Dean Brody – I’d Go To Jail İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I’m a quiet man, and I don’t say much
– Ben sessiz bir adamım ve fazla bir şey söylemiyorum.
I work hard, I drive a truck
– Çok çalışıyorum, kamyon kullanıyorum.
I have peaceful hands, I even go to church
– Huzurlu ellerim var, kiliseye bile giderim.
But don’t get me wrong, I’d go to jail over her
– Ama beni yanlış anlama, onun yüzünden hapse girerdim.

She’s just two feet tall, looks just like her mom
– Sadece iki metre boyunda, tıpkı annesine benziyor.
The most beautiful thing on this green earth
– Bu yeşil dünyadaki en güzel şey
When she’s sleeping on my chest
– Göğsümde uyurken
I know I’m in over my head
– Kafamın içinde olduğumu biliyorum.
‘Cause if anybody really makes her hurt
– Çünkü eğer onu gerçekten inciten biri varsa
I can’t help myself, I’d go to jail over her
– Kendimi tutamıyorum, onun yüzünden hapse girerdim.

I never thought that I’d meet someone
– Biriyle tanışacağımı hiç düşünmemiştim.
Who’d be my morning, my joy and setting sun
– Benim sabahım, neşem ve batan güneşim kim olurdu
While I know someday boys will call on her
– Bir gün erkeklerin onu arayacağını bildiğim halde
But they’ll all know I’d go to jail over her
– Ama onun yüzünden hapse gireceğimi herkes bilecek.

‘Cause to me she’ll always be two feet tall, look just like her mom
– Çünkü bana her zaman iki metre boyunda olacak, tıpkı annesine benzeyecek.
The most beautiful thing on this green earth
– Bu yeşil dünyadaki en güzel şey
Always daddy’s little girl, full of sass and bouncing girls
– Her zaman babasının küçük kızı, küstah ve zıplayan kızlarla dolu
And if they treat her like I do, no one gets hurt
– Ve eğer ona benim gibi davranırlarsa kimse incinmez
Can’t help myself, I’d go to jail over her
– Kendimi tutamıyorum, onun yüzünden hapse girerdim.

Someday, she’ll meet you boy, the one you’ll sweep her off her feet
– Bir gün, seninle tanışacak, onu ayaklarından süpüreceğin çocuk.
And if you’re lucky, she’ll give you a daughter of your own
– Ve eğer şanslıysan, sana kendi kızını verecek.
When those little hands reach up, well, welcome to the club
– O küçük eller uzandığında, kulübe hoş geldin.
You’re one of us, now you’re dangerous
– Sen bizden birisin, şimdi tehlikelisin.

‘Cause to you, she’ll always be two feet tall, look just like her mom
– Çünkü senin için her zaman iki metre boyunda olacak, tıpkı annesine benzeyecek.
The most beautiful thing on God’s green earth
– Tanrı’nın yeşil dünyasındaki en güzel şey
And when she’s sleeping on your chest
– Ve o senin göğsünde uyurken
You’ll know you’re in over your head
– Kafanın içinde olduğunu anlayacaksın.
Know there’s nothing you won’t do to love on her
– Onu sevmek için yapmayacağın hiçbir şey olmadığını bil
When she laughs, you’re gonna laugh
– O güldüğünde sen de güleceksin.
When she falls, you’ll help her up
– Düştüğünde, ayağa kalkmasına yardım edeceksin.
When she’s happy, you’re gonna smile
– O mutlu olduğunda, gülümseyeceksin.
But when she hurts, yeah you’re gonna hurt
– Ama o acıttığında, evet sen acıtacaksın.
But I promise you this, this much I swear
– Ama sana söz veriyorum, bu kadar yemin ederim
Yeah, we’d both go to jail over her
– Evet, ikimiz de onun yüzünden hapse girerdik.
Yeah we’d both, son, go to jail, over her
– Evet ikimiz de onun yüzünden hapse girerdik evlat.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın