On the street where you live girls
– Kızların yaşadığı sokakta
Talk about their social lives
– Sosyal yaşamları hakkında konuşun
They’re made of lipstick, plastic, and paint
– Ruj, plastik ve boyadan yapılmıştır
A touch of sable in their eyes
– Gözlerinde Samur bir dokunuş
(All your life) all your life all you’ve asked
– (Tüm hayatın boyunca) tüm hayatın boyunca istediğin her şey
When’s your daddy gonna talk to you
– Baban seninle ne zaman konuşacak
But you were living in another world
– Ama başka bir dünyada yaşıyordun.
Tryin’ to get your message through
– Mesajınızı iletmeye çalışıyorum.
No one heard a single word you said
– Kimse söylediğin tek bir kelimeyi duymadı.
They should have seen it in your eyes
– Gözlerinde görmeliydiler.
What was going around your head
– Kafanın etrafında neler dönüyordu
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Daddy’s girl learned fast
– Babamın kızı hızlı öğrendi
All those things he couldn’t say
– Söyleyemediği onca şey
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Take a line every night
– Her gece bir satır al
Guaranteed to blow your mind
– Aklını uçuracak garantili
I see you out on the streets
– Seni sokaklarda görüyorum.
Calling for a wild time
– Vahşi bir zaman için çağrı
So you sit home alone
– Yani evde yalnız oturuyorsun
Cause there’s nothing left that you can do
– Çünkü yapabileceğin hiçbir şey kalmadı
There’s only pictures hung in the shadows
– Sadece gölgelerde asılı resimler var
Left there to look at you
– Sana bakmak için orada kaldı
You know she likes the lights at nights
– Geceleri ışıkları sevdiğini biliyorsun.
On the neon broadway signs
– Neon broadway tabelalarında
She don’t really mind
– O gerçekten umursamıyor
It’s only love she hoped to find
– Sadece aşkı bulmayı umuyordu.
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Daddy’s girl learned fast
– Babamın kızı hızlı öğrendi
All those things he couldn’t say
– Söyleyemediği onca şey
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
No one heard a single word you said
– Kimse söylediğin tek bir kelimeyi duymadı.
They should have seen it in your eyes
– Gözlerinde görmeliydiler.
What was going around your head
– Kafanın etrafında neler dönüyordu
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Daddy’s girl learned fast
– Babamın kızı hızlı öğrendi
All those things he couldn’t say
– Söyleyemediği onca şey
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Daddy’s girl learned fast
– Babamın kızı hızlı öğrendi
Now she works the night away
– Şimdi bütün gece çalışıyor
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Daddy’s girl learned fast
– Babamın kızı hızlı öğrendi
All those things he couldn’t say
– Söyleyemediği onca şey
Oh, she’s a little runaway
– Oh, o biraz kaçak
Daddy’s girl learned fast
– Babamın kızı hızlı öğrendi
Now she works the night away
– Şimdi bütün gece çalışıyor

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.