulmaya çalışıyordum
I was thinking my mind was made
– Aklımın yapıldığını düşünüyordum.
But you were making my heart change shape
– Ama kalbimin şeklini değiştiriyordun.
It’s all that I could take
– Alabileceğim tek şey bu.
I was trying to find my way
– Yolumu bulmaya çalışıyordum
I was thinking my mind was made
– Aklımın yapıldığını düşünüyordum.
But you were making my heart change shape
– Ama kalbimin şeklini değiştiriyordun.
It’s all that I could take, now
– Şimdi alabileceğim tek şey bu.
I was trying to find my way
– Yolumu bulmaya çalışıyordum
I was thinking my mind was made
– Aklımın yapıldığını düşünüyordum.
But you were making my heart change shape
– Ama kalbimin şeklini değiştiriyordun.
It’s all that I could take, now
– Şimdi alabileceğim tek şey bu.
I was trying to find my way
– Yolumu bulmaya çalışıyordum
I was thinking my mind was made
– Aklımın yapıldığını düşünüyordum.
But you were making my heart change shape
– Ama kalbimin şeklini değiştiriyordun.
It’s all that I could take, now
– Şimdi alabileceğim tek şey bu.
How do you stay in that tower?
– O kulede nasıl kalıyorsun?
How does the long way feel?
– Uzun yol nasıl hissettiriyor?
How does the wheel not turn hour on hour on hour?
– Tekerlek saat başı saat başı nasıl dönmez?
(Trying to find my way)
– (Yolumu bulmaya çalışıyorum)
(I was thinking my mind was made)
– (Aklımın yapıldığını düşünüyordum)
(All that I, all that I could)
– (Tüm bu ben, tüm bu ben olabilir)
Big Red Machine Feat. Fleet Foxes & Anaïs Mitchell – Phoenix İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.