DARA – Cold as Ice İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

La-la-la-la, yeah
– La-la-la-la, Evet
La-la-la-la
– La-la-la-la
La-la-la-la, yeah
– La-la-la-la, Evet

I heard you got a new chick
– Yeni bir piliç aldığını duydum.
Did she know that you are toxic?
– Zehirli olduğunu biliyor muydu?
Bet you give her all that fake shit
– Eminim, onun o sahte umurunda
Spittin’ bullshit like a rocket
– Bir roket gibi sınırları zorluyor. saçmalık

You’re a dangerous addiction (addiction)
– Sen tehlikeli bir bağımlılıksın (bağımlılık)
Does she know that you are fiction? (Fiction)
– Senin kurgu olduğunu biliyor mu? (Kurgu)
Bet you give her all the friction (friction)
– Bahse girerim ona tüm sürtünmeyi verirsin (sürtünme)
But that’s alright
– Ama bu sorun değil

Once you can fool me
– Bir kez beni kandırabilirsin
But you won’t fool me twice, I
– Ama beni iki kez kandıramazsın.
Ain’t gonna do this
– Bunu yapamaz
Ain’t gonna take more lies, I’m (I know that I should be)
– Daha fazla yalan kabul etmeyeceğim, ben (ben olmam gerektiğini biliyorum)
Movin’ on, movin’ on, movin’ on
– Hareket üzerinde hareket, hareket üzerinde
I once let you fool me
– Bir keresinde beni kandırmana izin verdim.
I know you’re cold as ice, I
– Buz gibi soğuk olduğunu biliyorum.

Wasn’t ready for your diet (yeah-yeah)
– Diyet için hazır değildi (Evet-Evet)
Wish I never had to try it (yeah-yeah)
– Keşke hiç denemek zorunda kalmasaydım (Evet-Evet)
Couldn’t shut it, keep it quiet (yeah-yeah)
– Kapatamadım, sessiz Tutamadım (Evet-Evet)
In the bedroom makin’ riot (yeah)
– Yatak odasında isyan (Evet)

You stole my heart and then you shot it (shot it)
– Kalbimi çaldın ve sonra vurdun (vurdun)
Always bullets in your pocket (pocket)
– Her zaman cebinizde mermi (cep)
Now I’m sittin’ in the cockpit (cockpit)
– Şimdi kokpitte oturuyorum (kokpit)
But that’s alright
– Ama bu sorun değil

Once you can fool me
– Bir kez beni kandırabilirsin
But you won’t fool me twice, I
– Ama beni iki kez kandıramazsın.
Ain’t gonna do this
– Bunu yapamaz
Ain’t gonna take more lies, I’m
– Daha fazla yalan kabul etmeyeceğim.
Movin’ on, movin’ on, movin’ on
– Hareket üzerinde hareket, hareket üzerinde
I once let you fool me
– Bir keresinde beni kandırmana izin verdim.
I know you’re cold as ice, I
– Buz gibi soğuk olduğunu biliyorum.

After all mistakes you made
– Yaptığın tüm hatalardan sonra
I won’t be the one you play
– Oynadığın kişi ben olmayacağım.
Lesson learned, I’m on my way
– Dersimi aldım, yoldayım.
I’m on my way now
– Şimdi ben
I’m on my way
– Yoldayım

Once you can fool me
– Bir kez beni kandırabilirsin
But you won’t fool me twice, I (I’m on my way, oh, oh)
– Ama beni iki kez kandırmayacaksın, ben (yoldayım, oh, oh)
Ain’t gonna do this
– Bunu yapamaz
Ain’t gonna take more lies, I’m (so I’m gon’)
– Daha fazla yalan kabul etmeyeceğim, ben (bu yüzden yapacağım)
Movin’ on (movin’ on), movin’ on (movin’ on), movin’ on
– Movin ‘on (movin’ on), movin ‘on( movin’ on), movin ‘ on
I once let you fool me
– Bir keresinde beni kandırmana izin verdim.
I know you’re cold as ice (cold as ice), I
– Buz gibi soğuk olduğunu biliyorum (buz gibi soğuk), ben

La-la-la-la
– La-la-la-la
La-la-la-la
– La-la-la-la




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın