David Kushner – Miserable Man İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Let’s pack our stuff now
– Şimdi eşyalarımızı toplayalım.
And run away
– Ve kaç
We can’t be all we want in this small town
– Bu küçük kasabada istediğimiz kadar olamayız.
Our life was rough so
– Hayatımız çok zordu.
Let’s make our days what we want
– Günlerimizi istediğimiz gibi yapalım
And I’ll give you my last name
– Ve sana soyadımı vereceğim
We’ll take our chances after all these letdowns
– Tüm bu hayal kırıklıklarından sonra şansımızı deneyeceğiz.
Let’s keep our patience until ourselves are found
– Kendimizi bulana kadar sabrımızı koruyalım

(Ohohoh)
– (Ohohoh)

All we wanted
– Tek istediğimiz
Was a place to feel like home
– Ev gibi hissetmek için bir yerdi
That’s why we parted
– Ayrıldık bu yüzden
From our ways to heal our souls
– Ruhlarımızı iyileştirme yollarımızdan
I’m a small town miserable man
– Ben küçük bir kasabanın sefil adamıyım.
That does what he can
– Elinden geleni yapıyor
I’m a small town miserable man
– Ben küçük bir kasabanın sefil adamıyım.
That does what he can (mhmhmh)
– Elinden geleni yapıyor (mhmhmh)
I’m a miserable man
– Ben sefil bir adamım.

(Ohohohohohohoh ohohohohohohoho)
– (Ohohohohohohoho ohohohohohohoho)

I’s been some years now
– Birkaç yıldır buradayım.
And we’re okay
– Ve biz iyiyiz
We have some kids
– Bazı çocuklar var
And built our dream house
– Ve hayallerimizdeki evi inşa ettik
We’re eating dinner so we’re saying grace
– Akşam yemeği yiyoruz, bu yüzden lütuf diyoruz
Without the light we wouldn’t find our way
– Işık olmasaydı yolumuzu bulamazdık.
How are we standing
– Nasıl duruyoruz
From misery to this now?
– Sefaletten buna mı?
Cause we’ve been stranded
– Çünkü mahsur kaldık.
To screaming this out loud
– Bunu yüksek sesle bağırmak için

All we wanted
– Tek istediğimiz
Was a place to feel like home
– Ev gibi hissetmek için bir yerdi
That’s why we parted
– Ayrıldık bu yüzden
From our ways to heal our souls
– Ruhlarımızı iyileştirme yollarımızdan
I’m a small town miserable man
– Ben küçük bir kasabanın sefil adamıyım.
That does what he can
– Elinden geleni yapıyor
I’m a small town miserable man
– Ben küçük bir kasabanın sefil adamıyım.
That does what he can (mhmhmh)
– Elinden geleni yapıyor (mhmhmh)
I’m a miserable man
– Ben sefil bir adamım.

(Ohohohohohohoh ohohohohohohoho)
– (Ohohohohohohoho ohohohohohohoho)
(I’m a miserable man)
– (Ben sefil bir adamım)
(Ohohohohohohoh ohohohohohohoho)
– (Ohohohohohohoho ohohohohohohoho)
(I’m a miserable man)
– (Ben sefil bir adamım)
(Ohohohohohohoh ohohohohohohoho)
– (Ohohohohohohoho ohohohohohohoho)
(I’m a miserable man)
– (Ben sefil bir adamım)
(Ohohohohohohoh ohohohohohohoho)
– (Ohohohohohohoho ohohohohohohoho)
I’m a miserable man
– Ben sefil bir adamım.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın