(Let somebody, let somebody go)
– (Birini bırak, birini bırak)
We’ve had that kind of love
– Böyle bir aşk yaşadık.
I thought that it would never end
– Hiç bitmeyeceğini düşünmüştüm.
Oh, my lover, oh, mother, oh, my friend
– Oh, sevgilim, oh, anne, oh, arkadaşım
We talked around in circles
– Daireler çizerek konuştuk.
And we talked around and then
– Ve etrafta konuştuk ve sonra
I loved you to the moon and back again
– Seni aya kadar sevdim ve tekrar geri döndüm
You gave everything this golden glow
– Her şeye bu altın ışıltıyı verdin.
Now turn off all the stars ’cause this I know
– Şimdi tüm yıldızları kapat çünkü bunu biliyorum.
That it hurts like so
– Çok acıyor gibi oldu bu
To let somebody go
– Birinin gitmesine izin vermek için
All the storms we weathered
– Tüm fırtınaları yıprattık
Everything that we went through
– Yaşadığımız her şeyi
Now without you I don’t know what am I to do?
– Şimdi sensiz ne yapacağımı bilmiyorum?
When they call the mathematicians
– Matematikçileri çağırdıklarında
And they ask them to explain
– Ve izah etmelerini isteyin
They said love is only equal to the pain
– Aşkın sadece acıya eşit olduğunu söylediler.
And when everything was going wrong
– Ve her şey ters gittiğinde
You could turn my sorrow into song
– Üzüntümü şarkıya çevirebilirsin.
Oh, it hurts like so
– Oh, öyle acıyor
To let somebody go
– Birinin gitmesine izin vermek için
To let somebody go
– Birinin gitmesine izin vermek için
Oh-oh-ooh
– Oh-oh-ooh
Oh-oh-ooh
– Oh-oh-ooh
(To let somebody, to let somebody go) yeah, yeah
– (Birileri izin vermek, izin için gidip birilerini) Evet, Evet
Oh, oh-oh, (oh) when you love somebody (oh)
– Oh, oh-oh, (oh) birini sevdiğinde (oh)
When you love somebody (oh)
– Birini sevdiğinde (oh)
Got to let somebody know
– Birine haber vermeliyim.
Oh, oh-oh, (oh) when you love somebody (oh)
– Oh, oh-oh, (oh) birini sevdiğinde (oh)
When you love somebody (oh)
– Birini sevdiğinde (oh)
Got to let somebody know
– Birine haber vermeliyim.
So, when you love somebody
– Yani, birini sevdiğinde
When you love somebody
– Birini sevdiğinde
Then it hurts like so
– O zaman böyle acıyor
To let somebody go
– Birinin gitmesine izin vermek için
It hurts like so
– Böyle acıyor
To let somebody go
– Birinin gitmesine izin vermek için
But you’re still with me, now I know
– Ama hala benimlesin, şimdi biliyorum
(To let somebody, to let somebody go)
– (Birini bırakmak, birini bırakmak)
Oh-oh-ooh (to let somebody, to let somebody go)
– Oh-oh-ooh (birini bırakmak, birini bırakmak)
But you’re still with me, now I know
– Ama hala benimlesin, şimdi biliyorum
Coldplay & Selena Gomez – Let Somebody Go İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.