Yo soy de los Fernández,
– Fernandez ailesindenim.,
De una familia muy grande,
– Çok büyük bir aileden,
Gitanos canasteros con mucho arte.
– Çingene canasterers sanat bir sürü.
El que tenga algún problema
– Kimin bir sorunu varsa
Se ponga aquí delante
– Burada ön tarafta dur
Que intente matarme, dañarme o tocarme
– Beni öldürmeye, bana zarar vermeye veya bana dokunmaya çalışmak
Que va a sentir como el pecho le arde.
– Göğsünün yandığını hissedecek.
Le meto un bucha y no dejo tiempo
– İçine bir böcek koydum ve zaman bırakmıyorum
Ni a que hable y luego no me juzgues
– Ve sonra beni yargılama
Que yo no juzgo a nadie.
– Kimseyi yargılamadığımı.
Quien juzga es el Señor,
– Tanrı hakimdir,
Si vas con lengua en el infierno tu te ardes.
– Cehennemde dilinle gidersen yanarsın.
Compadre, no vas a callarme
– Dostum, beni susturmayacaksın.
El único que me calla desde pequeño
– Bu benim yaptığım bir susuyor bir tek küçük oldu
Y ese es mi padre.
– Bu da babam.
Tengo una misión, mi misión es derrotarte.
– Bir görevim var, görevim seni yenmek.
Hacer que el público te abucheé
– Kamu Booe yapmak
Cuando en el escenario tu cantes.
– Sahnede şarkı söylersin.
Voy a humillarte,
– Seni küçük düşüreceğim.,
Te voy a mandar pa’ Marte
– Seni Mars’a göndereceğim.
Porque cuando cantes va a sonar mi música
– Çünkü sen şarkı söylediğinde, benim Müziğim çalacak
En la tierra entera y vas a achicharrarte.
– Tüm dünyada ve yanacaksın.
Te vas a volver loco cuando suene en todas partes.
– Her yer çaldığında delireceksin.
Mi música te parte, dejame explicarte:
– Müziğim seni kırıyor, açıklamama izin ver:
Cuando tu cantas haces que la gente se harte.
– Şarkı söylediğinde insanları hasta ediyorsun.
No quieren escucharte, quieren escucharme,
– Seni duymak istemiyorlar, beni duymak istiyorlar,
Y a mi me tiran flores y a ti te tiran tomates.
– Ve bana çiçek atıyorlar ve sana domates atıyorlar.
Bueno, me presento,
– Kendimi tanıtmak istiyorum.,
Os voy a contar un cuento,
– Sana bir hikaye anlatacağım,
Hay tantas personas que me desearían ver muerto,
– Ölmüş olmamı isteyen o kadar çok insan var ,
Pues lo siento,
– Peki, özür dilerim.,
Sigan soñando despiertos,
– Uyanık hayal etmeye devam et,
Porque vengo pisando fuerte y rompiendo cemento,
– Çünkü betonu eziyorum ve kırıyorum,
Y no estoy dispuesto a callarme por lo vuestro,
– Ve seni susturmak için istekli değilim.,
A las espaldas hablan mucho y se hacen los dispuestos.
– Sırtlarının arkasında çok konuşurlar ve istekli oynarlar.
¿Saben que?
– Biliyor musun?
Tengo un maestro,
– Bir öğretmenim var,
Se llama Jesucristo,
– Onun adı İsa Mesih,
Mi señor, Dios padrenuestro.
– Lordum, Tanrı babamız.
Gracias a él me voy a ganar el puesto.
– Onun sayesinde işi kazanacağım.
Yo y mis compadres os vamos a poner bien rectos,
– Ben ve arkadaşlarım seni düzleştireceğiz.,
Los que sobresalen del resto.
– Diğerlerinden öne çıkanlar.
Y yo con mis rimas te dejo medio muerto.
– Ve tekerlemelerimle seni yarı ölü bırakıyorum.
Un trabalenguas por el medio…
– Ortada bir dil twister…
(…)
– (…)
Que me muera, estoy controlando el sistema.
– Siktir git, sistemi kontrol ediyorum.
¿Okey?
– Tamam mı?
¿O esque no lo veis?
– Yoksa görmüyor musun?
Que os calleis la boca, que aquí no hace falta que hableis.
– Kapa çeneni, burada konuşmana gerek yok.
Tranquilo, si veo normal que en esto os achenteis y no me extraña
– Sakin ol, eğer normal görürsem bu achentéis ve şaşılacak bir şey yok
Si estais hablando con el rey.
– Eğer kralla konuşuyorsan.
Sigue en tu casita jugando a la play.
– Evinde oyun oynayarak kal.
Que en el GTA eres un machote
– GTA’DA bir machote olduğunu
Y en la calle eres un gay.
– Ve sokakta eşcinselsin.
Más vale que suene “hey”.
– Kulağa daha iyi geliyor ” hey.”
La comparación ya la veréis
– Karşılaştırmayı göreceksiniz
¿Okey?
– Tamam mı?
Tú eres un movil de teclas,
– Bir tuş vuruşu mobil konum,
Yo soy un iPhone 6.
– Ben bir iPhone 6’yım.
Tú eres un Seat Panda,
– Sen bir koltuk Pandasısın,
Yo soy un BMV .
– Ben bir BMV’İM .
¿Os doy un consejito?
– Sana küçük bir tavsiyede bulunabilir miyim?
No sus comparéis.
– Onları karşılaştırmayın.
Tú eres un gato, yo soy un tigre,
– Sen bir kedisin, ben bir kaplanım,
Os como cómo os acerquéis.
– Yaklaşma şeklin gibi.
Un tiro sus pegueis.
– Pegueis bir atış.
¿Okey, makey?
– Tamam mı makey?
Daviles De Novelda – Yo Soy De Los Fernandez İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.