All of my friends finally convinced me to get out of the house
– Tüm arkadaşlarım sonunda beni evden çıkmaya ikna etti
To help me forget, to help me move on
– Unutmama yardım etmek için, devam etmeme yardım etmek için
Then I heard you’re back in town
– Sonra şehre geri döndüğünü duydum.
In a crowd of strangers and lovers
– Yabancılardan ve sevgililerden oluşan bir kalabalığın içinde
Someone told me that you were comin’
– Biri bana geleceğini söyledi.
So I should probably go to bed
– Bu yüzden muhtemelen yatmalıyım
I should probably turn off my phone
– Muhtemelen telefonumu kapatmalıyım.
I should quit while I’m ahead
– İlerideyken bırakmalıyım.
I should probably leave you alone
– Seni yalnız bırakmalıyım.
‘Cause I know in the mornin’ (in the mornin’)
– Çünkü biliyorum sabah (sabah)
I’ll be callin’ (I’ll be callin’)
– Seni arayacağım (seni arayacağım)
Sayin’ sorry for the things I said
– Söylediğim şeyler için özür dilerim.
So I, yeah
– Yani ben, Evet
I should probably go to bed
– Muhtemelen yatmalıyım.
So I don’t undo the got-over-you
– Yani var geri yok-bitti-mi
That I took so long to find
– Bulmak çok uzun sürdü
‘Cause all it would take is seein’ your face and I’d forget
– Çünkü tek gereken yüzünü görmek ve unutacağım
I should probably go to bed
– Muhtemelen yatmalıyım.
I should probably turn off my phone
– Muhtemelen telefonumu kapatmalıyım.
I should quit while I’m ahead
– İlerideyken bırakmalıyım.
I should probably leave you alone
– Seni yalnız bırakmalıyım.
‘Cause I know in the mornin’ (in the mornin’)
– Çünkü biliyorum sabah (sabah)
I’ll be callin’ (I’ll be callin’)
– Seni arayacağım (seni arayacağım)
Sayin’ sorry for the things I said
– Söylediğim şeyler için özür dilerim.
So I, yeah
– Yani ben, Evet
I should probably go to bed
– Muhtemelen yatmalıyım.
Before I question my decision
– Kararımı sorgulamadan önce
Is it love? I know it isn’t
– Aşk mı? Değil mi biliyorum
Now I’m all up in my head again
– Şimdi yine kafamın içindeyim.
‘Cause I know I don’t have the self-control
– Çünkü kendimi kontrol edemediğimi biliyorum.
To walk away if you walk in
– Eğer içeri girersen uzaklaşmak için
Oh-oh-oh-oh-oh-oh
– Oh-oh-oh-oh-oh-oh
I know, I know, I know, I know
– Biliyorum, biliyorum, biliyorum, biliyorum
I should probably go to bed
– Muhtemelen yatmalıyım.
Ooh, I’m all up in my head (I’m all up in my head)
– Ooh, kafamın içindeyim (kafamın içindeyim)
Ooh, I, I should go to bed (go to bed)
– Ooh, ben, ben yatmalıyım (yatağa git)
Ooh, I’m all up in my head (go to bed, go to bed)
– Ooh, kafamın içindeyim (yatağa git, yatağa git)
Ooh, I, I should go to bed
– Ooh, ben, ben yatmalıyım
In a crowd of strangers and lovers
– Yabancılardan ve sevgililerden oluşan bir kalabalığın içinde
Someone told me that you were comin’
– Biri bana geleceğini söyledi.
So I should probably go to bed
– Bu yüzden muhtemelen yatmalıyım
Dan + Shay – I Should Probably Go To Bed İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.