I’ve been known to kiss and tell
– Öpüştüğüm ve anlattığım biliniyor.
Send girls to wishing wells
– Kızları dilek kuyularına gönder
If you’re my man, I want you to myself
– Eğer benim erkeğimsen, seni kendime istiyorum.
I know I’ll have enemies long as you’re into me
– Sen benden hoşlandığın sürece düşmanlarım olacağını biliyorum.
But I don’t care ’cause I got what I need
– Ama umurumda değil çünkü ihtiyacım olanı aldım.
Oh, yeah, need to get with the program
– Evet, programa devam etmeliyiz.
Boy, I keep you close like slow dance
– Seni yavaş dans gibi yakın tutuyorum.
Hit you with that red, don’t go there, no, no man
– Sana o kırmızıyla vur, oraya gitme, hayır, hayır adamım
Met him, then get him, I make sure we stay
– Onunla tanıştıktan sonra yakalayın, kaldığımızdan emin olacağım.
Got the venom to dead him if he want a snake
– Yılan istiyorsa zehri onu öldürtecek.
I mean, sneak, I mean, play hide and seek
– Yani, gizlice, yani saklambaç oynamak
Know that I’m gonna find you
– Seni bulacağımı biliyorum.
Make sure you get left ‘forе you leave
– Gitmeden önce gittiğinden emin ol.
I saw you
– Seni gördüm
And knew what I was trying to do
– Ve ne yapmaya çalıştığımı biliyordum
I had to play it rеal, real smooth
– Gerçek, gerçek, düzgün oynamak zorunda kaldım
And once I finally made my move
– Ve sonunda hamlemi yaptığımda
I went crazy over you (ah, ah)
– Senin için çıldırdım (ah, ah)
Over you, only you (ah, ah)
– Senin üzerinde, sadece sen (ah, ah)
I went crazy over you
– Senin için çıldırdım.
Like e-e-e-e, e-e-e-e, e-e-e-e
– E-e-e-e, e-e-e-e, e-e-e-e gibi
Feels wrong but it’s right, right
– Yanlış geliyor ama doğru, değil mi
Blacked out, no night light
– Karartılmış, gece lambası yok
Pinked out like fight night
– Dövüş gecesi gibi pembelendi
Maxed out of my mind
– Aklımı kaçırdım
And the price right
– Ve fiyat doğru
Might buy, might bite
– Satın alabilir, ısırır
Never the regular degular
– Asla normal degüler
Would clean my mess up
– Pisliğimi temizler.
But I’d rather mess it up
– Ama her şeyi mahvetmeyi tercih ederim.
Simple is so-so, I need that oh no
– Basit çok-çok, buna ihtiyacım var oh hayır
Don’t you know I’m loco?
– Deli olduğumu bilmiyor musun?
I saw you
– Seni gördüm
And knew what I was trying to do
– Ve ne yapmaya çalıştığımı biliyordum
I had to play it real, real smooth
– Gerçek, gerçek, düzgün oynamak zorunda kaldım
And once I finally made my move
– Ve sonunda hamlemi yaptığımda
I went crazy over you (ah, ah)
– Senin için çıldırdım (ah, ah)
Over you, only you (ah, ah)
– Senin üzerinde, sadece sen (ah, ah)
I went crazy over you
– Senin için çıldırdım.
Like e-e-e-e, e-e-e-e, e-e-e-e
– E-e-e-e, e-e-e-e, e-e-e-e gibi
Boy, by the time I’m done
– Oğlum, işim bitene kadar
I won’t be the only one
– Bir tek ben olmayacağım
Acting like you made me
– Beni sen yaratmışsın gibi davranmak
You can’t blame me
– Beni kandıramazsın.
Swear once you get a taste
– Yemin ederim bir kez tadına bak bakalım
You gon’ take my place
– Gon’ yerimi sen al
And you’ll love me crazy
– Ve beni deli gibi seveceksin
Sound the alarms
– Alarmları çal
I’ma be mad ’til you get me back in them arms
– Beni tekrar kollarına alana kadar kızacağım.
Ah-ah, ah-ah, ah-ah
– Ah-ah, ah-ah, ah-ah
Charge
– Şarj etmek
Give me all you got
– Ne biliyosan anlat
Go insane with it, better love hard
– Delirsen iyi olur, sert sevsen iyi olur
Love me like crazy
– Beni deli gibi sev
I love you crazy
– Deli seni seviyorum
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.