Charli XCX – Good Ones İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I wish you gave me a reason
– Keşke bana bir sebep verseydin.
That you were better at leavin’
– Gitmekte daha iyi olduğunu
That you got your kicks from seeing me low
– Beni alçaktan görmekten zevk aldığını
I always let the good ones go
– İyilerin gitmesine hep izin veririm.
Don’t want the kisses, unless they’re bitter
– Öpücükleri istemiyorum, acı olmadıkça
I’m hooked on touches that leave me weaker
– Beni daha zayıf bırakan dokunuşlara bağlıyım.
I swear that I love nothing more than broke
– Yemin ederim beş parasızlıktan fazlasını sevmem.
I always let the good ones go
– İyilerin gitmesine hep izin veririm.

And baby you couldn’t have loved me any better
– Ve bebeğim beni daha iyi sevemezdin
But doin’ this is all that I’ve known ever
– Ama şimdiye kadar bildiğim tek şey bu
I want the bad ones, ’cause they’re all I know
– Kötü olanları istiyorum çünkü Tek bildiğim onlar.
I always let the good ones go
– İyilerin gitmesine hep izin veririm.

I always let the good ones go-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh
– Hep iyilerin gitmesine izin veririm-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh
I let the good ones go-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh
– İyilerin gitmesine izin verdim-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh
I let the good ones (Go)
– (Go)iyi olanlar izin verdim

Let you down easy, I’m trying
– Hayal kırıklığına uğrattın kolay, çalışıyorum
‘Cause you’re everything I’ve spent my whole life fighting
– Çünkü sen hayatım boyunca savaşarak geçirdiğim her şeysin.
So when I walk away, it’s not your fault
– Bu yüzden çekip gittiğimde senin suçun değil.
I always let the good ones (Ones), go (Go)
– Her zaman iyilerin gitmesine izin veririm.

And baby you couldn’t have loved me any better
– Ve bebeğim beni daha iyi sevemezdin
But doin’ this is all that I’ve known ever
– Ama şimdiye kadar bildiğim tek şey bu
I want the bad ones, ’cause they’re all I know
– Kötü olanları istiyorum çünkü Tek bildiğim onlar.
I always let the good ones go
– İyilerin gitmesine hep izin veririm.

I always let the good ones go-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (Oh, oh)
– Her zaman iyilerin gitmesine izin veririm-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (Oh, oh)
I let the good ones go-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (Yeah, yeah)
– İyilerin gitmesine izin verdim-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (Evet, Evet)
I let the good ones go-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (And baby you couldn’t have loved me any better, better, better)
– İyilerin gitmesine izin verdim-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (ve bebeğim beni daha iyi, daha iyi, daha iyi sevemezdin)
I let the good ones go-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (But doin’ this is all that I’ve known ever, ever, ever)
– İyilerin gitmesine izin verdim-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh-ooh (ama bunu yapmak şimdiye kadar bildiğim tek şey, hiç, hiç)
I let the good ones go
– İyi olanları bıraktım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın