보란 듯이 무너졌어
– Ben senin gözlerinim
바닥을 뚫고 저 지하까지
– Dibe vurup derine batmadan önce ufalandım
옷 끝자락 잡겠다고
– İki elimle bile olsa
저 높이 두 손을 뻗어봐도
– Umudun son parçasını tutacağım
다시 캄캄한 이곳에 light up the sky
– Yine karanlık alanda, gökyüzünü aydınlatacağım
네 두 눈을 보며 I’ll kiss you bye
– Gözlerinin içine bakarken sana elveda öpücüğü vereceğim
실컷 비웃어라 꼴좋으니까
– Henüz yapabiliyorken bana gül
이제 너희 하나 둘 셋
– Çünkü sıra sende 1,2,3
Ha, how you like that? (Woo)
– Ha,nasıl beğendin mi? (Woo!)
You gon’ like that, that-that-that, that, that-that-that, that
– Beğeneceksin
How you like that? (Bada bing, bada boom, boom, boom)
– Nasıl beğendim mi? (Bada bing bada bum, bum, bum)
How you like that, that-that-that, that, that-that-that, that?
– Nasıl beğendin mi?
Now, look at you, now look at me (Uh)
– Şimdi, kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me (Uh)
– Kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me
– Kendine bak bir de bana
How you like that?
– Nasıl beğendin mi?
Now, look at you, now look at me (Uh)
– Şimdi, kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me (Uh)
– Kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me
– Kendine bak bir de bana
How you like that?
– Nasıl beğendin mi?
Your girl need it all and that’s a hundred
– Kızının hepsine ihtiyacı var ve bu bir yüz
백 개 중에 백 내 몫을 원해
– 10 üzerinden 10, benim olanı istiyorum
Karma come and get some
– Karma gel ve biraz al
딱하지만 어쩔 수 없잖아
– Kötü hissediyorum ama yapabileceğim bir şey yok
What’s up? I’m right back
– Naber, tam arkandayım
방아쇠를 cock back
– Horoz sırtını tetikle
Plain Jane get hijacked, don’t like me?
– Plain Jane kaçırılmış, beni beğenmiyor musun?
Then tell me how you like that, like that
– O zaman söyle nasıl beğendin mi?
더 캄캄한 이곳에 shine like the stars
– Böylesine karanlık bir yerde, yıldızlar gibi parlıyorum
그 미소를 띠며 I’ll kiss you goodbye
– Yüzümdeki o gülümsemeyle sana elveda öpücüğü vereceğim
실컷 비웃어라 꼴좋으니까
– Henüz yapabiliyorken bana gül
이제 너희 하나 둘 셋
– Çünkü sıra sende 1,2,3
Ha, how you like that? (Woo)
– Ha,nasıl beğendin mi? (Woo!)
You gon’ like that, that-that-that, that, that-that-that, that
– Beğeneceksin
How you like that? (Bada bing, bada boom, boom, boom)
– Nasıl beğendim mi? (Bada bing bada bum, bum, bum)
How you like that, that-that-that, that, that-that-that, that?
– Nasıl beğendin mi?
Now, look at you, now look at me (Uh)
– Şimdi, kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me (Uh)
– Kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me
– Kendine bak bir de bana
How you like that?
– Nasıl beğendin mi?
Now, look at you now, look at me (Uh)
– Şimdi, kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me (Uh)
– Kendine bak bir de bana (Uh)
Look at you, now look at me
– Kendine bak bir de bana
How you like that?
– Nasıl beğendin mi?
날개 잃은 채로 추락했던 날
– Kanatlarımın kayboluşuyla mahvolduğum gün
어두운 나날 속에 갇혀 있던 날
– Tuzağa düştüğüm o karanlık günle
그때쯤에 넌 날 끝내야 했어
– Henüz şansın varken beni bitirmeliydin;
Look up in the sky
– Yukarı gökyüzüne bak
It’s a bird, it’s a plane
– Bu bir kuş
Yeah-eah-eah-eah
– Bu bir uçak
Bring out your boss bitch
– Yeah-eah-eah-eah
Yeah-eah-eah-eah
– Yeah-eah-eah-eah
BLACKPINK!
– BLACKPINK!
Ddu, ddu, ddu, ddu-ddu-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
Ddu, ddu, ddu, ddu-ddu-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
How you like that?
– Nasıl beğendin mi?
Ddu, ddu, ddu, ddu-ddu-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
Ddu, ddu, ddu, du-du-du-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
You gon’ like that
– Beğeneceksin
Ddu, ddu, ddu, ddu-ddu-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
Ddu, ddu, ddu, ddu-ddu-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
How you like that?
– Nasıl beğendin mi?
Ddu, ddu, ddu, ddu-ddu-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
Ddu, ddu, ddu, du-du-du-ddu
– Ddu, ddu, ddu, ddu, ddu, ddu
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.