Something red and something blue
– Kırmızı ve mavi bir şey
I bet you think this song’s for you
– Bahse girerim bu şarkının senin için olduğunu düşünüyorsundur.
Well, wrong again, this one’s for me
– Yine yanlış, bu benim için
But I kinda hope you hear it too
– Ama umarım sen de duyuyorsundur.
Years of patience gone to waste
– Yılların sabrı boşa gitti
‘Cause you fucked me up in thirty days
– Çünkü otuz gün içinde beni mahvettin.
I practiced all the words I’d scream
– Çığlık atacağım tüm kelimeleri uyguladım.
If I cross your ugly ass one day
– Eğer bir gün senin çirkin kıçını geçersem
I don’t need you, I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok, sana ihtiyacım yok
I don’t need you, I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok, sana ihtiyacım yok
I learned from my mistakes
– Hatalarımdan öğrendim
So, thanks for leaving
– Ayrıldığınız için teşekkürler.
I’m healing
– İyileşiyorum.
From this badland, dead-end, fake friend kinda love
– Bu çorak diyardan, çıkmaz sokaktan, sahte arkadaş gibi bir aşk
Thanks for leaving
– Ayrıldığın için teşekkürler.
So damned easily
– Çok kolay lanetli
When you ripped that band-aid off, I knew for sure
– Yara bandını kopardığında, kesin biliyordum.
I love you, but I love me more (a-ha, I love you)
– Seni seviyorum, ama beni daha çok seviyorum (a-ha, seni seviyorum)
I (love you) love me more (a-ha, I love you)
– Ben (seni seviyorum) beni daha çok seviyorum (a-ha, seni seviyorum)
I (love you, love you) love me more (a-ha, I love you)
– Ben (seni seviyorum, seni seviyorum) beni daha çok seviyorum (a-ha, seni seviyorum)
(A-ha, I love you) mmm (a-ha, I love you)
– (A-ha, seni seviyorum) mmm (a-ha, seni seviyorum)
(I love you, love you)
– (Seni seviyorum, seni seviyorum)
Cocaine and caviar
– Kokain ve havyar
It never really got you far
– Seni hiç uzağa götürmedi.
My middlefinger on your feed
– Orta parmağım yayınında
And I posted ’bout my first, so what?
– İlk maçımı yayınladım, ne olmuş yani?
I don’t need you, I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok, sana ihtiyacım yok
I don’t need you, I don’t need you
– Sana ihtiyacım yok, sana ihtiyacım yok
I learned from my mistakes
– Hatalarımdan öğrendim
So, thanks for leaving (that’s me)
– Yani, ayrıldığın için teşekkürler (bu benim)
I’m healing (that’s been given to me)
– İyileşiyorum (bu bana verildi)
From this badland, dead-end, fake friend kinda love
– Bu çorak diyardan, çıkmaz sokaktan, sahte arkadaş gibi bir aşk
(I don’t need you, I don’t need you)
– (Sana ihtiyacım yok, sana ihtiyacım yok)
Thanks for leaving (so soon)
– Ayrıldığınız için teşekkürler (çok yakında)
So damn easily (so damn easily)
– Çok kolay (çok kolay)
When you ripped that band-aid off, I knew for sure
– Yara bandını kopardığında, kesin biliyordum.
I love you, but I love me more (I love you)
– Seni seviyorum, ama beni daha çok seviyorum (Seni seviyorum)
I love me more (I love you)
– Beni daha çok seviyorum (seni seviyorum)
I love me more (I love you)
– Beni daha çok seviyorum (seni seviyorum)
(A-ha, I love you) mmm (a-ha, I love you)
– (A-ha, seni seviyorum) mmm (a-ha, seni seviyorum)
I love you, but I love me more
– Seni seviyorum ama beni daha çok seviyorum
Davina Michelle – I Love Me More İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.