Bryson Tiller – Always Forever İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Hold on, I’ma give it to you
– Bekle, sana vereceğim.
I was just thinkin’
– Sadece düşünüyordum.
We started talkin’ like two years ago, three years ago
– İki yıl önce, üç yıl önce konuşmaya başladık.
Four years ago, somethin’ like that, ah (yeah)
– Dört yıl önce, böyle bir şey, ah (evet)
It’s two days ’til our anniversary, somethin’ like that, oh (yeah)
– Yıldönümümüze iki gün kaldı, böyle bir şey, oh (evet)
Uh-huh
– Uh-huh

Yeah, you know I tried to stop
– Evet, durmaya çalıştığımı biliyorsun.
Yeah, you know I tried
– Evet, denediğimi biliyorsun.
I tried to give you a little less of my time
– Sana biraz daha az zaman ayırmaya çalıştım.
Startin’ to feel like I’m never in my right mind
– Hiç aklı başında değilmişim gibi hissetmeye başlıyorum
In my right mind (in my right mind)
– Aklım başımda değil (aklım başımda değil )
Is it the right time, babe? (Is it the right time, babe?)
– Doğru zaman mı bebeğim? (Doğru zaman mı bebeğim?)
See you in the night time, babe
– Gece görüşürüz bebeğim.
It’s night time
– Gece vakti

I wish you had feelings like mine, baby
– Keşke benim gibi hislerin olsaydı bebeğim.
Feels like I’m still just a homie
– Hala sadece bir arkadaş gibi hissediyorum
Actin’ like you don’t want me (my God, do you feel me?)
– Beni istemediğin gibi davranmak (Tanrım, beni hissediyor musun?)
No, shorty just don’t do it for me (uh-uh)
– Hayır, shorty sadece benim için yapma (uh-uh)
You do it for me (yeah, uh-uh)
– Bunu benim için yapıyorsun (Evet, uh-uh)

Yeah, say you done doing it for me, then say bye
– Evet, benim için yaptığını söyle, sonra güle güle de
Say bye, say bye, bye, bye
– Güle güle, güle güle, güle güle demek, demek
Say-say now, girl, say bye
– Şimdi söyleyin, kız, veda
Say now, say goodbye, say goodbye
– Şimdi söyle, elveda de, elveda de

You know I tried
– Denedim biliyorsun
I really tried
– Gerçekten denedim
Now you’re right back on my mind
– Şimdi aklıma geri döndün.
I feel the time just (tick-tick-tick-tick-tick) passin’ by
– Sadece zamanın geçtiğini hissediyorum (tik-tik-tik-tik-tik)
Thought this was always forever so I’m askin’
– Bunun her zaman sonsuza kadar olduğunu düşündüm bu yüzden soruyorum
Why would you lie to me, babe?
– Neden bana yalan söyledin bebeğim?
No, that ain’t right to me, baby
– Hayır, Bu benim için doğru değil bebeğim.
You know I was here to stay
– Buraya kalmak için geldiğimi biliyorsun.
Ain’t really got much left to say, please
– Gerçekten söyleyecek çok şey yok, lütfen

Say you done doing it for me, then say bye
– Benim için yaptığını söyle, sonra güle güle de
Say bye, say bye, bye, bye
– Güle güle, güle güle, güle güle demek, demek
Say-say now, girl, say bye (why you just leave me?)
– Bana niye gittin şimdi söyle, kız, veda (?)
Say now, say goodbye, say goodbye
– Şimdi söyle, elveda de, elveda de

Overloaded
– Aşırı
On all the memories and all the moments, yeah
– Tüm anılarda ve tüm anlarda, Evet
When I look back to them it’s hard to focus
– Onlara baktığımda odaklanmak zor
Oh, I like to imagine the time being frozen (frozen)
– Oh, zamanın donmuş olduğunu hayal etmeyi seviyorum (dondurulmuş)

Oh, don’t tell no lies, you wasn’t mine
– Yalan söyleme, sen benim değildin.
But hit my line up
– Ama sıraya gir
Why? ‘Cause you was tired of somebody (somebody)
– Niçin? Çünkü birinden bıktın (biri)
I won’t say his name
– İsmini söylemeyeceğim
I’m simply tryna forget everything
– Ben sadece her şeyi unutmaya çalışıyorum
Since you don’t remember anything
– Çünkü hiçbir şey hatırlamıyorsun.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın