Christopher Jackson & Rachel House & Nicole Scherzinger & Auli’i Cravalho & Louise Bush – Where You Are İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Moana, make way, make way
– Moana, yol aç, yol aç
Moana, it’s time you knew
– Biliyordun Moana, bir kez daha
The village of Motunui is
– Motunui köyü
All you need
– Tüm ihtiyacınız

The dancers are practicing
– Dansçılar pratik yapıyor.
They dance to an ancient song
– Eski bir şarkıyla dans ediyorlar.
(Who needs a new song? This old one’s all we need)
– (Kimin yeni bir şarkıya ihtiyacı var? İhtiyacımız olan tek şey bu eski)

This tradition is our mission
– Bu gelenek bizim görevimizdir
And Moana, there’s so much to do (make way)
– Ve Moana, yapacak çok şey var.
Don’t trip on the taro root
– Taro köküne takılmayın
That’s all you need
– Tüm ihtiyacınız var

We share everything we make (we make)
– Yaptığımız her şeyi paylaşıyoruz (yapıyoruz)
We joke and we weave our baskets
– Şaka yapıyoruz ve sepetlerimizi örüyoruz
The fishermen come back from the sea
– Balıkçılar denizden dönüyor
I wanna see
– Görmek istiyorum

Don’t walk away
– Çekip gitme
Moana, stay on the ground now
– Moana, yerde kal.
Our people will need a chief
– Halkımızın bir şefe ihtiyacı olacak.
And there you are
– Ve işte buradasın

There comes a day
– Bir gün gelir
When you’re gonna look around
– Ne zaman etrafa bakacaksın
And realize happiness is
– Ve mutluluğun farkına varmak
Where you are
– Olduğun yerde

Consider the coconut (the what?)
– Hindistan cevizini düşünün (ne?)
Consider its tree
– Ağacını düşünün
We use each part of the coconut
– Hindistan cevizinin her bir parçasını kullanıyoruz
That’s all we need
– Bütün ihtiyacımız var

We make our nets from the fibers
– Ağlarımızı liflerden yapıyoruz
The water is sweet inside
– İçindeki su çok tatlı.
We use the leaves to build fires
– Yaprakları ateş yakmak için kullanıyoruz.
We cook up the meat inside
– İçindeki eti pişiriyoruz

Consider the coconuts
– Hindistancevizi düşünün
The trunks and the leaves
– Gövdeler ve yapraklar
The island gives us what we need
– Ada bize ihtiyacımız olanı veriyor.
And no one leaves
– Ve kimse ayrılmıyor

That’s right, we stay
– Doğru, kalıyoruz.
We’re safe and we’re well provided
– Güvendeyiz ve iyi durumdayız.
And when we look to the future
– Ve geleceğe baktığımızda
There you are
– İşte buradasın

You’ll be okay
– İyi olacaksın
In time you’ll learn just as I did
– Zamanla sen de benim gibi öğreneceksin.
You must find happiness right
– Mutluluğu doğru bulmalısın.
Where you are
– Olduğun yerde

I like to dance with the water
– Su ile dans etmeyi severim.
The undertow and the waves
– Akıntı ve dalgalar
The water is mischievous
– Su çok yaramaz
I like how it misbehaves
– Nasıl yaramazlık yaptığını seviyorum.

The village may think I’m crazy
– Köy düşünebilirsiniz deli oluyorum
Or say that I drift too far
– Ya da çok uzağa sürüklendiğimi söyle
But once you know what you like, well
– Ne gibi ama biliyor musun, bir zamanlar iyi
There you are
– İşte buradasın

You are your father’s daughter
– Babanın kızısın
Stubbornness and pride
– İnatçılık ve gurur
Mind what he says but remember
– Ne söylediğine dikkat et ama unutma
You may hear a voice inside
– İçinde bir ses duyabilirsin.
And if the voice starts to whisper
– Ve eğer ses fısıldamaya başlarsa
To follow the farthest star
– En uzak yıldızı takip etmek için
Moana, that voice inside is
– Moana, içindeki ses
Who you are
– Kim

We make our nets from the fibers
– Ağlarımızı liflerden yapıyoruz
The water is sweet inside
– İçindeki su çok tatlı.
We use the leaves to build fires
– Yaprakları ateş yakmak için kullanıyoruz.
And cook up the meat inside
– Ve içindeki eti pişir

The village believes in us
– Köy bize inanıyor.
The village believes
– Köy inanıyor
The island gives us what we need
– Ada bize ihtiyacımız olanı veriyor.
And no one leaves
– Ve kimse ayrılmıyor

So here I’ll stay
– Ben de burada kal
My home, my people beside me
– Evim, yanımdaki insanlarım
And when I think of tomorrow
– Ve yarını düşündüğümde
There we are
– İşte buradayız

I’ll lead the way
– Ben öncülük ederim
I’ll have my people to guide me
– Halkım kılavuzu lazım bana
We’ll build our future together
– Geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz
Where we are
– Nerede olduğumuzu

‘Cause every path leads you back to
– Çünkü her yol seni geri götürür
Where you are
– Olduğun yerde
You can find happiness right
– Mutluluğu doğru bulabilirsin.
Where you are
– Olduğun yerde
Where you are
– Olduğun yerde




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın