There’s something in your DNA, cos heaven did it right,
– Dna’nızda bir şey var, çünkü cennet doğru yaptı,
Baby when you were made, you hit it different,
– Bebeğim, yaratıldığın zaman, farklı vurdun.,
I feel some type of way, I’ll never be, never be the same,
– Bir çeşit yol hissediyorum, asla olmayacağım, asla eskisi gibi olmayacağım,
There’s something in your DNA NA, cos heaven did it right,
– Dna’nızda bir şey var, çünkü cennet doğru yaptı.,
Baby when you were made, you hit it different,
– Bebeğim, yaratıldığın zaman, farklı vurdun.,
I feel some type of way, I’ll never be, never be the same,
– Bir çeşit yol hissediyorum, asla olmayacağım, asla eskisi gibi olmayacağım,
There’s something in your DNA
– DNA’NIZDA bir şey var.
Yeah,
– Evet,
When you close to me,
– Bana yaklaştığında,
We can’t help but explore, you touch every part of me (yeah),
– Yardım edemiyoruz ama keşfediyoruz, her parçama dokunuyorsun (evet),
And when we kissed, you left me begging for more (more),
– Ve öpüştüğümüzde, beni daha fazlası için yalvarmaya bıraktın (daha fazlası),
I just want more
– Sadece daha fazlasını istiyorum.
You’re in my bones, you’re in my veins,
– Kemiklerimdesin, damarlarımdasın.,
It feel like home, when you’re holding me,
– Bana sarıldığın zaman kendimi evimde gibi hissediyorum.,
You’re in my soul, and I can’t explain,
– Sen benim ruhumdasın ve açıklayamam.,
You take me to another place
– Beni başka bir yere götür.
There’s something in your DNA, cos heaven did it right,
– Dna’nızda bir şey var, çünkü cennet doğru yaptı,
Baby when you were made, you hit it different,
– Bebeğim, yaratıldığın zaman, farklı vurdun.,
I feel some type of way, I’ll never be, never be the same,
– Bir çeşit yol hissediyorum, asla olmayacağım, asla eskisi gibi olmayacağım,
There’s something in your DNA NA, cos heaven did it right,
– Dna’nızda bir şey var, çünkü cennet doğru yaptı.,
Baby when you were made, you hit it different,
– Bebeğim, yaratıldığın zaman, farklı vurdun.,
I feel some type of way, I’ll never be, never be the same,
– Bir çeşit yol hissediyorum, asla olmayacağım, asla eskisi gibi olmayacağım,
There’s something in your DNA
– DNA’NIZDA bir şey var.
Yeah
– Evet
When I saw you, it felt like we met before,
– Seni gördüğümde sanki daha önce tanışmışız gibi hissettim.,
In another life, another time, I know that for sure,
– Başka bir hayatta, başka bir zamanda, bunu kesin olarak biliyorum.,
Let’s not pretend this ain’t, what we been waiting for (for),
– Bunun olmadığını iddia etmeyelim, beklediğimiz şey (için),
What we waited for
– Ne bekliyorduk
You’re in my bones, you’re in my veins,
– Kemiklerimdesin, damarlarımdasın.,
It feel like home, when you’re holding me,
– Bana sarıldığın zaman kendimi evimde gibi hissediyorum.,
You’re in my soul, and I can’t explain,
– Sen benim ruhumdasın ve açıklayamam.,
You take me to another place
– Beni başka bir yere götür.
There’s something in your DNA, cos heaven did it right,
– Dna’nızda bir şey var, çünkü cennet doğru yaptı,
Baby when you with me, you hit it different,
– Bebeğim, benimle olduğun zaman, farklı vuruyorsun.,
I feel some type of way, I’ll never be, never be the same,
– Bir çeşit yol hissediyorum, asla olmayacağım, asla eskisi gibi olmayacağım,
There’s something in your DNA NA, cos heaven did it right,
– Dna’nızda bir şey var, çünkü cennet doğru yaptı.,
Baby when you with me, you hit it different,
– Bebeğim, benimle olduğun zaman, farklı vuruyorsun.,
I feel some type of way, I’ll never be, never be the same,
– Bir çeşit yol hissediyorum, asla olmayacağım, asla eskisi gibi olmayacağım,
There’s something in your DNA
– DNA’NIZDA bir şey var.
Oh DNA
– Oh DNA
Craig David & Galantis – DNA İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.