CMAT – I Don’t Really Care For You İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Choking back a Breezer on the patio
– Verandada bir fahişe boğulma
Within earshot of that guy we knew
– Tanıdığımız adamın kulağına
Oh, the Marian Keyes of it all
– Oh, hepsinin Marian Keyes’i
Babe, you rewriting everything I do
– Biliyorum bebeğim, yeniden herşeyi

Out the back it’s freezing, yeah, it’s very cold
– Dışarısı buz gibi, evet, çok soğuk
So I switch it up and head inside
– Bu yüzden onu değiştiriyorum ve içeri giriyorum
Lock eyes with another adult woman
– Başka bir yetişkin kadınla gözlerini kilitle
I can tell is trying not to cry
– Ağlamamaya çalıştığını söyleyebilirim.

But I can’t ignore it
– Ama bunu görmezden gelemem.
I can’t let it go
– Senin kadınınım
I hate that your friends hate me now
– Arkadaşlarının benden nefret etmesinden nefret ediyorum.
I hate me on my own, own, own
– Kendimden, kendimden, kendimden nefret ediyorum

I’d have saved you burning up inside an old grey tavern
– Seni eski gri bir meyhanede yakmaktan kurtarırdım.
Saved you burning up and burning out
– Seni yakıp kül etmekten kurtardım
I’d have saved you, but you said that I don’t really care for you
– Seni kurtarabilirdim, ama seni gerçekten umursamadığımı söylemiştin.

Bully, bully, you said I’m a bully, oh
– Kabadayı, kabadayı, kabadayı olduğumu söylemiştin, oh
But I thought I was just helping
– Ama sadece yardım ettiğimi sanıyordum.
Yeah, I see what you mean now
– Evet, şimdi ne demek istediğini anlıyorum.
I’m mean and I’m brutal and selfish
– Ben acımasızım ve bencilim

I just spent seven hours looking at old pics of me
– Sadece yedi saatimi eski fotoğraflarıma bakarak geçirdim.
Tryna pinpoint where the bitch began
– Tryna pinpoint nerede the orospu başladı
Somewhere after the Passion of Christ
– Mesih’in Tutkusundan sonra bir yerde
And before I had an Instagram
– Ve daha önce bir İnstagram vardı

But still can’t ignore it
– Ama yine de görmezden gelemiyorum
I can’t cut the cord
– Kabloyu kesemiyorum.
Nah, not like you have
– Hayır, senin gibi değil.
Now you got bored-ored-ored
– Şimdi sıkıldın-ored-ored

I’d have saved you burning up inside an old grey tavern
– Seni eski gri bir meyhanede yakmaktan kurtarırdım.
Saved you burning up and burning out
– Seni yakıp kül etmekten kurtardım
I’d have saved you, but you said that I don’t really care for you
– Seni kurtarabilirdim, ama seni gerçekten umursamadığımı söylemiştin.

Ah, why’d I have to co-depend upon another old man?
– Neden başka bir ihtiyara güvenmek zorunda kaldım?
I see how that has left me in the past
– Bunun beni geçmişte nasıl bıraktığını görüyorum
I’d have saved you, but you said that I don’t really care for you
– Seni kurtarabilirdim, ama seni gerçekten umursamadığımı söylemiştin.

All you did was hurt yourself
– Tek yaptığın kendine zarar vermekti.
And let me take the blame
– Ve suçu üstlenmeme izin ver
I loved you like a mirror
– Seni ayna gibi sevdim
So I guess I’ve done the same
– Yani ben yaptım aynı sanırım

I’d have saved you burning up inside an old grey tavern
– Seni eski gri bir meyhanede yakmaktan kurtarırdım.
Saved you burning up and burning out
– Seni yakıp kül etmekten kurtardım
I’d have saved you, but you said that I don’t really care for you
– Seni kurtarabilirdim, ama seni gerçekten umursamadığımı söylemiştin.

Ah, why’d I have to co-depend upon another old man?
– Neden başka bir ihtiyara güvenmek zorunda kaldım?
I see how that has left me in the past
– Bunun beni geçmişte nasıl bıraktığını görüyorum
I’d have saved you, but you said that I don’t really care for you
– Seni kurtarabilirdim, ama seni gerçekten umursamadığımı söylemiştin.

Ah, why’d I have to co-depend upon another old man?
– Neden başka bir ihtiyara güvenmek zorunda kaldım?
I see how that has left me in the past
– Bunun beni geçmişte nasıl bıraktığını görüyorum
I’d have saved you, but you said that I don’t really care for you
– Seni kurtarabilirdim, ama seni gerçekten umursamadığımı söylemiştin.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın