I’m catching all these feelings
– Tüm bu duyguları yakalıyorum
Oh boy, you’ve got me flying through the ceiling
– Aman tanrım, beni tavandan uçuruyorsun.
Wish you would tell me what you’re thinking
– Keşke bana ne düşündüğünü söyleseydin.
If you drink about me on the weekend
– Hafta sonu benim hakkımda içersen
I’ve never been the type to wear my heart on my sleeve
– Asla kalbimi koluma takacak tipte olmadım.
I’d rather sit in silence than go causing a scene
– Sahneye çıkmaktansa sessizce oturmayı tercih ederim.
He gives me just enough to know I want in
– İçeri girmek istediğimi bilecek kadar veriyor.
A little taste of him that got me falling
– Onun küçük bir tadı beni düşürdü
If I get drunk enough then I might call him
– Eğer yeterince sarhoş olursam onu arayabilirim.
Say, “This whole time, you’re the only thing that’s on my mind”
– “Bunca zamandır aklımdaki tek şey sensin” de.
I’m catching all these feelings
– Tüm bu duyguları yakalıyorum
Oh boy, you’ve got me flying through the ceiling
– Aman tanrım, beni tavandan uçuruyorsun.
Wish you would tell me what you’re thinking
– Keşke bana ne düşündüğünü söyleseydin.
If you drink about me on the weekend
– Hafta sonu benim hakkımda içersen
Guess I don’t mind
– Sanırım sakıncası yok.
‘Cause I’m flying through the ceiling
– Çünkü tavandan uçuyorum.
Oh boy, yeah, you’ve got me catching feelings
– Oh oğlum, evet, beni duygulandırıyorsun.
Oh, he started a fire, and he don’t even know
– Bir yangın çıkardı ve haberi bile yok.
That I only leave the house, so he can walk me home
– Sadece evden ayrıldığımı, böylece benimle eve kadar yürüyebileceğini.
He gives me just enough to know I want in
– İçeri girmek istediğimi bilecek kadar veriyor.
A little taste of him that got me falling
– Onun küçük bir tadı beni düşürdü
If I get drunk enough then I might call him
– Eğer yeterince sarhoş olursam onu arayabilirim.
Say, “This whole time, you’re the only thing that’s on my mind”
– “Bunca zamandır aklımdaki tek şey sensin” de.
I’m catching all these feelings
– Tüm bu duyguları yakalıyorum
Oh boy, you’ve got me flying through the ceiling
– Aman tanrım, beni tavandan uçuruyorsun.
Wish you would tell me what you’re thinking
– Keşke bana ne düşündüğünü söyleseydin.
If you drink about me on the weekend
– Hafta sonu benim hakkımda içersen
Guess I don’t mind
– Sanırım sakıncası yok.
‘Cause I’m flying through the ceiling
– Çünkü tavandan uçuyorum.
Oh boy, yeah, you’ve got me catching feelings
– Oh oğlum, evet, beni duygulandırıyorsun.
Do you love me? Maybe
– Beni seviyor musun? Belki
In my dreams, you’ve already saved me
– Rüyalarımda, beni çoktan kurtardın.
You say, “I’m tired of waiting”
– “Beklemekten yoruldum” diyorsun.
We leave the city and go sunset sailing
– Şehirden ayrılıyoruz ve gün batımına yelken açıyoruz
Do you love me? Maybe
– Beni seviyor musun? Belki
In my dreams, you’ve already saved me
– Rüyalarımda, beni çoktan kurtardın.
You say, “I’m tired of waiting”
– “Beklemekten yoruldum” diyorsun.
We leave the city and go sunset sailing
– Şehirden ayrılıyoruz ve gün batımına yelken açıyoruz
Do you love me? Maybe
– Beni seviyor musun? Belki
In my dreams, you’ve already saved me
– Rüyalarımda, beni çoktan kurtardın.
You say, “I’m tired of waiting”
– “Beklemekten yoruldum” diyorsun.
We leave the city and go sunset sailing
– Şehirden ayrılıyoruz ve gün batımına yelken açıyoruz
Do you love me? Maybe
– Beni seviyor musun? Belki
In my dreams, you’ve already saved me
– Rüyalarımda, beni çoktan kurtardın.
You say, “I’m tired of waiting”
– “Beklemekten yoruldum” diyorsun.
We leave the city and go sunset sailing
– Şehirden ayrılıyoruz ve gün batımına yelken açıyoruz
Do you love me? Maybe
– Beni seviyor musun? Belki
In my dreams, you’ve already saved me
– Rüyalarımda, beni çoktan kurtardın.
You say, “I’m tired of waiting”
– “Beklemekten yoruldum” diyorsun.
We leave the city and go sunset sailing
– Şehirden ayrılıyoruz ve gün batımına yelken açıyoruz
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.