Alright, alright, whoa
– Tamam, tamam, whoa
Why you pointing at me with that knife?
– Neden bana o bıçakla işaret ediyorsun?
I’ve been cutting corners all my life, girl
– Hayatım boyunca köşeleri kestim kızım.
The terror doesn’t blossom overnight, no
– Terör bir gecede yeşermez, hayır
She’s crawling through the city in a rampage
– Şehirde bir çılgınlık içinde sürünüyor.
Pressing on her fingers ’til the bones break
– Kemikler kırılıncaya kadar parmaklarına basmak
There’s blood all in her nose from the propane
– Burnunda propandan kan var.
But a needle to the skin will make the pain fade
– Ancak cilde bir iğne ağrının solmasına neden olur
Yeah, ah-ah, this is what I do, ah-ah
– Evet, ah-ah, benim işim bu, ah-ah
Take another bite, ah-ah
– Bir ısırık daha al, ah-ah
Big enough to chew
– Çiğnemek için yeterince büyük
She said, “Careful, or you’ll lose it”
– “Dikkatli ol yoksa kaybedersin” dedi.
But, girl, I’m only human
– Ama kızım, ben sadece insanım.
And I know there’s a blade where your heart is
– Kalbinin olduğu yerde bir bıçak olduğunu biliyorum.
And you know how to use it
– Nasıl kullanacağını biliyor musun
And you can take my flesh if you want, girl
– İstersen etimi de alabilirsin kızım.
But, baby, don’t abuse it
– Ama bebeğim, bunu kötüye kullanma.
These voices in my head screaming, “Run, now”
– Kafamdaki bu sesler “Koş, şimdi” diye bağırıyor.
I’m praying that they’re human
– İnsan olmaları için dua ediyorum.
Rollin’, rollin’, rolling back your eyes through your mind like
– Rollin’, rollin’, geri bir düşünce gibi gözlerini haddeleme
Oh, woah, the pressure in the gland’s tight
– Oh, woah, bezdeki basınç çok sıkı.
Yeah, woah, yeah, it’s either kill or be killed like
– Evet, ya öldürülür ya da öldürülür.
Oh, woah, the blood is either poured or it’s spilt like
– Oh, woah, kan ya dökülür ya da dökülür gibi
Yeah, ah-ah, this is what I do, ah-ah
– Evet, ah-ah, benim işim bu, ah-ah
Take another bite, ah-ah
– Bir ısırık daha al, ah-ah
Big enough to chew
– Çiğnemek için yeterince büyük
She said, “Careful, or you’ll lose it”
– “Dikkatli ol yoksa kaybedersin” dedi.
But, girl, I’m only human
– Ama kızım, ben sadece insanım.
And I know there’s a blade where your heart is
– Kalbinin olduğu yerde bir bıçak olduğunu biliyorum.
And you know how to use it
– Nasıl kullanacağını biliyor musun
And you can take my flesh if you want, girl
– İstersen etimi de alabilirsin kızım.
But, baby, don’t abuse it
– Ama bebeğim, bunu kötüye kullanma.
These voices in my head screaming, “Run, now”
– Kafamdaki bu sesler “Koş, şimdi” diye bağırıyor.
I’m praying that they’re human
– İnsan olmaları için dua ediyorum.
Alright, alright
– Tamam, tamam
Love you but you cannot spend the night, nah
– Seni seviyorum ama geceyi geçiremezsin, hayır
I’ve been alone almost all my life, girl
– Neredeyse hayatım boyunca yalnızdım kızım.
And shit like that don’t change up overnight
– Ve böyle şeyler bir gecede değişmez.
I let you sleep in my tee
– Tişörtümle uyumana izin verdim.
Tell me the things that you don’t normally tweet
– Normalde tweet atmadığın şeyleri söyle bana.
Acid and LSD and smokin’ blunts on the beach
– Asit ve LSD ve sahilde sigara künt
69 down 69 so we can both get a piece, yeah
– 69 aşağı 69, böylece ikimiz de bir parça alabiliriz, evet
I’ve been cutting corners like my whole life
– Hayatım boyunca köşeleri kesiyordum.
Backstabbing bitches tryna’ kill me with the whole knife
– Arkadan bıçaklayan sürtükler beni bıçakla öldürmeye çalışıyor.
Day I die will be the only day a nigga ghostwrite
– Öldüğüm gün bir zencinin hayalet yazacağı tek gün olacak.
When I go they’ll treat me like a god if this shit goes right
– Gittiğimde bana tanrı muamelesi yapacaklar eğer işler yolunda giderse
She said, “Careful, or you’ll lose it”
– “Dikkatli ol yoksa kaybedersin” dedi.
But, girl, I’m only human
– Ama kızım, ben sadece insanım.
And I know there’s a blade where your heart is
– Kalbinin olduğu yerde bir bıçak olduğunu biliyorum.
And you know how to use it
– Nasıl kullanacağını biliyor musun
And you can take my flesh if you want, girl
– İstersen etimi de alabilirsin kızım.
But, baby, don’t abuse it
– Ama bebeğim, bunu kötüye kullanma.
These voices in my head screaming, “Run, now”
– Kafamdaki bu sesler “Koş, şimdi” diye bağırıyor.
I’m praying that they’re human
– İnsan olmaları için dua ediyorum.
Please understand that I’m trying my hardest
– Çalışırken benim olduğumu lütfen anlamak zor
My head’s a mess but I’m trying regardless
– Kafam karmakarışık ama ne olursa olsun deniyorum.
Anxiety is one Hell of a problem
– Anksiyete büyük bir sorundur
She’s latching onto me, I can’t resolve it
– Bana yapışıyor, çözemiyorum.
It’s not right, it’s not fair, it’s not fair, it’s not fair
– Bu doğru değil, adil değil, adil değil, adil değil
It’s no fair, it’s no fair
– Hiç adil değil, hiç adil değil
Oh, no, no, no
– Oh, hayır, hayır, hayır
Don’t run, don’t run
– Kaçma, kaçma
Chase Atlantic Feat. GOON DES GARCONS* – Consume İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.