D-Block Europe – No Competition İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Yeah, yeah, yeah, yeah
– Evet, evet, evet, evet

No competition, I only see me
– Rekabet yok, sadece beni görüyorum
Lady from Paris, and she tell me “Oui”
– Parisli bayan ve bana “Oui” dedi.
Go take a pill and boost your self-esteem
– Git bir hap al ve benlik saygını arttır
I got what you need, need
– İhtiyacın olanı aldım, ihtiyacım var
Told my connec’, “I’ll be back in a week”
– Bağlantıma “Bir hafta içinde döneceğim” dedi.
Whip like Gordon Ram’, the crack is on fleek
– Gordon Ram gibi kırbaçla, çatlak fleek’te
I buy her Louis-Louis to her feet, or we can go CC
– Louis-Louis’i ayağa kaldırırım, yoksa cc’ye gideriz.

None of my cats don’t catch mice
– Kedilerimin hiçbiri fare yakalamaz.
No words, I don’t backbite
– Hiçbir kelime, hiçbir kötülemek istemiyorum
You can get it if you act right
– Doğru davranırsan alabilirsin.
Wanna see ID, we blew the bag right
– Kimliğini görmek istiyorum, çantayı patlattık.

Tables turn, bridges burn
– Masalar dönüyor, köprüler yanıyor
My young buck new, he learn
– Benim genç buck yeni, o öğrenir
She came already, I still eating, she squirm
– O zaten geldi, ben hala yiyorum, kıvranıyor
Circle the block like big worm
– Bloğu büyük bir solucan gibi daire içine alın

She wanna see, Louis V, double G
– Görmek istiyor, Louis V, double G
I fly-y-y overseas, no lie-ie-ie, I’m a freak
– Yurtdışına uçuyorum, yalan yok, ben bir ucubeyim.
Take a pill, now, she weird
– Bir hap al, şimdi, o garip
She said “Ew” on the stairs
– Merdivenlerde “Ew” dedi.
All of these hoes on me and I don’t care
– Bütün bu çapalar benim üzerimde ve umurumda değil
Loyal to my wife, think I’m weird
– Karıma sadık, garip olduğumu düşünüyorum.

Said I’m geeked up, I’m a G, word
– Geeked ediyorum dedi, G, word ediyorum
Hundred racks on my tee, my lady on fleek, huh
– Tişörtümde yüzlerce raf, fleek’teki leydim, ha
Said I’m geeked up, I’m a G, word
– Geeked ediyorum dedi, G, word ediyorum
Hundred racks on my tee, my lady on fleek, huh
– Tişörtümde yüzlerce raf, fleek’teki leydim, ha

A 600 brake on the truck
– Kamyonda bir 600 freni
And that’s 200 thou’ on the horse (horse)
– Ve bu at üstünde 200 bin (at)
I like how I’m living
– Nasıl yaşadığımı seviyorum.
I polish the glizzy, she polish the floors
– Ben glizzy’yi parlatıyorum, o da yerleri parlatıyor.
The brakes are ceramic, I’m off of the planet
– Frenler seramik, gezegenden ayrıldım.
I want it in loss (want it in loss)
– Kayıpta istiyorum (kayıpta istiyorum)

Doin’ the most, but I wanna dash
– İşi en iyi şekilde istiyorum dash
In a V8 sound like a hornet (ya’ dig?)
– Bir V8’de bir eşekarısı gibi geliyor (kazıyor musun?)
The trap make me go evil on niggas
– Bu tuzak zencilere kötülük yapmamı sağlıyor.
And I have codeine in my liver
– Ve karaciğerimde kodein var.
I’m putting the press in the kitchen
– Basını mutfağa koyuyorum.
And I make the money the low
– Ve parayı düşük yapıyorum

Biscotti for weed (Biscotti, Biscotti)
– Yabani ot için Biscotti (Biscotti, Biscotti)
Exotic, exotic (yee)
– Egzotik, egzotik (yee)
So high, I can’t speak and I promise
– O kadar yüksek ki konuşamıyorum ve söz veriyorum
I’m feeling like Wallace and Gromit
– Wallace ve Gromit gibi hissediyorum

Said I’m geeked up, I’m a G, word
– Geeked ediyorum dedi, G, word ediyorum
Hundred racks on my tee, my lady on fleek, huh
– Tişörtümde yüzlerce raf, fleek’teki leydim, ha
Said I’m geeked up, I’m a G, word
– Geeked ediyorum dedi, G, word ediyorum
Hundred racks on my tee, my lady on fleek, huh
– Tişörtümde yüzlerce raf, fleek’teki leydim, ha




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın